2011, Kamu Çalisanlari Yili Olacak
Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gün- dogdu, 2011 yilinin, kamu çalisanlari yili olacagini ifade ederek, “Kazanimi 2010’da elde ettik ama 2011’de bunlar maaslara yansiyacaktir” dedi.
Adana Subemizin davetlisi olarak gittigi Adana’da basin mensuplarinin sorularini cevap- layan Gündogdu, 2010 yilini, sendikacilik adina büyük bir kazançla tamamladiklarini, 2011 yilina ise beklentilerini artirarak giris yaptiklarini kaydederek, sendikacilik ve Türkiye adina umutlarinin tazelendigini söyledi.
2010 yilinda, 9 yillik 4688 sayili Yasa’ya bagli toplu görüsme sürecinin en güzel finalini gerçeklestirdiklerini anlatan Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü:
“Bu dogrultuda, 15 Ocak’ta kamu çalisanlari maaslarina yapilan zamlari almis olacaklar. 4+4 yüzdelik zam, bütün memurlara ve emeklilere, maasi nispeten düsük olan 1 milyon 800 bin memura 80 TL ek ödeme, 40 TL es yardimi, esi çalismayan ve es yardimi almakta olan 670 bin memura 89 TL, 200 binin üzerindeki sözlesmelilere de ilk kez 110 TL es yardimi verilecek. Sözlesmeli memurlar ilk kez çocuk yardimi ve es yardimi almis olacaklar. Ayrica, 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere 3 ayda bir 45 TL toplu görüsme primi verilecek. Bu, artik yeni uyum yasasiyla ‘toplu sözlesme ikramiyesi’ne dönecek. Bunlar gibi onlarca konuda 9 yilin en önemli finalini yaptigimiz bir toplu görüsme süreci oldu.”
2010, 2011 ve Sonrasi Için Mükemmel Bir Temel Atma Yili Oldu
“2010, 2011 ve sonrasi için mükemmel bir temel atma yili oldu diyebiliriz” diyen Gündogdu, kurulduklari günden bu yana Memur-Sen ve diger sendikalarin, toplu sözlesme ve grev hakkini istedigini belirterek, “Bu açindan da 2010 yili, referandum paketine dahil olmasini saglama kararliligimiz basta olmak üzere, toplu sözlesme hakkina ilk kez kavustugumuz yil olarak sendika tarihindeki yerini alacak. Simdi, ilk amacimiz, toplu sözlesmenin ikincil mevzuatinin çikarilmasi. Biz, Toplu Sözlesme Kanunu’nda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun bagimsiz olmasini ve toplam 11 kisiden olusmasini istiyoruz. Bunu da gerçeklestirebilirsek milletimize olan borcumuzu ödemis olacagiz. Bunun yaninda grevin olmamasini büyük bir eksiklik olarak görüyoruz ama toplu sözlesme hakkini is güvencemize dokundurtmadan almis olmanin da hazzini yasiyoruz” diye konustu.
Milletin Degerleriyle Kavgali Maddelerden Kurtulmaliyiz
Gelinen noktanin “mükemmel” oldugunu vurgulayan Gündogdu, söyle konustu:
“Gidecegimiz yön açisindan halen ciddi eksikliklerimiz var. Simdi önümüzde seçimler var. Tüm siyasi partilere çagrimiz, hepsinin gündemi yeni Anayasa olmali. Yeni Anayasa’da hangi özgürlükleri kim daha fazla vaat ediyor, millet de buna bakmali. Bir taraftan yeni Anayasa degisikligini yapiyorken, Meclis Iç Tüzügü ve TSK Iç Hizmet Kanunu gibi, geçici, milletin degerleriyle kavgali maddelerden de arinma mecburiyetimiz var.”
EMASYA Protokolü’nden Subat ayinda kurtulduklarini ifade eden Gündogdu, “1 Ocak’ta Basbakanlik Takip Kurulu’ndan kurtulduk. TSK Iç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesi halen Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini askere vermeye devam ediyor. Bundan kurtulmamiz lazim. Meclisin Iç Tüzügü, ‘bayanlar tayyör giyecek’ diyerek, basörtülülere haddini bildirmeye hazir vaziyette ilkel sekilde duruyor. Bundan kurtulmak lazim. Askeri ve sivil yargi, çift baslilik halen balyoz plancilarini ekmegine yag sürmeye, Ergenekon terör örgütü kapsamindaki yargilama sürecini etkilemeye ve derin devletin ümidini artirmaya devam ediyor. Artik yargidaki çift basliliktan kurtulmak lazim. MGK ve YÖK yeniden yapilandirilmali. MGK’nin siyasetçileri terbiye etme kurulu olmaktan çikarilmasi gerekir” degerlendirmesinde bulundu.
