Haber
2009-04-30 07:18:34
1 Mayis

Her yil toplumun gündemini; Nisan ayi boyunca ne olacak, nasil olacak, nerede olacak, kimin cani yanacak diye; Mayis boyunca ise, nasil oldu, niye oldu, kim suçluydu diye iki ay boyu mesgul eden 1 Mayis nedir? Insanlarin zihninde nasil algilaniyor? Kimler tarafindan, ne sekilde kutlaniyor? Hangi olaylar yasaniyor?  Toplum bir çok konuda oldugu gibi, bu konuda da manipüle ediliyor mu? Yazimizda bu sorulara cevap aramaya çalistik.

 

1 Mayis konusunda da büyük bir aldatmacanin yasandigi açikça görülüyor. Birçok olayda oldugu gibi, bu konuda da suçlunun sesi daha gür çikmakta, toplum zihninde genel kabuller olusturulmakta ve bu olusturulan genel kabuller üzerinden de fikirler meydana getirilmektedir.

 

Isçilerin bir gününün olmasi, o günde sorunlarinin toplumla, yöneticilerle, is verenle paylasilmasi, talepleri adina kamuoyu olusturulmasi, eglenilmesi, anmalarin yapilmasi güzel bir imkan. Ancak isçiler adina var olan 1 Mayis; bir ideolojiye kurban verilmis, o ideolojinin takdimi için bir sopaya dönüstürülmüs ve kavgalarin, çatismalarin araci kilinmis. Bu nedenle de bu gün yaklastikça insanlar, korkuya kapilmakta, sokaga çikmaktan endise duymakta, bu bahar gününde imkan bulabilirseler, can ve mal emniyetleri açisindan kendilerini evlerine hapsetmekteler. 1 Mayis, bir bayram gününden ziyade, hangi olumsuzluklarin yasanacagi belli olmayan bir kabus gününe dönüsmektedir.

1 Mayis, bu noktadan kurtarilmali; çalisanlarin sorunlarinin konusuldugu, taleplerinin dillendirildigi, eglencelerin düzenlendigi, is barisinin saglanmasina vesile kilindigi, gerektiginde sloganlarin atildigi bir firsata dönüstürülerek büyük kalabaliklarin katildigi senlikli bir gün olmalidir.

 

Buna ragmen 1 Mayis, niye kabuslara gebe bir gün olarak algilanmaktadir. Bu konuyu bütün ciddiyetiyle sorgulamamiz lazimdir. Bu sorgulama da kendimizi pesin kabullerden kurtarip, gerginligin taraflarini kendi sorumluluklari çerçevesinde gözlemlememiz gerekir. Yoksa “sermayenin isçi düsmanligi, 1 Mayis’i kana buluyor” demek veya  “örgütler, kendilerini sergileme heveslerinin bedelini, isçilerin kaniyla ödetiyorlar” demek sorunu anlamamizi kolaylastirmiyor.

 

Bu konuda bir zihin berrakligi için, 1 Mayis nedir ve nasil kutlanmis? Tarihçesine yakindan bakmamiz gerekir.

 

1 MAYIS’IN TARIHÇESI

 

1 Mayis 1886 yilinda, ABD'de belli basli isçi örgütleri; 8 saatlik isgünü için,  ülke çapinda, genis katilimli bir grev baslattilar. Grevin üçüncü gününde; polisle,  grevci isçiler arasinda çatismalar çikti. Çatismalarda Sikago’da 4 isçi öldü.  Bu olaylarin ardindan, isçi önderlerinden August Spies, isçileri silahli direnise çagirdi. Ertesi gün, isçiler, bu kentin Haymarket meydaninda toplandilar. Polis kuvvetleri de ayni yerde önlem almislardi. Polis mitingi dagitmak istedi. Bu anda, polislerin üzerine bomba atildi. 66 polis yaralandi, yedisi öldü. Aralarinda Spies'in da bulundugu 8 isçi tutuklandi. Bu tutuklanan isçiler, isçi kamuoyu tarafindan, “Sikago sekizleri” diye isimlendirildi.

 

“Sikago sekizleri”  idam istegiyle yargilanmaya baslandi. Bazi kesimler; Avrupa ve ABD'de bu isçilerin serbest birakilmalarina yönelik çesitli kampanyalar baslattilar. Ne var ki, bu kampanyalar, istenen sonucu vermedi; mahkemeden bir yil sonra “Chicago sekizler”inin dördü, asilarak idam edildiler. Idam cezasi almayan bir kisi ise, arkadaslarinin idamini protesto maksadiyla hapishanede intihar etti.

 

Bu olaylardan sonra Temmuz 1889’da Paris’te toplanan; Avrupa, Asya ve ABD’nin belli basli isçi örgütleri, 8 saatlik isgünü için dünya çapinda 1 Mayis 1890’da genel grev karari aldilar. Ve bunu da kismi olarak gerçeklestirdiler. Tarihin 1 Mayis olmasini “Chicago sekizleri” olayina telmih olsun diye ABD’den katilan delegeler istedi. O günden beri de, 1 Mayis  uluslararasi isçi bayrami olarak kutlaniyor.

 

119 yildir; 1 Mayis, dünyanin her yerinde isçiler için; kah, geçmis mücadelelerin anildigi; kah, kimi kazanimlar için bayram edilen; kah, birilerinin siyasal, ideolojik muhalefetlerini ortaya koyduklari; kah, sadece “bakin, biz eylem yapiyoruz, ortaligi yakip, yikiyoruz; biz daha bitmedik; görün ki, ideolojimiz tarihin karanliginda, insanliga 70 yil iskence çektirse de, biz ideolojimizle beraber yasamaya devam ediyoruz” dedikleri bir gün olarak kutlanmaya devam ediyor.  

 

GEÇMISTEN BUGÜNE TÜRKIYE’DE 1 MAYIS KUTLAMALARI

1908, yani 2. Mesrutiyet sonrasi, Osmanli’da azinliklarin çalistigi bazi  is yerlerinde grevler olur. Ve 1 Mayis; ilk kez, 1909 yilinda Üsküp’te; Bulgar, Sirp ve Türkler’den olusan bir grup isçi tarafindan kutlandi.

 

Bu tarihle birlikte de, Türkiye’de, 1 Mayis, hiçbir zaman bir isçi bayrami, bir ücret mücadelesinin sembolü olarak algilanmadi ve her seferinde “komünist bir gösteri” olarak degerlendirildi.

 

Bu degerlendirme tabi ki tek tarafli bir spekülasyon degildi. Olayin aktörleri ve bunlarin söylemleri, bu yargiyi süpheye mahal birakmayacak sekilde kuvvetlendiriyordu. Bu nedenle de kutlamalar, toplumda, olumlu bir enerji olusturup, kitlesellesemedi; hep marjinal unsurlarin elinde kaldi. Özellikle 1909 -1912 yillari arasi kutlamalarin tamaminin, azinliklarin kurdugu sosyalist örgütler tarafindan gerçeklestirilmesi, genis kitlenin bu yargisini, daha da pekistirdi. Bu unsurlarin gerçeklestirdigi kutlamalar, her defasinda toplumda terör estirmenin, bir araci olarak kullanildi. 1912 de Selanik’teki kutlamalarda da çesitli olaylar meydana geldi, gözaltilar yasandi. 1913-1920 arasinda ise 1912’de yasanan olaylar nedeniyle, kutlamalara izin verilmedi.

Sekiz yil sonraki 1920 ve 1921 kutlamalari da olayli oldu. 1921’de Türkiye Sosyalist Firkasi’nin Babiali’deki merkezine “Kizil Bayrak” asilip, Enternasyonel Marsi söylendi.

1923’te Istanbul’un yaninda Ankara ve Izmir’de de sinirli toplantilar yapildi. 1924’te ise yasanan olaylar nedeniyle, kutlamalar yasaklanip, Amele Teali Cemiyeti kapatildi, bazi gazete ve dergilerin yayina son verildi.

1925’te Seyh Sait Isyani’ndan sonra çikarilan Takrir-i Sükun Kanunu ile ilan edilen sikiyönetim, 1 Mayis kutlamalarini, zihinlerden sildi.

1926’dan 1975 yilina kadar, 1 Mayis kutlamasi olmadi. Tam 50 yil sonra ilk yasal kutlama 1975’te Tepebasi’nda bir dügün salonunda yapildi.

Türkiye’de 1 Mayis’in ilk kez bir mitingle kutlanmasi 1976, 1977 ve 1978’de Taksim’de oldu.

1977 yili, meshur “kanli 1 Mayis”i hala  hafizalardaki canliligini koruyor. (Konu ayri bir baslik olarak asagida anlatilacak.)

1979’da ise hiçbir gösteriye izin verilmedi. Behice Boran’in Genel Baskanligi’ndaki bazi TIP’liler, korsan gösteri yapmaya kalkistiklari için, önce gözaltina alindilar sonra da tutuklandilar.

1980’den 1988’e kadar hiçbir etkinlige izin verilmedi. 1988’de kutlama yapmak isteyen birkaç kisilik bir grup,  polisle karsi karsiya gelip gözaltina alindilar.

1989’da kutlama yapmak isteyen bir grup, polisle çatisti ve 17 yasindaki Mehmet Akif Dalci isimli genç hayatini kaybetti. Istanbul disinda da bazi sehirlerde olaylar meydana geldi.

1990’da Taksim’de 1 Mayis’i kutlamak isteyen bir grup polisle çatisti, olaylarda Gülay Beceren adli bir genç kiz felç oldu. Gözaltina alinanlar oldu. 1990’in en ilginç gelismesi ise, Hak-Is, ilk kez 1 Mayis’i kutladi.

1991 yilinin 1 Mayis’inda  genelde salon toplantilari yapildi.

1992, 1 Mayisi’nda, Türk-Is, Hak-Is ve DISK Ankara’da bir salon toplantisiyla ilk kez ortak bir kutlama gerçeklestirdiler. Ayni yil Sosyalist Parti’nin aldigi izinle, Istanbul Gaziosmanpasa Meydani’nda sosyalist marjinal gruplarin katildigi olayli bir miting gerçeklestirildi.

1993’te, Türk-Is, 1 Mayis’i Sisli Abide-i Hürriyet Meydani’nda, DISK ise Pendik’te kutladi.

1994 yili, 1 Mayis’inda çesitli sendikalarin olusturdugu Demokrasi Platformu tarafindan Istanbul’da Abide-i Hürriyet Meydani’nda bir miting yapildi. Ayrica Ankara ve Izmir’de de olayli gösteriler yapildi.

1995 yilinda ise, bir önceki yil gerçeklestirilen ortak eylemde, sol örgütlerin gösterileri, provoke etmelerini protesto ederek DISK disindaki sendikalar, ortak eyleme katilmadilar. Sol örgütler, çesitli etkinlikler düzenledi.

1996 yilinda, sendikalar platformu tarafindan Kadiköy Meydani’nda, bir miting yapildi. Ancak bu mitingi de, her kalabaligi saldirganliklarina bir imkan sayan sol örgütlerin, provokasyonunun kurbani oldu: Sabah erken saatlerde çikan çatismalarda Hasan Albayrak ve Dursun Adabas isimli sahislar öldü. Miting alaninda provokatörler, kürsü isgaline kalkistilar. Kadiköy’ü savas alanina çevirdiler. Hatta sembol resimdir, parklardaki karanfilleri bile yoldular. Isyerlerinin camlarini kirdilar, arabalari atese verip, camlarini indirdikleri isyerlerinden, talanda bulundular. Bu olaylar esnasinda da Levent Yalçin isimli sahis hayatini kaybetti.

1997’de tüm konfederasyonlar, 1 Mayis’i ortak mitingle Istanbul’da Sisli Abide-i Hürriyet Meydani’nda kutladi.

1998’de DISK ve diger marjinal gruplarin katilip, isçi katiliminin olmadigi Sisli Abide-i Hürriyet Meydani’nda miting yapildi. Miting sonrasi yine olaylar çikti. Bu sene Türk-Is, Hak-Is gibi diger örgütler salon toplantilariyla kutlama yaptilar. Bu vesileyle son yillarda gerçeklesen, 1 Mayis’i ortak kutlama durumu da tekrar ortadan kalkmis oldu.

1999’da yine sol gruplar Abide-i Hürriyet Meydani’nda olurken, diger isçi ve memur örgütleri salon kutlamalariyla yetindiler.

2000-2001 ve 2002’de de ayni tür etkinlikler yapildi.

2003 yilinda Bingöl Depremi nedeniyle, bir iki küçük sol gösteri disinda, bir etkinlik görülmedi.

2004, 1 Mayis’i Istanbul’da Saraçhane ve Abide-i Hürriyet Meydani olmak üzere iki ayri meydandaki, mitinglere, sahne oldu.

2005 ve 2006 yillarinda kutlamalar Kadiköy Meydani’nda gerçeklestirildi.

2007 yilinda kutlamalarin 1977 olaylarinin 30. yildönümü nedeniyle, Taksim’de yapilmasi için, bütün sol gruplar, ortak istekte bulundular. Istanbul Valiligi, buna izin vermedi. Bunun üzerine çatismalar çikti. Gözaltina alinanlar oldu.

1 Mayis’i var olmalarinin, varliklarini gösterebilmelerinin vaz geçilemez firsati bilen sol gruplar, 2008’de de ille de Taksim dediler. Valilik izin vermedi. Polis güvenlik önlemlerini siklastirdi. Polisle küçük çatismalar yasandi. Asagi yukari 3-4 noktada 30-40 kisinin, polisi taslama ve polisin karsilik verme görüntüleri, günlerce, televizyonlarda tekrar tekrar  yayinlandi. Özellikle polisle çatisip, kaçan bir grubun Sisli Etfal Hastanesi’ne siginmasi üzerine atilan gaz bombasi günlerce ajite edilerek kullanildi.

Ve 2009

Her birimiz açiklamalari günlerdir izliyoruz. 2.Mesrutiyet’ten beri, Isçi Bayrami olarak kutlanan 1 Mayis 1935’te, CHP tarafindan  “bahar bayrami”na dönüstürüldü. Ve yine 1 Mayis, ilk kez resmi bir agiz tarafindan 1960, 1 Mayis’inda Basbakan Adnan Menderes tarafindan radyodan yapilan bir konusmayla kutlandi. 12 Eylül’le birlikte “1 Mayis Bahar Bayrami” bayram ve tatil olmaktan çikarildi. 22 Nisan 2009 tarihinde AK Parti Hükümeti tarafindan 1 Mayis yeniden “Emek ve Dayanisma Günü” diye isimlendirilip, resmi tatiller arasina alindi.

1 Mayis’la ilgili tarihçede birçok konu bu yazimizin içerisinde var. Ve bu tarihçeye , kaynak olarak da, Kültür Bakanligi ve Tarih Vakfi’nin ortak yayini olan 1996 yilinda basilan “Türkiye Sendikacilik Ansiklopedisi”ni aldik.

Buraya baktigimizda, sunu açik olarak görmek mümkün ki, 1 Mayis kutlamalarinin yasaklandigi dönemlerin tamami, bugün kutlamalarla ilgili ajitasyon yapan, CHP’nin ve solun iktidar oldugu dönemlerdir. Osmanli döneminde bile, su ya da bu sekilde kutlanabilen 1 Mayis, CHP’nin mutlak iktidarinin oldugu hiçbir dönemde kutlanamamis. 1924’ten 1975’e kadar, 50 yil, kutlama istegi  bile, dile getirilememistir.  Ve yine yukarida da görüldügü gibi 1908’den beri Taksim’de biri kanli 1977, 1 Mayis’i olmak üzere, tamami 3 kez miting yapilabilmistir. Bugün Taksim’e izin verilmemesinin fasizm oldugunu söyleyenler, bazi yillarda takvimlerde, 1 Mayis tarihinin olmadigini mi saniyorlar anlamak mümkün degil.

1 Mayis’i kutlayalim; 1 Mayis’ta Taksim’de de miting yapalim. Ancak bu ülkede var olan; olgularin, durumlarin, olaylarin; toplumu geren, topluma çatisma ortami olusturan, teröre zemin hazirlayan imkanlar olmaktan çikarilabilmesi için; Öncelikle bu ülkenin; sol söylemlere dayali provokarif  ajitelerin etkisinden kurtarilmasi gerekir. Bu söylemlerin etkisi silinmedigi sürece, bu insanlar; bayramlari da seyranlari da, kutlamalari da, anmalari da hülasa üç kisinin bir araya geldigi her birlikteligi çatismanin, terörün aracisi kilacaklardir. Öldürecek düsman bulamadiklarinda da, birbirlerini öldüreceklerdir. Bunun açik örnegini, bu millet, 1 Mayis 1977’de, en kanli bir biçimde yasadi.

 

KANLI 1 MAYIS 1977 

“1 Mayis 1977’de Taksim’de Düzenlenen Mitingde, Maocularla Moskovacilar Çatisti: 34 Ölü, Yüzlerce Yarali.” O olaylarin spot cümlesi buydu.

Peki olay nedir? Nasil olmustur.

Kanli 1 Mayis 1977’nin tohumlari, 1976, 1 Mayis’inda atildi. 1967’de kurulan DISK’e, TKP çizgisindeki Moskovacilar hakimdi. DISK’in basinda Moskovaci Kemal Türkler vardi. 1976’daki kutlamalara, solun bütün fraksiyonlari birbirlerine güçlerini gösterebilmek için, olanca güçleriyle katilmislardi. Burada birbirlerini sloganlarla dövmeye çalismis, fiili bir çatisma içerisine girmemislerdi. Ama bu çikacak olaylarinda fitilini ateslemisti.

1977’nin Nisan ayiyla birlikte baslayan hazirliklar, bir taraftan da hedefine 1.MC. hükümetini koymustu. Özellikle DISK’e hakim olan TKP çizgisi, CHP’yi destekleme karari almis, bunun karsiliginda da, CHP bütün gücüyle mitinge destek verme çabasina girmisti. DISK, “Maocu Bozkurtlar” dedigi grubu alana almayacagini önceden ilan etti. Bu arada TKP, TIP, TSIP, TEP gibi partilerle beraber, diger bütün sol yapilanmalarda burada varliklarini gösterebilmenin yarisi içerisine girmislerdi. Maoculardan Aydinlik Grubu disindaki Halkin Birligi, Halkin Yolu ve Halkin Kurtulusu örgütleri her seye ragmen Taksim’de olacaklarini açikladilar. Aydinlikçi Maocular, bu üç Maocu Grubu “Üçlü Oportünistler” diye suçladi.

Bu arada 1 Mayis hazirlik döneminde, afis asarken birbirlerini kursunlamalar, adam öldürmeler yasaniyordu. Mesela  Halkin Kurtulusu, iki taraftarinin öldürülmesini “Sosyal Fasist” dedigi IGD’lilerden biliyor; DISK bürolarina, Maocu denilen gruplarin çesitli saldirilari oluyor, ve birçok yerde afis asma yüzünden silahli, sopali çatismalar yasaniyor, birbirlerine karsi tehdit bildirileri yayinliyorlardi.

 

Ve 1 Mayis 1977

Sabah erkenden, DISK öncülügündeki Moskovaci gruplar Besiktas’ta toplanirken Maocu gruplar da Saraçhane’de toplanmaya basladilar. Besiktas’taki grup Taksim’e geldi. Maocu grupsa, saat 17.00’ye kadar Saraçhane’de kendi eylemini yapti. Ancak yaptiklari degerlendirmede Taksim’e gitmediklerinde Moskovacilara ödün vermis olacaklarini, bunu da sempatizanlarina izah edemeyeceklerini söyleyerek, Taksim’e dogru yola çiktilar. Saat 18.00’e dogru Taksim’e geldiler. Miting meydanina girmeleri DISK görevlilerince engellenmeye çalisildi. Gögüs gögse çatismalar oldu. Çatisma alaninda Kurtulus ve Dev-Gençli gruplar vardi. Bu nedenle de Saraçhane’den gelen gruplar, daha çok onlarin meydan’a girmesine engel olmaya çalisan bu iki grupla çatisti. Mitingde DISK Baskani Kemal Türkler’in konusmasinin sonuna dogru, Sular Idaresi’nin duvarindan kalabaliga dogru ates açildi. Bir anda alan karisti. Kosanlar, kaçisanlar, düsenler, ezilenler, bagiranlar. Hülasa tam bir kiyamet sahnesi. sonuçta çogu ezilerek 8’i kadin, 26’si erkek 34 ölü yüzlerce yarali. Ölenlerin 5’i kursun yarasiyla, birisi kafasi kirildigi için 28 tanesi de ezilerek ölüyor.

 

KANLI KATLIAMI KIMLER GERÇEKLESTIRDI?

Solcu gruplara göre:

DISK ve diger Moskova yanlisi gruplar: “1 Mayis olayinin sorumlusu Maoculardir.”

Maocu gruplar: “Sovyet sosyal emperyalizminin usagi DISK ve TKP’li sosyal fasistlerdir.”

Devrimci Yol: Maocu bozkurt ve Sovyetçi  sosyal fasist gruplarin alet olmasiyla olaylari gerçeklestiren CIA, MIT, Kontrgerilla gibi gizli güçlerdir.

IGD: 1 Mayis’in sorumlusu Maocu fasistlerdir.

TSIP yayin organi kitle: Maocu gurkalar

Ilerici Kadinlar Dernegi: CIA güdümlü ajanlar, Maocu Bozkurtlar.

Halkin Kurtulusu: Katliam ortami, DISK’li sendika agalari ve onlarin paralelindeki TÖB-DER, IKD, IGD, TIP, TSIP, TKP gibi sosyal fasistlerce hazirlandi.

Halkin Birligi: Olay sosyal fasistlerin tertibidir.

 

Medya nasil degerlendirdi:

Hürriyet: Mayis katliami:34 Ölü. Taksim’e gelen asiri solcular, kalabaliga ates açti.

Milliyet: Taksim’de kanli miting. Olaylara Disk mitingine sizmak isteyen Maocu bir grubun ates açmasi neden oldu.

Cumhuriyet: 1 Mayis kanli bitti: 33 ölü.

Tercüman: Maocular DISK’in Istanbul’da yaptigi mitingi basti: 34 Ölü var.

Politika: Kalabaliga kiskirtici ajanlar ates açti. Mayis töreni saldiriya ugradi: 35 ölü.

Son Havadis: Kizillar kudurdu: Maocularla Leninciler arasindaki savasta 38 kisi öldü.

Hergün: Lenincilerle Maocular çatisti: Solcular 40 isçiyi katletti.

Milli Gazete: DISK’in Taksim Mitingi kana bulandi: 40 ölü.

Günaydin: Maocu vatan hainleri isçi mitingini kana buladi: 39 Ölü var.

 

Biz ne diyoruz: Öncelikle sunu belirtelim ki 1 Mayis 1977’nin anlatildigi bölümde kullanilan arkaik kavramlar bize ait degildir. Bu kavramlar o gün, sol örgütlerin birbirini yok etmek için, silah yerine kullandiklari kavramlardir.

O gün çatismaci gruplar içerisinde olanlarin bir kismi, bugün Ergenekon davasindan tutuklu bulunmaktalar.

Özellikle Son yillarda kanli 1 Mayis’in bir tertip oldugu söylenmektedir. Bizce de olaylarin akisi bir tertibin varligini göstermektedir. Olayi deri derin tahlil etmek gerekmiyor ancak sunu bilelim ki kursunla öldürülen 5 kisiden 4 tanesi tek kursunla ve nisan alinarak arkalarindan vurulmuslar. Daha bir çok ayrinti tertibin varligini ortaya koyuyor; ancak surasi da bir gerçek ki, yukari da ismi geçen örgütlerin tamami, farkli zaman ve zeminlerde de birbirlerini öldürmüslerdir. Bu nedenle 1 Mayis 1977’ye bir tertip deniliyorsa, ki deniliyor. ve bizimde kanaatimiz ayni yöndedir. Olay bir tertiptir. Olay bir tertip oldugunda, olayin aktörlerinin tertibin bir parçasi olmadigini söylemek ne kadar mümkündür. O gün, bu olaylari körükleyen, bir birlerini “Maocu bozkurt”lukla ya da “ sosyal fasist”likle suçlayip, birbirlerine kusun sikanlarin büyük bir bölümü, bugün de farkli olaylarin aktörleri olarak, tertiplerini sürdürmekte ve toplumu ifsat etmeye devam etmektedirler.

Sunu açiklikla görmek gerekir ki, Türk solu incelenmedikçe, Türkiye’de terörü ve derin yapilanmalari anlamak mümkün olmayacaktir. 27 Mayis süreci de, 12 Mart muhtirasi da, 12 Eylül’ü doguran süreç de bizi bu yargiya tasimaktadir. Ismet Özel “Türkiye’de sol olusmaz, olusturulur” diyor. Bu cümlenin anlam bulmasi için Istirakçi Hilmi, Sefik Hüsnü’den Dogu Perinçek’e kadar Türk solu üzerine bir arastirmanin yapilmasi gerekir. Burasi bahs-i digerdir.

 

Sonuç olarak; 1 Mayis, bir ideolojin sopa olarak kullandigi gerginligin, çatismalarin, terörün bir zemini olmaktan kurtarilarak; isçinin sikintilarinin dillendirildigi, sevincinin ve eglencesinin paylasildigi bir gün haline getirilmelidir.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen