Haber
2010-02-27 06:20:35
28 Subatlarin Tekrarlanmamasi Için Tüm Darbeciler Yargilanmalidir

Yakin tarihi ile yüzlesip he- saplasamayan, darbecilerden hesap soramayan, darbeleri dogru analiz edemeyen top- lumlar, darbeye ve darbecilere tarih kismi bos birakilmis davetiye düzenlediklerini fark dahi edemezler. Bu aci gerçek kendisini, ülkemize ve toplumumuza farkli biçimlerde de olsa neredeyse her 10 yilda bir hatirlatti. Çok partili demokratik hayata geçisten bu yana 1960, 1971, 1980, 1997 ve 2007’de makus talihimizmis gibi bu gerçekle yüz yüze kaldik. Bir öncekinin hesabini dahi sormaya firsat bulamadan yenisini yasamanin saskinligiyla rafa kaldirilmis demokrasi ve sindirilmis millet iradesi dramini degistirilmez bir senaryoymus gibi oynamak zorunda birakildi bu ülke insani.

 

Darbe heveslisi ve milli irade düsmani Ergenekon Örgütü mensuplarinin, millet adina karar veren yargi organlarinda hesap vermeye devam ettigi ve 28 Subat postmodern darbesinin yildönümü olan bugün, darbe riskinin ve darbeci zihniyetin bir daha palazlanmayacak sekilde tarihin çöp sepetine atilmasini saglayacak topyekûn kararliligi ifade etmek adina en anlamli gündür. Bu kararlilikla ulasacagimiz sonuç, darbe kelimesinin lügatimizden silinmesi ve dünya demokrasi liginin ilk siralarinda yerini almis gerçek anlamda demokratik bir ülke haline gelmektir.

 

Yasatilan darbelerin beraberinde getirdigi olumsuzluklar, sadece demokrasimizin kesintiye ugramasi gibi herkes tarafindan görülebilir sonuçlarla sinirli degildir. Egitimden ekonomiye, kültürel hayatimizdan sosyal algilarimiza pek çok alan darbelerden fazlasiyla nasibini aldi. Bu süreci takip edenler, 28 Subat’in, “üretilmis irtica kaygisina” yöneltilmis bir darbe olmadigini ayni zamanda kayginin perde olarak kullanildigi çok ortakli bir hirsizlik süreci oldugunu da göreceklerdir. 28 Subat sürecinde bankalarin içinin bosaltildigi, kisi basina milli gelirimizin geriledigi, dini hassasiyeti olan sermaye sahiplerine karsi servet düsmanligi uygulamalarinin hayata geçirildigi, IMF girdabina mahkum olundugu, “Besli Çete” eliyle, emegin sözcüsü olmasi gereken bazi sivil toplum kuruluslarinin emek hirsizligina yöneltildigi, bu sürecin ürettigi senaryolarla isbasina gelen hükümetin Cumhuriyet tarihinde ilk kez yolsuzluk nedeniyle iktidardan düsürüldügü gerçegi karsisinda darbeleri sadece demokrasiyi kesintiye ugratan basit bir militarist olgu olarak degerlendirmek

mümkün degildir.

 

28 Subat süreci, sadece ülkenin ve milletin kaynaklarini talan eden bir sistemin kurulmasina zemin hazirlamamis, beraberinde milli iradeyi yok sayan, milletle hesaplasmayi makul gören derin devlet yapilanmasina da çanak tutmustur. Temel hak ve özgürlükler, demokrasi kültürü konusundaki kazanimlarin bütününde sadece içeride degil, uluslararasi düzeyde de demokrasimizin olgunlasmadigini ifsa eder mahiyette geriye gidisler yasanmistir.

 

28 Subat postmodern darbesini derinlemesine inceledigimizde ortaya çikan sonuç; bireylere bakan yönüyle 28 Subat’in bütün ayrintilari iyi sematize edilmis bir toplumsal mühendislik çalismasi oldugudur. Siyaset kurumunun ve sivil toplumun kimi aktörlerinin birlikte olusturdugu çeteler eliyle millete ve devlete ait olan ne varsa, bugün de ayni hayali kurmaya devam edenlere servet olarak transfer edilmistir. 28 Subat sürecinde illegal yollarla hükümeti degistirmek, ‘Devlete demokrasi disi rota çizmek’ suretiyle açikça Anayasa suçu isleyenlerin ortaya koydugu derin devlet anlayisinin ürünü tüm yapilanmalarin ortaya çikarilmasi ve yargi önünde hesap vermesi, bu milletin, devlet kurumlarinin ve siyasi iradenin küçümsenmeyecek bir bölümünün darbelerden gerekli dersleri çikardigi konusundaki umudumuzu artirmistir. Ancak, istegimiz ve beklentimiz, darbeleri zemin bilerek bu ülkenin ve milletin servetini kendi kisisel serveti haline getirenler ve buna aracilik edenlerin de yargilanmasidir. Bu yapilamadigi sürece ‘darbelerden arinma’ ve ‘darbecileri temizleme’ sürecinin tekemmül etmeyecegini unutmamaliyiz. 28 Subat postmodern darbesini kurgulayanlar ve gerçeklestirenler yargi önünde hesap vermedigi takdirde ‘kendilerini devletin kurtaricisi olarak görenlerden’ bu sifatla demokrasi disi her tür müdahaleyi makul bulanlardan kurtulamayacagimiz gibi yeni kurtaricilarin istahinin kabarmasini da engelleyemeyiz.

 

Bunun önüne geçmenin yolu, darbeye, darbe yapma egilimine dahi firsat vermeyecek demokratik, sivil, özgürlükçü ve seffaf, hesap verebilir devlet idealini esas alan, devletin istedigi bireyi degil, bireylerin istedigi devleti tanimlayan yeni ve milli irade ürünü bir Anayasanin ivedilikle yürürlüge konulmasi, darbecilerin taseronlugunu yapanlarin yargilanmasiyla yetinilmeyip, 28 Subat ve benzeri antidemokratik senaryolarin bas aktörlerinin de yargi önüne çikarilmasindan geçmektedir. Bugünkü arinmaya dönük yaklasim ve girisimler milletimizi gelecege dönük heyecanlandirmaktadir.

 

Milletimiz, hangi görüsten olursa olsun, birbiriyle kenetlenmeli, kendi iradesini hiçe sayan yaklasimlar karsisinda bugün ve yarin gögsünü siper edecek kuvvet ve kudreti mutlaka edinmelidir.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen