Atamasi yapilmayan ögretmenlerin sayisinin 300 bini, ögretmen açiginin 130 bini buldugu bir zamanda siniflarin 60 bin ücretli ögretmenle idare edilmesinin çarpikligini her zaman dile getirdik. Sendika olarak acilen 60 bin ögretmen atamasi yapilarak 600-700 TL’ye ücretli ögretmen çalistirilmasinin sonlandirilmasini talep ettik. Yeni kadrolu ögretmen alimi konusundaki talebimizi karsilamasa da, Subat ayi içerisinde 17 bin ögretmenin atanacak olmasi yerinde ama yetersiz bir adimdir.
Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer, 17 bin kadrolu ögretmen atayacaklarini, bu atamanin egitimin baslamasindan hemen önce yapilacagini açiklamistir. Dinçer, branslarin ve illerin, ise çok yakinda yayimlanacak kilavuzda yer alacagini söylemistir.
Özür grubuna bagli yer degisikligi sonrasi özellikle bazi bölgelerde ögretmen sirkülasyonunun meydana getirdigi açigin kapatilmasi için acilen ara dönemde yeni ögretmen atamasi yapilmasini talep ederek, Milli Egitim Bakani Sayin Dinçer’i göreve davet etmistik. 17 bin ögretmenin atanacak olmasi, atama bekleyen ögretmenler, ögretmen yolu gözleyen ögrenciler ve sendikamiz açisindan olumlu bir adim olarak görülmüstür.
Türkiye’nin en temel sorunlarinin basinda egitim gelmektedir. Hükümet, egitime yatirimda, Milli Egitim Bakanligi ise ögretmen atamada cimri davranmamalidir. Egitime yapilan yatirim ülkemizin gelecegine yapilan yatirim oldugu bilinmelidir. Kaliteli bir egitim, ancak kadrolu ve pedagojik formasyon almis ögretmenlerle mümkündür. Nitelikli egitimin en temel unsuru ise ögretmendir. Ögretmen açiginin geçici tedbirlerle kapatilmaya çalisilmasi, basta ögrenci ve veliler olmak üzere atama bekleyen ögretmenlere büyük bir haksizliktir.
Ögretmen adaylari atama beklerken siniflarin ücretli/vekil ögretmenlerle doldurulmasi dogru bir yaklasim degildir. Atamasi yapilmayan ögretmenlerin kadrolu atanma talepleri dikkate alinmali, en azindan, ücretli ögretmene ihtiyaç kalmayacak sekilde ögretmen alimi için çalisma devam etmelidir.