2013, Türkiye’de Demokratikleşmenin Tamamlandığı, Dünyada Savaşların Sona Erdiği Bir Yıl Olsun

2012 yılına, yeni anayasa tartışmalarıyla veda ediyoruz. 2013 yılı, yeni anayasanın yapıldığı, demokratikleşmenin tamamlandığı, darbe anayasasından ve darbe ürünü kurumlardan kurtulduğumuz bir yıl olmalıdır. 2011 seçimlerinde bütün partilerin ortak vaadi olan yeni anayasa, maalesef 2012 yılı içinde tamamlanamadı. 2013 yılına ait en büyük beklenti ve isteğimiz, demokratik yeni anayasadır. Bu konuda siyasi partiler sorumluluktan kaçmamalı, millete verdikleri sözün arkasında durmalıdır. Türkiye’nin sorunlarını çözecek yeni anayasa, demokrasiyi öncelemeli ve milletin taleplerini öne çıkarmalıdır. Yeni anayasa çalışmaları, 2013 yasama yılı sonuna kadar tamamlanıp milletin huzuruna çıkarılmalıdır. Bu konuda oyunbozanlık yapan ve sorumluluktan kaçan siyasetçileri milletimiz affetmeyecektir. Türkiye, bir an önce darbe anayasası ile yönetilme ayıbından kurtulmalıdır.

Birçok gelişmenin yaşandığı 2012, toplu sözleşmenin ilk kez yapıldığı yıl olmuştur. Ancak, geçmiş alışkanlıkların devamı ve referandumdaki yetki devrini kabullenmekte zorlananlar sebebiyle, sorunlu bir toplu sözleşme süreci yaşadığımız herkesin malumudur. 2013’te ikincisi yapılacak toplu sözleşmenin, başta ek ödemeden mahrum bırakılarak mağdur edilen öğretmenler ve öğretim elemanları olmak üzere, kamu çalışanlarının beklentilerini karşılayacak şekilde sonuçlanması en büyük beklenti ve arzumuzdur. Yine 2013’ün öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına neden olan uygulamaların olmayacağı bir yıl olmasını diliyoruz.

Eğitim açısından 2012’ye damgasını vuran olayların başında kesintisiz uygulamasından, 4+4+4 şeklinde formüle edilen kesintili eğitime geçilmesi gelmektedir. 28 Şubat döneminin dayatması olan ve eğitim sistemini geriye götürmekten başka bir faydası olmayan uygulamadan vazgeçilmesi, toplum tarafından takdirle karşılanmasına karşın, uygulama hatalarıyla gündemde yer edinmiştir. Eğitimde kılık-kıyafet serbestîsi getiren uygulama da takdirle karşıladığımız çalışmalardan biridir. 2013 yılı, eksiklik ve hatalardan arınmış bir şekilde reformların hayata geçirildiği bir yıl olmalıdır. Kılık kıyafet serbestisi, eğitim başta olmak üzere, hayatın her alanında uygulanmalıdır. Başörtüsü bir yasak ve ötekileştirme sebebi yapılmamalıdır.

2012 yılı, ülkemizde terörle mücadele ve demokrasiye müdahale girişimlerinin yargılanması açısından da önemli bir yıl oldu. Sendika olarak, demokrasiye müdahale girişiminde bulunanların yargı önünde hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. Yargı süreci en kısa sürede tamamlanmalı, suçlular hak ettiği cezaya çarptırılırken, suçsuz oldukları halde özgürlüklerinden mahrum bırakılan kişilerin bu hakkı da en kısa zamanda kendilerine iade edilmelidir.

2012, dünyadaki gelişmelerle de unutulmaz bir yıl olarak tarihteki yerini almıştır. Komşumuz Suriye’de yaşanan katliam ve savaş bizi de yakından ilgilendirmiştir. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, Suriye’de yaşanan insanlık dramına karşı duyarsız kalmadık. Savaş mağduru Suriye halkı için yardım kampanyası başlattık. Başlattığımız kampanyanın, ‘Bir ekmek, bir battaniye’ adıyla uluslararası bir kampanyaya dönüşmesi ve devam etmesi, bizim için gurur vesilesidir.

Myanmar’ın Arakan Eyaleti’nde, Rohingya Müslümanlarına karşı düzenlenen katliama dikkat çekmek için Memur-Sen olarak bazı sivil toplum kuruluşlarıyla bir basın toplantısı yaptık ve yardım kampanyası başlattık; Arakanlı yetimler için Mehmet Akif İnan Memur-Sen yetimhanesi yapma kararı aldık ve hayata geçirmek için gayretlerimiz sürmektedir.

2012’ye damgasını vuran gelişmelerden biri de şüphesiz Filistin’in BM’de gözlemci devlet olarak kabul edilmesidir. Türkiye’nin yoğun çaba ve girişimleriyle elde edilen bu başarı, Filistin halkının bağımsızlığına kavuşması ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasıyla devam etmelidir.

2012’yi birçok tartışmayla geride bırakırken, 2013’ün; acıların sona erdiği, gözyaşlarının dindiği bir yıl olmasını diliyoruz.

2013 yılı bütün insanlığa sevgi, barış ve hoşgörü getirsin.