‘Ögretmenlere Arka Teker Muamelesi Yapiliyor’
Balikesir Subemiz, Genisletilmis Il Divan Toplantisi’ni Otel Basri’de gerçeklestirdi. Toplanti, Sube Baskanimiz Ibrahim Etem Yilmaz’in açilis konusmasi ile basladi.
Daha sonra söz alan Genel Basin Yayin Sekreterimiz Ali Yalçin, “esit ise esit ücret” slogani ile kamuda çalisanlarin ek ödemeleri üzerinden yapilan esitlemede, ögretmenler ve ögretim elemanlarinin diger kurumlarda muadili olmadigi gerekçesiyle kapsam disi birakildigini ifade ederek, “Genel müdür, genel müdür yardimcisi ve daire baskani gibi üst yöneticilere ögretmenin toplam maasinin yüzde 74’ü kadar ek ödeme verilirken, ögretmen ve ögretim elemanlarina arka teker muamelesi yapilmistir. Bunu asla kabul edemeyiz” dedi.
Van depreminde, 75 ögretmen basta olmak üzere, hayatini kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralilara sifa dileyen Yalçin, ayni isi yapanlarin ayni ücreti almasini öngören 666 sayili KHK ile ayni unvandaki çalisanlarin maaslarinin ek ödemeyle dengelendigini fakat kapsam disi birakilmalari ve unutulmalari dolayisiyla ögretmen ve ögretim elemanlarinin sinirlerini gerdigini söyledi. Yalçin, üst düzey yöneticilere kepçe ile verirken, ögretmene kasikla bile vermeyip “kamu mali dengesi” diyenlerin ögretmenlerin dengesini bozdugunu kaydetti.
Ali Yalçin’in konusmasinin satir baslari söyle:
Egitimciler Arka Teker Degildir
Körüklü otobüsün arkasindan koku gelmesi üzerine yolculardan biri soföre seslenerek, “arka teker yaniyor” demis. Soför, “en arka teker mi” diye sormus. Yolcu, “Evet, evet en arka teker” deyince, soför, “Biz zaten onu gözde çikardik” der. Anlasilan, ek ödeme oranlari düzenlenirken, ögretmenler ve ögretim elemanlarina en arka teker muamelesi yapilmis ve egitimci gözden çikarilmistir. Bu çarpiklik bir an önce düzeltilmelidir. Kurumlararasi ücret dengesi saglanirken, egitimcilerin diger kurumlarda muadilinin olmadigi tezinden hareketle unutuldugundan dolayi Milli Egitim’de kurumiçi ücret dengesi ögretmen aleyhine bozulmustur. 9/1’indeki ögretmen maasi büro memurunun maasindan geride kalmistir.
Ögretmenler Günü Yaklasiyor, Lafin Torbaya Girmeyecegi Bilinmelidir
Ek ödeme oranlarinda yapilan artisla genel müdür, genel müdür yardimcisi ve daire baskani gibi üst kadrolarda görev yapanlarin ek ödeme oranlarinda yapilan iyilestirme, ögretmenin toplam maasinin neredeyse yüzde 74’üne tekabül etmektedir. 9/1’indeki ögretmenin toplam maasi 1530 iken, üst yöneticinin birakin maasini, sadece ek ödemesi 1132 TL olmustur. Bu ortamda ögretmenlere kimse vatan millet edebiyati yapmasin. 24 Kasim Ögretmenler Günü nutuklarini herkes simdiden çöpe atsin. Ögretmenlere, ek ödemelerde gün göstermeyenler 24 Kasim’da gün hatirlatmasin. Herkesin torbasina ek ödeme ile iyilestirme düserken, ögretmen ve ögretim elemanlarina ikinci sinif muamelesi yapip torbasina 24 Kasim’da konmak üzere laf aranmasin. Unutulmasin ki, laf torbaya girmeyecektir.
Krizdeki Yunanistan’da Bile Ögretmenlerin Maasi Bizdekinin Iki Katindan Fazla
Türkiye’de 15 yillik bir ögretmen ek ders ücreti dâhil yilda 14.725 dolar alirken, yani basimizda ekonomik kriz yasayan Yunanistan’da bile 34.200 dolar almaktadir. Bu, bizdekinin iki katindan fazladir. OECD ortalamasinda bir yilda egitimcinin aldigi yillik ücret 41.100 dolardir. OECD ortalamasina etki eden ve rakami asagiya çekenlerin basinda Türkiye gelmektedir. Çünkü Lüksemburg’da yillik 112 bin, Almanya’da 63 bin, Fransa’da 35.800, Ispanya’da 52.600, Ingiltere’de 47 bin dolardir. Polonya’da bile ögretmen yillik 17.750 dolar almaktadir. Türkiye’de ek derse girme imkânini bulamayan, çocugu üniversitede okuyan, kirada oturan ögretmenin ayakta kalmaya mecali yoktur. Yasam kalitesinden nasibini alamayan ögretmenden egitim kalitesi beklemek ve büyük büyük laflar etmek ne kadar dogru. Asgari geçim indirimi dâhil 1.596 TL alan ögretmen var. Ögretmenlerin isportaya mahkûm edilmesini kabul edemeyiz.
Ögretmenler Merhamet Degil Hakkini Istiyor
Türkiye’de ögretmen emeginin karsiligini alamamaktadir. Ek ödeme oranlarinda ögretmenin ve ögretim elemaninin muadili diger kurumlarda bulunmadigindan esitlenemedigi ve oldugu gibi birakildigi ifade edilmektedir. Ben egitimcilerin muadilinin kim oldugunu söyleyeyim. OECD verileri muadil olarak kabul edilmelidir. OECD ülkeleri ortalamasinda bir sinifa 21 ögrenci düserken, Türkiye’de 42’nin altinda degildir. OECD ortalamasinda bir yilda egitimcinin aldigi yillik ücret 41.100 dolar iken, bizde ek ders dahil 15 yillik bir ögretmenin eline geçen yillik 14.725 dolardir. Bu da, iki kati ögrenciyi egitirken, OECD ortalamasinin üçte biri kadar ücret aldigimizi göstermektedir. Öyleyse merhamet degil, hakkimizi istiyoruz.
En Fazla Kaynak Egitime Ayriliyorsa Neden Hissetmiyoruz
Hükümet, Merkezi Yönetim Bütçesi’nden 2011 yilinda yüzde 10.92’yi, yani 34.112.163.000 TL’sini egitime ayirdigini açiklamistir. Bunun GSYIH’da orani yüzde 2.57’dir. Egitime en çok kaynak ayriliyor ama egitimciler okullari ayakta tutmak için tabiri caizse dilencilik yapmaktan kendini kurtaramiyor. Okullarda bagis toplanmazsa temizlik hizmeti saglanamiyor. Rutin giderler karsilanamiyor. Okullarin bütçesi yok. Egitim liderligi yapmasi gereken okul yöneticileri, okulu ayakta tutmak için tahsildarlik yapmaktan, bagis dilenmekten kendilerini kurtaramiyorlar. Asli görevleri olmadigi halde yaptiklari fedakârliktan dolayi takdir beklerken bir de tahkir ediliyorlar. Egitimci olmak hakikaten zor is. Egitimciler dogal olarak su soruyu soruyorlar: Madem Genel Yönetim Bütçesi’nden en fazla payi egitim aliyor, öyleyse bu neden okula ve egitimciye yansimiyor. Yeni yapilan okullarin önemli bir kismini bagisçilar yapiyorsa, ögretmene maas olarak reva görülen rakam da ortadaysa, en fazla kaynaginda egitime ayrildigi söyleniyorsa, egitimciler olarak biz neden hissetmiyoruz?
Eger kedi buysa, ciger nerede; ciger buysa, o zaman kedi nerede diye sormaktan kendimizi alamiyor ve açiklama bekliyoruz.
