Haber
2010-07-06 07:21:29
17. Baskanlar Kurulu Toplantimizi Suriye’de Yaptik

17. Baskanlar Kurulu Toplan- timizi Suriye’nin Baskenti Sam’da gerçeklestirdik. Bura- da Sube baskanlarimiza hitap eden Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, Kurucu Genel Baskanimiz merhum Akif Inan ve arkadaslarinin yola çikarken, yol haritalarini çizen seyin bir sevda oldugunu ifade ederek, “Bu sevda, bizi de hareketlendiren, enerjimizi ve gidamizi olusturan, medeniyet degerlerimize dayanan ama yeni dünyayi da okumayi, dünyanin yeni yapilanmasini, örgütlenmesini okumayi, küresel sorunlara karsi küresel çözümün paydasi olmayi da bize yüklemistir” dedi.

 

Türkiye’nin sivil toplum bilinci, örgütlenme bilinci, sendikal bilinci içerisinde açik ara önde olduklarini kaydeden Gündogdu, söyle devam etti: “Hem isçi sendikaciliginda hem memur sendikaciliginda hep beraber yeni çigirlar açarak yolumuza devam ediyoruz. Bugüne kadar Bati’nin insan haklari içerisine erken almis oldugu sendika hakkinin hep örgütlenme boyutuyla yetindik. Bugün artik Anayasa degisikligi paketine girmis oldugunu sevinçle karsiladigimiz ama bu paketin toplu sözlesme hakkinin disindaki içerikleriyle birlikte Türkiye sevdamizla yeni kazanimlari da beraberinde getirecek olmasi; sendikacilikta, Türkiye’ye dair gelismelerde de yeni kapilari aralayacaktir.”

 

Örgütleme konusunda ilk dügmeyi dogru dügmelemenin çok önemli oldugunun altini çizen Gündogdu, “Ilk dügmeyi dogru dügmelerseniz, bütün dügmeler dogru gider; yanlis dügmelerseniz, bütün dügmeler yanlis gider. Bu manada kurucularimiz ilk dügmeyi dogru dügmelemistir” seklinde konustu.

 

Sendikal bagimsizligi ve sendikal seffafligi olmazsa olmazlari arasinda gördüklerini vurgulayan Gündogdu, geçen yil 365 üyeyle yetkili konfederasyon olduklarinda, yeni bir sorumlulukla diger konfederasyon baskanlarini davet edip ortak hareket çagrisinda bulunduklarini, üç saatlik bir toplanti sonrasinda toplu sözlesme hakki konusunda ortak hareket edebileceklerini gördüklerini, onun haricinde ortak hareket edecekleri noktanin olmadigini bildiklerini ve toplu sözlesme konusunda anlastiklarini hatirlatarak, “Devlet Bakani Hayati Yazici’ya gittik. Bu seneki toplu görüsme maddelerimizden biri toplu sözlesme olsun dedik. Toplu sözlesmeyi gündeme aldirmamiz ortakti. Daha sonra bu konuda bir çalistay yapilmasi noktasinda karara vardik. KESK ve Kamu-Sen’in katilmaktan vazgeçtikleri çalistayda toplu sözlesme konusunu enine boyuna tartistik ve bu konunun yasal bir çevreye oturtulmasi noktasinda anlasmaya vardik. Toplu sözlesme hakkinin Anayasa degisikligi paketinde yer almasi bizim sayemizde oldu” ifadelerini kullandi.

 

Gündogdu, Türkiye’de birçok ezberi bozduklarini, bu ezber bozmaya yönelik girisimlerinden birinin de Taksim’in tabu olmaktan çikarilarak, 1 Mayis kutlamalarina açilmasi oldugunu söyledi.

 

Konusmasinda Anayasa degisikligi paketine de deginen Ahmet Gündogdu, sunlari kaydetti: “Bu pakette neler olmaliydi diye grev hakkindan baslamak üzere birçok seyi sayabiliriz ama olanlara baktigimizda, ilk kez Hakimler ve Savcilar Yüksek Kurulu’nun yapisi demokratiklesiyor, ilk kez meslekten ihraç karari yargiya açiliyor, YAS kararlari yargiya açiliyor, Kenan Pasa’nin, balyoz darbe planlayicilarinin zirhi olan darbe Anayasasi’nin geçici 15. maddesinin, Anayasa’yi daha fazla kirletmesine müsaade edilmeden çikarilmasi gibi gerçekten belki de son 50 yilin Meclis tarafindan en güzel sekilde yapilmis bir çalismayla karsi karsiyayiz. Insallah Meclis’in verdigi karar milletin önüne gelir. O zaman Memur-Sen’e is düser. Sadece toplu sözlesme hakki için degil, diger maddeler için de destegimizi veririz. Türkiye’deki darbecileri taslamazsak, ki bunu da iyi yapiyoruz, ne hak ve özgürlüklerle ilgili ne emekle ilgili özgür bir ortam bulamayiz.”

 

 

 

Türkiye’nin dis politikasinda eksen kaymasi yasandigi yönündeki görüslere katilmadigini, dis politikanin asil eksenine dönmeye basladigini dile getiren Gündogdu, “Basbakan Recep Tayyip Erdogan’in Davos’taki ‘one minute' çikisi dis politikanin yerine oturmasinin baslangiciydi. Mavi Marmara gemisi de, Türkiye’nin degerler boyutuyla mazlumlara sahip çikmasi adina terörist devlet Israil’in zulmünü desifre ederek, bedel ödemeye iliskin adanmisligiyla, fedakarligiyla bunu dünyaya göstermistir. Mazlumlarin sesini dünyaya duyuran Müslümani, Hristiyani, ateistinden olusan bu insanlik ailesini alkisliyoruz; tipki Filistin’de çocuklarin katledilmesine engel olmaya çalisirken Israil tanklari altinda kalarak can veren Amerikali Rachel’i alkisladigimiz gibi” dedi.

 

657 sayili Devlet Memurlari Kanunu ile ilgili yapilan düzenlemeye iliskin degerlendirmelerde de bulunan Gündogdu, söyle konustu: “Bu konuda toptan ret ya da toptan kabul diye bir durumda degiliz. Degisiklik teklifinde yer alan maddelerin bir kismi, 2008 ve 2009 yili toplu görüsmelerinde mutabakat altina aldigimiz hususlari içermektedir. Bunlar, çocuk sayisina getirilen sinirin kaldirilmasi, hafta sonu izin alinmadan il disina çikis yasaginin kaldirilmasi, emeklilik harcirahlarinin 500 TL’den 750 TL’ye çikarilmasi, engellilere nöbet muafiyeti getirilmesi, toplu görüsme priminin 3 ayda bir 30 TL olmak üzere yeniden verilecek olmasi, evlilik ve vefat izinlerinin genisletilmesi, dogumda babalik izni, hasta yakinlarinin refakat izni, babaya dogumda mazeret izni verilmesi, KIT personeline sendikali olma hakki verilmesi, disiplin cezalarina yapilacak itirazlarla ilgili düzenleme gibi önceden imza altina alinan ve hükümetin yapacagini taahhüt ettigi degisikliklerdir. Taslakta yer alan bazi maddelerin ucu açik birakilmistir. Riskli gördügümüz hususlar, kademe ilerleme süresinin uzatilmasi, özel sektörden kamuya personel alimi, istihdam fazlasi personel olusturma anlayisi, uzmanlik uygulamasi, sicil uygulamasinin kaldirilmasi ve yerine getirilen disiplin uygulamasi, cezalarin agirlastirilmasi ve getirilmek istenen esnek çalisma sistemidir. Bilgi edinme yasasi kapsaminda müracaat edilip ögrenilen sicil anlayisini kabul etmiyorduk. Getirilen sistemle de disiplin uygulamasi agirlastiriliyor. Ödül ve ceza dengesizligi derinlestiriliyor. Öyle bir fiil tanimlanmis ki, mevcut ceza sisteminde, ‘su islemi yaparsaniz bunun cezasi uyaridir’ deniyor. Simdi uyaridan sonra kinama gelmesine ragmen, kinama atlaniyor ve ayni fiile maas kesim cezasi getiriliyor. Kinama verilen fiillere maas kesim cezasi atlaniyor, kademe ilerlemesini durdurma cezasi getiriliyor. Yani, subjektif agirlastirilmis cezalandirma kapilari aralaniyor. Vatandas memnuniyetinin esas alinmasi bazi sikintilara yol açacaktir. Vatandasin memurla bir araya gelmesinde, memurun vatandasa kayitsiz ve ilgisiz kalmasi memuriyetten atilmaya kadar kapi araliyor. Memurun, hangi konuda kayitsiz ve ilgisiz olduguna yönelik bir kriter yok. Vatandasimiz, hukuk ve uygulamalara uymayan istekte bulunur ve memur buna ‘hayir’ derse, kayitsiz mi kalmis sayilacak? Bu konulardaki görüs ve önerilerimizi Devlet Bakani Hayati Yazici’ya bir rapor halinde sunduk. Burada bir degisiklik olmazsa, taslagin Meclis’te görüsülmesi asamasinda, karsi oldugumuz maddelerin degistirilmesi için mücadelemizi sürdürecegiz.”

 

Türkiye’nin su anda olmak ya da olmamak noktasinda oldugunu anlatan Gündogdu, “Cumhurbaskani ile Istanbul’da yaptigimiz terör zirvesinde birebir konustugumuzda aldigim bilgiler bunu yansitiyor. Kaostan, kirlilikten beslenmek isteyenlerin ortak bir havuz olusturdugu bir dönemdeyiz. Bu günlerde terör azdi demiyorum, bilinçli olarak azdirildi diyorum. Cumhurbaskani ile yaptigimiz toplantida ifade ettigim gibi, teröristle mücadele bizim isimiz degil. Terörle mücadelede Memur-Sen olarak, Egitim-Bir-Sen olarak öteden beri bir bakisimiz var. Bu bakis, insan haklari ihlallerini yok etme amaçli ve insan haklari merkezlidir; medeniyet degerlerimiz ve bizi kardes kilan evrensel degerler ve inancimizdir; her türlü siddete karsi olma anlayisimiz, daha çok demokrasi ve demokratiklesme talebimiz, evrensel hukuk ve hukukun üstünlügü anlayisimizdir. Bunlarin altini bir kez daha çizmek istiyorum. Bunlar, bizim görüslerimizi belirleyen temel çerçevedir; dünyada insanlik adina ve ümmet bilincinin, Islam dininin bize yükledigi kardeslik bilincinin ortaya çikardigi degerlerle hareket etmektir. Bunun için terörü önlemede batakligi kurutma mecburiyeti var. Egitimden kalkinmaya, birçok konuda ülkenin bütün yörelerini esitleyen; devlete, bireye, sivil toplum örgütlerine, siyasi partilere düsen görevler var” degerlendirmesinde bulundu.

 

“Batakligin kurutulmamasi kimlerin isine geliyor ya da terörün azdirilmasindan kimler nemala- niyor” diye soran Gündogdu, “Biz diyoruz ki, bataklik kurutulsun, teröre sebep olusturan bütün nedenler ortadan kaldirilsin ama sehit edilen askerin cenazesi baska ölümlere davetiye çikarmaya ya da o cenazeye katilan bazi siyasi parti ve sendikalarin, ufuklariyla, çalismalariyla ayakta kalamiyorken; buradan yola çikarak güçlenmelerine, ayakta kalmalarina müsaade edilmesin. Sehitler bizim sehidimiz, asker bizim askerimiz. Daga çikanlarin anne-babalarinin devlete çagrida bulunarak, bu çocuklarin kandirilmasina müsaade etmeyin, sahip çikin demeleri önemlidir. Devlet-millet kaynasmasinin olmadigi Güneydogu’da bir basörtülü kizin basörtüsüyle giremedigi üniversite dolayisiyla devlete sicak bakmasini beklemek mümkün degil. Çünkü devlet demokratik degil. Devlet, hala sopasi elinde gezen, degistirmeye, dönüstürmeye çalisan bir devlet. Taniyan devlet degil. Onun için JITEM’e nasil karsi çikiyorsak, KCK’ya, PKK’ya da karsi çikiyoruz” diye konustu.

 

“Anayasa degisikligi paketi oldugu gibi referanduma sunulursa, gerçekten sivillesme adina, sivil toplum örgütleri adina güzel seyler olacaktir” diyen Gündogdu, “Paket oldugu gibi sunulmazsa, biraz daha sikinti çekecek gibiyiz, çekmeye de haziriz. Çünkü eger darbe gelenegi devam ederse, ne sendikanin, ne vakfin, ne sivil toplumun, ne siyasi partinin hiçbir anlami yok. Bunun anlamli olmasi için önce millet iradesinin önündeki engellerin kaldirilmasi lazimdir. Anayasa’yi darbe ürünü kurumlar çignemeye devam ettigi sürece Türkiye’de çok olumlu gelismeleri beklemek zordur” seklinde sözlerini tamamladi.  

 

Bu arada, Baskanlar Kurulu Toplantisi’nin ardindan Türkiye’ye dönüste, Gaziantep’te bir program düzenlenerek, en çok üye kaydeden, illerinde yetkili olan ve sendikamizin Milli Egitim Bakanligi’nda yetkili olmasina en çok katkida bulunan Sube baskanlarimiz plaketle ödüllendirildi.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen