‘Ulusal Ögretmen Stratejisi Çalistayi’ndan Önemli Kararlar Çikti

Milli Egitim Bakanligi tarafindan Antalya Belek’te gerçeklestirilen ‘Ulusal Ögretmen Stratejisi Çalistayi’, degerlendirme konusmalari ardindan Pazar günü sona erdi. YÖK, rektörler, akademisyenler, sivil toplum kuruluslari temsilcileri, Milli Egitim Bakanligi bürokratlari, egitim sendikalari temsilcileri gibi genis bir katilimla gerçeklesen çalistaya, sendikamiz adina Egitim-Bir-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu ve Genel Yönetim Kurulu üyelerimiz Ahmet Özer, Murat Bilgin, Ali Yalçin ve Ramazan Çakirci katildi.

“Hizmet Öncesi Ögretmen Yetistirme (Egitim Fakülteleri ve Alan Fakültelerinin Yeniden Yapilanmasi)” ana basligi altindaki komisyona Genel Sekreterimiz Ahmet Özer; “Ögretmen Atama Kaynaklari, Seçme Süreci ve Yerlestirme” komisyonuna Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu ve Genel Mevzuat ve Toplu Sözlesme Sekreterimiz Ramazan Çakirci; “Uyum ve Adaylik Süreci, Sürekli Mesleki Gelisim” komisyonuna Genel Basin Yayin Sekreterimiz Ali Yalçin; “Ögretmenlik Meslegi Kariyer Basamaklari” komisyonuna ise Genel Teskilatlanma Sekreterimiz Murat Bilgin katildi.

“Ulusal Ögretmen Stratejisi Çalistayi”na her zaman oldugu gibi en hazirlikli katilimi sendikamiz gerçeklestirdi. Çalistayda tartisilacak konulara isik tutacak “Ögretmen Adaylarinin KPSS’ye Bakis Açilari, Sorunlari ve Beklentileri” arastirmamiz ile “Ögretmenlik Kariyer Basamaklarinda Yükselme Uygulamasinin Degerlendirilmesi” arastirmamizi, “Milli Egitim Bakanligi Ulusal Ögretmen Stratejisi Çalistayi Görüs ve Öneriler” kitapçigimizla birlikte set olarak bütün katilimcilara takdim ettik. Bakanligin çalistay konulari arasina ‘ögretmenlerin mali ve özlük haklari’ni koymamasi nedeniyle kitapçigimizin son bölümüne “Ögretmenlerin Mali Haklari” basligi altinda ek yaparak, katilimcilarin ögretmenlerin mali durumlarina dikkatini çektik.

18-20 Kasim 2011 tarihleri arasi gerçeklesen çalistayin ilk günü, açilis ve çalisma gruplarinin konulari üzerine tartismalari ile geçti. Ikinci gün, çalisma gruplarinin önerilerini önceliklendirme matrisi yöntemiyle elimine edip grup kararina dönüstürmesi; son gün ise, kararlar üzerine katilimcilarin söz almasi ve kapanis seklinde gerçeklesti.

Çalistayda, ögretmenlerin hayatini ve egitimi ilgilendiren önemli tavsiyeler alt komisyonlardan geçerek çalistay önerisi sekline dönüstü. 240 katilimcinin bulundugu çalistayda dört ana baslik, 16 alt grupta çalisildi. Önerilen maddelerle ilgili, katilimcilara bir maddeye en fazla iki puan kullanabilecek sekilde toplamda 5 puan hakki verildi. Önerilen maddeler, çalisma gruplarinin puan agirligina göre önceliklendirme matrisi uygulanarak ortak öneri sekline dönüstü.

“Ögretmen Atama Kaynaklari, Seçme Süreci ve Yerlestirme” basligi ile olusan komisyonun alt gruplarinda önemli öneriler çikti. Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu ve diger sendika baskaninin bulundugu alt komisyonda “Ögretmenlerin özür grubuna bagli yer degistirmelerinin yilda iki defa yapilmasi önerisi aldirildi. Komisyondaki milletvekili ve diger üyelerin ayni okulda 10 yil çalisan ögretmenlere il disi rotasyon önerisi, basta Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu olmak üzere, destek veren bazi üyelerin muhalefeti ile gündemden kaldirildi. Teklifin il içinde 10 yil uygulanmasi seklinde yeniden getirilmesi üzerine Genel Baskanimiz Gündogdu, rotasyon konusunun gündemden çikarilmasini önerdi. Diger sendika baskani önerimize destek verdi. Sendika baskanlarinin tepkisi devam edince, “il içinde 15 yil” olarak önerinin degistirilmesi ve tepkiye ragmen çalisma grubundaki demokratik çogunlugun öneriye sahip çikmasi üzerine oylamada 6-5’le ortak öneri sekline dönüsmüstür.

Çalistay maddelerinin degerlendirildigi son günde, il içinde rotasyon ile ilgili söz alan Genel Basin Yayin Sekreterimiz Ali Yalçin, “Ögretmenler zaten dogal rotasyon içerisindeler. Ilkögretim birinci kademe ögretmenlerinin 5 yil, ikinci kademe ögretmenlerinin 3 yil, ortaögretim ögretmenlerinin ise 4 yilda bir ögrencileri degisiyor ve dogal rotasyon gerçeklesiyor. Eger diger okulun ögrencilerini tanisin ve farkindaligi hissetsin istiyorsak, o zaman ögretmenlere okul eslestirmesi yaparak yilda bir hafta birbirlerinin siniflarina ders vermesini önerebiliriz. Ögretmene rotasyonun ‘iste bundan dolayi’ denilecek çok mantikli bir gerekçesi yoktur. Ayrica egitimcilerin gündemi de bu degildir. Su an çözüm bekleyen sorunlar var. Ek ödemeler sonrasi ögretmenlerin maasi hizmetli personelimiz ile memur personelimiz arasina sikismistir. Ben durumu katilimcilarin vicdanina havale ediyorum. Ifade ettiklerim üzere rotasyon önerisinin geri çikarilmasini teklif ediyorum” dedi.

Genel Mevzuat ve Toplu Sözlesme Sekreterimiz Ramazan Çakirci ise, söz alarak, “Baska bir üniversitede 35. madde kapsaminda lisansüstü egitimini yapan arastirma görevlilerinin doktoralarini tamamladiklari ildeki üniversitelerde en az bes yil süre ile kadrolu atanamamalari gerekir” maddesine, arastirma görevlilerinin bilimsel çalisma sürecine olumlu etki yapmayacagindan hareketle itiraz etti.

Kapanis öncesi sendika genel baskanlarina söz hakki verildi. Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, ek ödeme sorunu, rotasyon basta olmak üzere, çalistay önerileri ve egitime dair konulari içeren bir konusma yapti.

Gündogdu’nun konusmasindan bazi satir baslari söyle:

Birilerinin Ögretmene Bakisi Sorunlu

Bakanligin suralar basta olmak üzere toplantilarina hazirliklarla geldik. Bu toplantiya da, iki arastirma, bir raporla geldik. Ögretmeni egitim sisteminden ayirmak mümkün degildir. Bu egitim sistemi kaliteli ögrenci yetistirmeye elverisli degil, sistem eriyor. Eleyerek gelen ögrenciler içerisinden, elenmisler içerisinden KPSS sistemiyle tekrar eleyerek ögretmen aliyoruz. Alanindan bir tek soru sormadan uzmanlik, ögretmenlik, basögretmenlik sinavi yapiyoruz. Burada ciddi bir sorun var. Ögretmene bakis sorunludur. Sistem, eleyen bir sistem; test çözen harika, test çözemeyenin hiçbir özelligi, anlami yok. 70 soru çözmüsse, dershaneler ona madalya verir; 69 almissa, sistem onu disari iter, meselenin özü budur.

Siz Kendi Belirlediginiz Ögretmen Ihtiyacini Karsilayin Yeter

Bakanligin açiklamasina göre ücretli 60 bin ögretmen çalisiyor. Yine 130 bin ögretmen açigi oldugunu da Bakanlik söylüyor. 24 ögrencili siniflara kavustugumuzda, ögretmen açigi 250-300 bine çikacak. Bugün atanamayan 100 binlerce ögretmen var. Bunlara her yil mezun olanlar da ekleniyor, bu insanlara da ‘her mezun olan ögretmen olacak diye bir kaide yok’ demek dogru degil. Siz kendi belirlediginiz ögretmen ihtiyacini karsilayin, ‘ögretmen ihtiyacini karsiladik’ deyin. Ama 60 bin pedagojik formasyonu olup olmadigi belli bile olmayan 700-800 TL’ye kölelik sistemini hatirlatan bir yaklasimla, bir istihdam biçimiyle gelecegi insa edemezsiniz. Bugün hiç olmazsa ücretli ögretmenlerin yerine kadrolu ögretmenlerin atanmasi lazim. Özür dilenmesi bir nezaket, güzel bir sey ancak hiçbir özür istihdamin yerini tutmaz. Bugün iktidar, koalisyon hükümeti degil. Maliye Bakanligi da ayni iktidarda, Milli Egitim Bakanligi da, öyleyse ben sartlarin zorlanmasini, bir tek ücretli ögretmen çalistirmayacak boyutta kadrolu istihdam yapilmasini öneriyorum.

Kavimler Göçüyle, Rotasyonlarla Döverek Terbiye Etme Anlayisiyla Olmaz

Rotasyon düsüncesi bizleri rahatsiz ediyor. Sanki bu ülkede hiçbir meslek erbabinin sorunu yok, bütün sorun ögretmenden kaynaklaniyor gibi bir anlayis var. Bu is, kavimler göçüyle, rotasyonlarla, döverek terbiye etme anlayisiyla olmaz. Ögretmenlerinize deger vermezseniz, çocuklariniza deger vermemis olursunuz. Önce buradan baslama mecburiyetimiz var.

Raporlarda ifade ve yazilim hatasi var, redaksiyon sorunu var. 657 niye buraya geldi, burasi Çalisma Bakanligi’nin bir çalistayi mi?

Milli Egitim Sura Kararlari Niçin Rafta Bekliyor?

Biz yeni bir çalistay yapiyoruz, güzel bir sey ama Milli Egitim Sura kararlari niçin rafta bekliyor? 8 yillik kesintisiz egitimin dünyanin hangi çagdas ülkesinde bir benzeri var. Bu kesintili hale getirilsin diye sûrada karar alinmisken, ögretmenin özgür olmasindan, katki sunmasindan bahsediyoruz. Hala milli güvenlik dersine komutanlar giriyor. O komutanlar sadece milli güvenlik dersine girmiyor; müdürün, müdür yardimcisinin, ögretmenin de komutani oluyor. Okullar kisla degil. Sûra kararlari niçin uygulanmaz. Ülkemizde demokratiklesme adina çok hizli adimlar atiliyor. Vesayet desifre ediliyor. Cumhurbaskani ilk defa baskomutan oldu ama egitimdeki vesayeti kaldirmak için henüz bir adim atilmadi. 28 Subat döneminin egitimdeki antidemokratik, bilimsel hiçbir toplanti olmadan dayattigi jakoben yaklasim yerinde duruyor.

Gelin Üniversiteleri Iri Lise Olmaktan Çikaralim, Dünyali Olalim

Ögretmeni müfredattan, veliden, ögrenciden ve insan profilimizden ayri ele almamiz mümkün degil. Milli Egitim Bakanligi-üniversite isbirligi olmasi gerekiyor. Gelin üniversiteleri iri lise olmaktan çikaralim, dünyali olalim. Disaridan ögrenci alalim, biz ögrenci gönderelim. Üniversitelerde zorunlu okutulan dersler var, ne yazik ki, ortaokulda lisede zorunlu olarak okutulan dersler bunlar. Akademisyenlerimizin bunlari düsünmesi lazim, böyle ciddi meselelerde daha hazirlikli olmaliyiz. Bunlar üstünkörü olarak geçilecek konular degil.

Çalisanina Arti Hiçbir Zam Yapilmayan Tek Bakanlik Milli Egitim Bakanligi

Maddi durumla ilgili büyük sikinti var. Ögretmenlige yeni baslayan ögretmenimizden asistanimiza, doçentimize, profesörümüze kadar bir sikinti söz konusu. Bu, egitime bakisla ilgili bir sorun.  Mevcut iktidar isbasina geldiginden beri her bakanlikta, yapilan teskilat yasasiyla o bakanligin çalisanlarina en az 100 TL yüzdelik ve ek ödemelerin haricinde zam yapildi. Çalisanina arti hiçbir zam yapilmayan tek bakanlik Milli Egitim Bakanligi ve üniversiteler, yani YÖK. Ikincisi, 666 sayili KHK çikti. Biz buna sendikalar olarak esit ise esit ücret diyoruz. Kanun çikarken buna destek verdik. Ayni unvandaki kisiler, ayni isi yapan kisiler ayni ücreti alsinlar. Bunun geregi yapildi, tamamlandi; hizmetlisi, sube müdürü, il müdürü, Maliye Bakanligi, Saglik Bakanligi, Çalisma Bakanligi çalisanlari bu unvanlari ile esitlendi. Ama yeni KHK sonrasi temmuz ayinda bulundugu yerde genel idare hizmetleri sinifindan bir arkadasimizla maasi arasindaki açilan makas su anda ögretim üyemizi, ögretim görevlimizi olumsuz etkiliyor. Ögretmenlerimizle ilgili de ayni sorun devam ediyor. Toplu sözlesme yasamizi çikarmak üzereyiz. Toplu sözlesmenin en önemli maddesi olarak da, ek ödemeyi gündeme getirecegiz. Bu noktada Bakanligimizin da çalisanina sahip çikmasini bekliyoruz. Ögretmene, ögretim üyemize verecegimiz degerle onlari ikinci is düsüncesinden alikoyacak ve onlarin isine biraz daha motive olmasini saglayacagiz. Ek ders ücretleri, derse girmeyi tesvik etmeyecek boyutta. Hem üniversitelerde hem Milli Egitim’de, özellikle tazminatlarda geride kalmisiz. Ek ödeme veya dengi bir tazminatla bu tamiratin yapilmasi gerekiyor.

Mesleki teknik egitim fakültelerinin birinci ve ikinci sinifinda ögrenci yok. Is dünyasiyla toplanti yapiyoruz, onlar da kalifiye eleman diyorlar. Kalifiye eleman yok, mesleki egitimin, meslek fakültelerinin is dünyasinin talebini dikkate alan bir yapiya kavusmasi gerekiyor.

Ögretmenlerde Sendikalasma Orani Yüzde 70’i Buldu, Üniversitelerde Yüzde 20’yi Bulmuyor

Üniversite hocalarimiza sunu söylemek istiyorum. Ögretmenlerde sendikalasma orani yüzde 70’i buldu, üniversitelerde ise bu oran yüzde 20’yi bulmuyor. Bizi siz okuttunuz, gönderdiniz ama simdi siz sendikalardan uzak duruyorsunuz. Örgütlü olmayan üniversitelerle bu ülkede hak aranmaz. Hakkimizi koruyamayiz, arayamayiz. Bilimsel çalisma mi yapmak istiyorsunuz, 10-11 Aralik’ta bilim kongremiz var, buyurun gelin.

Çalistayda Alinan Önemli Bazi Kararlar: