‘Özür’ Çözüm Degildir Konunun Muhatabi Tarihçilerdir
Özür dilemek, yapilan bir yanlistan ötürü bagislanmayi istemektir. Yaklasik 100 yildir tekrarlanan bir propagandanin etkisi ve yönlendirmesiyle özür dilemek, bir bilim olarak tarihi inkâr etmek demektir. Böylesi bir özür dileme, milletimizi soykirimci ilan edenlerin amaçlarina hizmet eder. Milletimizin tarihinde utanilacak, özür dilenecek bir yanlisi yoktur. Bu açidan, baslatilan ‘Ermenilerden Özür Diliyoruz’ kampanyasini dogru bulmuyoruz.
Tarih boyunca hakki ve adaleti üstün tutarak tüm dünyaya yön veren bir medeniyet kuran milletimizi sirf Müslüman kimligi dolayisiyla kendi vataninda bogmak isteyenlerin bulundugu herkesin malumudur. Bunun bir yansimasi olan 1. Dünya Savasi sirasinda milletimizin yüzyillarca kapi komsulugu yaptigi; sevincini, hüznünü, ekmegini paylastigi, millet-i sâdika unvaniyla taltif ettigi Ermenilerin savas ortaminda, “Ya devlet basa, ya kuzgun lese” fehvasinca düsmanla isbirligi yaparak katliamlara girismesi neticesinde gerçeklestirilen zorunlu göç hadisesini milletlerarasi arenada soykirim olarak pazarlayan diasporanin ve ardindaki güçlerin ekmegine yag sürercesine ‘aydin’ adi altinda birilerinin özür dileme yarisina girmelerini anlamak mümkün degildir.
1980’li yillarda Ermeni terör örgütü ASALA birçok diplomatimizi sehit etmistir. Diger yandan Ermenistan halen Azerbaycan’in üçte birini isgal altinda tutmaktadir. Hocali basta olmak üzere, isgal sürecinde 1.5 milyon Azeri, Ermeniler tarafindan katledilmistir. Bu katliama Ermeni diasporasinin arkasindaki emperyalist güçler de seyirci kalmistir. Bu tablo üzerinden baktigimizda, kimin özür dileyecegi açiktir.
Egitim-Bir-Sen olarak, konunun tarihçilere birakilip, arsivlerin açilmasi suretiyle tarihin nesnel perspektifiyle aydinlatilmasindan yanayiz. Osmanli Imparatorlugu’nun yedi düvele karsi savas verdigi bir dönemde dis güçlerin oyununa gelen Ermenilerin binlerce insanimizi katlettigi hususu da tarih arsivlerinde durmaktadir. Arsivler açildiginda asil kimin magdur oldugu açiga çikacaktir. Tarihi bir olayi siyasete bulastirmak, özür dilemek, konuyu daha da içinden çikilmaz bir hale getirmektedir. Düsündürücü olan, Türkiye’nin, bu meselenin çözümü noktasinda ‘arsivlerin açilmasi’ teklifine Ermenistan’dan olumlu bir karsilik gelmemesidir.
