17 Aralık Operasyonu Türkiye'yi Hedef Alan Bir Operasyondur
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Kanal 24, Tvnet ve Skyturk’te yayınlanan programlarda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 17 Aralık Operasyonu’nun hükümete karşı tezgâhlanan oyunun bir parçası olduğunu ifade eden Gündoğdu, “17 Aralık Operasyonu’nun perde arkası aralandıkça Sayın Başbakan üzerinden doğrudan Türkiye’nin hedef alındığı bir operasyon olduğunu görüyoruz. Belki bu operasyon hükümete karşı yapılacak olan büyük operasyonunun ön denemesi olabilir” dedi.
Başsavcının altında çalışan bir savcının basın bildirisi dağıtmasının kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Gündoğdu, “Bütün yargıçlar Türk milleti adına karar vermelidir” ifadesini kullandı.
17 Aralık Operasyonu’nun Türkiye’yi hedef alan bir operasyon olduğunun altını çizen Gündoğdu, şöyle konuştu: “17 Aralık Operasyonu’nun bir benzerini Türkiye Taksim Gezi Parkı olaylarından biliyor. Şimdi bir bakıyorsunuz, Gezi’de deşifre olanlar, Türkiye’nin gelişmesini hedef alan 17 Aralık Operasyonu’ndaki gelişmeleri sevinçle karşılıyor.”
Memur-Sen’in yolsuzluk konusunda hassas olduğunu kaydeden Gündoğdu, “Memur-Sen olarak, yolsuzluk konusunda çok hassas olduğumuzu her platformda ifade ettik ve ifade etmeye de devam edeceğiz. 17 Aralık Operasyonu’nu yapanların, yolsuzluğu operasyonun içine katarak, yolsuzluğu bir sütre olarak kullanarak 17 Aralık projesini geliştirdiklerini görüyoruz” şeklinde konuştu.
Herkes Kendi İşini Yapsın
AK Parti ile Cemaat arasında yaşanan tartışmalar hakkında da açıklamalarda bulunan Ahmet Gündoğdu, şunları söyledi:
“Hakan Fidan olayıyla başlayan tartışmalar, dershane olayıyla biraz daha artmıştı. Memur-Sen gibi, eğitimden anlayan tüm sivil toplum örgütleri de ‘dershaneler kapatılmamalıdır, kapanmalıdır’ demişti. Çünkü 120 bin öğretmen açığının olduğu bir ülkede ‘dershaneleri kapatacağım’ diyerek olmaz. Ama şimdi bakıyoruz ki, mesele dershane değil, burada cemaatlerimizin ve bu Hizmet Cemaatinin de artık siyaset kurumunun alanında devletin ortağıymış gibi pozisyonlardan uzak durması lazım. Bu milletin gurur duyduğu okulları, Türkçe Olimpiyatları gibi iftihar ettiğimiz projeleri devam ettirmeleri lazım, yani her kurumun kendi işini yapması lazım. ‘Hakan Fidan’ ve ‘Mavi Marmara’ olaylarında olduğu gibi iktidar ile cemaatin farklı düşündükleri herkesçe biliniyor. Ama bu farklılık, Türkiye üzerinde kirli planları olanların ekmeğine yağ sürer hale gelmişse, Türkiye üzerinde oynanan kirli oyunları bozmak adına herkesin sağduyulu hareket etmesi ve cemaatin de bir adım atması gerekir.”
Başsavcının altında çalışan bir savcının basın bildirisi dağıtmasının kabul edilemez bir durum olduğunu vurgulayan Gündoğdu, “Bütün yargıçların Türk milleti adına karar vermesi lazım. Ama şu anda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 13 üyesinin bildirisine legalite kazandırma çalışanların, İstanbul Başsavcısının yetkisinin gasp edilmesine hiç ses çıkarmadıklarını görüyoruz. Oradan bir savcı çıkıyor, Cumhuriyet tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, bildiri yayınlıyor. Memur-Sen olarak, Cumhuriyet Savcısının basın bildirisi dağıtmasının kabul edilemez bir durum olduğunu düşünüyoruz” dedi.
