“Cennet Annelerin Ayaklari Altindadir”
Bütün toplumlarda “anne” sözcügü, isiten herkesin içinde bir sicakligin olusmasini saglayan sihirli bir sözcüktür. Hiçbir temel ihtiyacini karsi- layamaz halde dünyaya gelen varligi, hiçbir güdülemenin yönlendiremeyecegi üstün fedakârliklarla yetistiren, el içine katan duygu, annelik duygusudur.
Annelerimiz, saglikli bir toplumun temel tasidir. Onlarin yasam sartlarinin iyilestirilmesi, mutlu ve huzurlu, endiselerden uzak bir hayat sürmeleri, süphesiz yetistirecekleri nesillerin mutlulugu için de vazgeçilmez bir önem tasimaktadir. Onlar, bitmek bilmeyen sabrin, affediciligin, hosgörünün, bilgeligin, fedakârligin, sevgi ve sayginin, hayata dair tüm essiz ve yüce duygularin timsalidir.
Bir ferdin kisiliginin olusumunda, yetenek ve hassasiyetlerinin gelismesinde annesiyle geçirdigi bebeklik ve çocukluk yillarinin önemli bir yer tuttugu asikârdir. Bir milleti millet yapan degerlerin her birimizde hayat bulmasinda, yasatilmasinda en çok annelerin payi vardir. Yine tarih boyunca milletine yol gösteren önderlerin, kahramanlarin yetismesinde de anneler çok ayri bir yere sahiptir.
Bizleri hiçbir karsilik beklemeden özveri ile yetistiren annelerimizin, saglikli ve bilinçli bir topluma katkisi inkâr edilemez bir gerçektir. Ailenin ve toplumun temel tasi olan annelerimize hak ettikleri degeri vermemiz her seyden önce bir vefa borcudur. Çünkü anneler, çocuklari doguran degil, aslinda toplumu doguran, dolayisiyla yarinlarimizi sekillendiren en saygideger varliklarimizdir. Dayanisma ve sorumluluk duygusunu, zorluklarla mücadele etme bilincini; sefkati, merhameti, ahlaki ve mutlulugu egitim-ögretim hayatimizin ilk ögretmenleri olan annelerimizden ögrendik.
Baris toplumunun, annelerin söyledigi sevgi dolu ninnilerle ve kulaga fisildadigi küçük uyarilarla temellendirilecegini akildan çikarmamak gerekir. Aileyi, bilhassa anneyi ihmal eden, toplumun insasinda annenin rikkat ve esirgeyiciligini gözden kaçiran toplumlar gelecegini tehlikeye atmaktadir.
Anneler Günü, adina gün ihdas edilmis aziz varliklarimizin günleri gibi tüketim toplumunun, gerçek baglamindan kopararak tüketimi artirma vesilesi biçiminde ele aldigi bir gün olmasi hasebiyle kültürel zeminimizde igreti durmaktadir. Cennetin annelerin ayaklarinin altinda oldugunu kabul etmis bir toplumda 365 gün anneler günüdür. Ailevi baglarin koptugu toplumlarda ise anneler günü, babalar günü gibi ritüeller palyatif köprüler olarak aslinda vicdanlari sizlatmalidir.
Yilin her gününü çocuklarinin sagligi, esenligi, güvenligi ve gelecegini düsünerek geçiren sefkat timsali annelerimizi yilin bir gününde degil, her gününde hatirlamak, hatirlarini sormak, en temel insani sorumlulugumuz oldugu gibi milli ve manevi mirasimizin da geregidir.
Anneler Günü’nü, çalisan annelerin sorunlarini bir kez daha dillendirme ve baslara taç annelerin çalisma hayatinda yasadigi sikintilardan arindirilmasi için sürdürdügümüz mücadeleyi tazeleme vesilesi olarak kabul ediyoruz.
Bu baglamda, çalisan annelerimizin çocuklariyla ve aileleriyle yeteri kadar ilgilenebilmelerini saglamak için gerekli sosyal imkânlar taninmalidir. Her isyerine kres ve bebek bakim üniteleri açilmali, emzirme izni süresi artirilmali, çalisma sartlari ve süreleri annelik durumuna göre düzenlenmeli, izinde geçen sürelerinin emekli kesenekleri devlet tarafindan ödenmeli ve emeklilikten sayilmalidir. Saglikli nesillerin, saglikli annelerden geçecegi gerçegi hiçbir zaman unutulmamalidir.
Yerleri asla doldurulamayacak, hayatimizin en büyük güzelligi fedakâr annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.
