Haber
2009-11-06 06:19:59
“Demokratik Sivil Toplum, Ülkenin Demokratiklesmesine Katki Yapar”

Istanbul Siyasal Vakfi (Istanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunlari ve Mensuplari Vakfi) tarafindan düzenlenen konferansta ko- nusan Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, demokratik açilim konusunda, boynunu büküp ‘ben pisman oldum’ demesi gerekenlerin kah- raman gibi karsilanmasinin sürece zarar verdigini söyledi.

 

Türkiye’nin ihtiyaci olan yeni anayasanin bireyi korumasi gerektigini ifade eden Gündogdu, “Insanlarin temel haklari pazarlik konusu yapilamaz. Bunlar dogal haklardir. Yasama hürriyeti, insan benligini ve kisiligini koruma hürriyeti, düsünce hürriyeti ve inanç hürriyeti gibi temel hak ve özgürlükler alaninda pazarlik kabul edilemez” dedi.

 

Gündogdu, konferansta ayrica demokratiklesme, sivil toplum-demokrasi ve demokratik açilim konularinda görüslerini açikladi.

 

Sivil Toplum 

Sivil toplumun Bati’daki gelisimi dikkate alindiginda hukuk devleti ve sinirli devlet tanimlarinin öne çiktigini belirten Gündogdu, “Hukuk devleti deyince tüm vatandaslarini esit gören, bir suça istirak etmedigi müddetçe vatandaslarini masum kabul eden; sinirli devlet deyince de devletin toplum yasaminda vuku bulan siyasal, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlara zorunlu kalinmadigi müddetçe müdahale etmemesi anlasilmaktadir” seklinde konustu.

 

Bu sürece katki sunmasi gereken sivil toplum örgütlerinin de tasimasi gereken özellikler bulundugunu hatirlatan Ahmet Gündogdu, bu hususlari ise su sekilde açikladi:

 

“Birincisi çok sesliligin olusumunu saglayan toplumsal farklilasmanin var olmasi. Ikincisi; toplumdaki farklilasmanin politika üretebilecek seviyeye gelmesi için gerekli olan toplumsal örgütlenmenin varligi. Üçüncüsü; toplumsal örgütlenmelere insanlarin zorla ya da zorunlu olarak degil, kendi arzulariyla isteyerek gönüllü katilimlarinin mevcudiyeti. Dördüncüsü; zikredilen üç asamanin da ‘devletten/siyasi iradeden’ bagimsiz olarak hareket edebilmesinin saglanmasi. Besincisi ise; sivil toplum kuruluslarinin gerek miting, sokak gösterileri, protestolar ve grev gibi toplumsal eylemler, gerekse bire bir dirsek temasini gerektirecek sekilde yapmasi lazim gelen, lobicilik faaliyetleriyle üyelerinin haklarini koruyarak bir baski grubu olma niteligini tasimasi lazimdir.”

 

Sivil Toplum-Demokrasi 

Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin sayisinin ve üyelerinin yeterli olmadigina dikkat çeken Gündogdu, Türkiye’de sivil toplumun demokratiklesme sürecine katki sunabilmesi için, önündeki engellerin kaldirilmasini istedi. Bu konuda ilk yapilacak olanin birey merkezli, devletle milleti kucaklastiran sivil bir anayasa hazirlamak oldugunu dile getiren Ahmet Gündogdu, “Esas olan bireydir. Devlet, birey için vardir. Anayasa, bir anlamda bireyi devlete karsi koruyan sosyal bir anlasmadir. Insanlarin temel haklari pazarlik konusu yapilamaz. Bunlar dogal haklardir. Bu çerçevede; yasama hürriyeti, insanin benligini ve kisiligini koruma hürriyeti, düsünce hürriyeti, inanç hürriyeti gibi temel hak ve özgürlükler alaninda pazarlik hiç bir sekilde kabul edilemez” dedi.

 

Sivil Toplum Geliserek, Sürece Katki Sunmali 

Sivil toplumun, içeriginde isyan kirliligini barindirmayan sivil itaatsizlikle demokratiklesme sürecine katki sunabilecegini söyleyen Memur-Sen ve Egitim-Bir-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, bu yolu da ancak genis ufuklu, duyarli ve açik bir yapiya sahip bireylerin olusturdugu sivil toplumun gerçeklestirebilecegini kaydetti. Gündogdu, gelisimini arzuladiklari sivil toplumun özelliklerini ise su sekilde siraladi:

Devlet iktidarini kontrol eder.

Katilim düzeyini yükseltir.

Demokratik tutumlari gelistirir.

Kutuplasmalari yumusatir.

Yeni siyasal liderlerin yetistirilmesi ve gelistirilmesi açisindan önemli bir rol oynar.

Siyasi partilerin demokratiklesmesini saglar.

Bilgiyi toplumun genis kesimlerine yayar.

Yeni fikirlerin gelistirilerek yayilmasini saglar.

Siyasal sistemin halka karsi sorumlulugunu artirir.

Sivil toplum, toplumsal hareketin itici gücüdür.

Bireylerin ve gruplarin kendi gelecekleri üzerinde daha fazla söz sahibi olmasina yardimci olur.

Yerine göre devletin gücünü hafifletir, yerine göre devletin müdahalelerini önler.

Son olarak ise, siyasal katilmayi seçimlerin ötesine tasir; bu açidan demokratik siyasal kültürün edinildigi bir okul görünümü kazanir. 

 

Demokratiklesme 

Türkiye ve dünyanin temel sorununun demokratiklesememe oldugunu söyleyen Ahmet Gündogdu, dünyanin en büyük örgütlü kurumu olan, 202 ülke üyeli Birlesmis Milletler’de bile demokratik olmayan karar alma süreci bulundugunu söyledi.

 

Türkiye demokrasisinin de sürekli sekteye ugratildigini dile getiren Gündogdu, “TBMM bugüne kadar bazi zinde güçler tarafindan itilmis-kakilmis muamelesi görmektedir. 10 yilda bir milli irade olan meclis, feshedilmistir. Bazen de TBMM’nin aldigi karar, Anayasa Mahkemesi tarafindan yok sayilmistir” dedi.

 

Türkiye’nin demokratiklesmesi yolunda atilan MGK’nin yapisinin degistirilmesi, Cumhurbaskani Abdullah Gül’ün, MGK’ya ana muhalefet partisi genel baskaninin da katilmasi çagrisi gibi adimlarin sürdürülmesini gerektigini kaydetti.

 

Demokratiklesme sürecindeki en büyük engellerden birinin de terör olduguna vurgu yapan Gündogdu, “Kanla beslenenlerle, sehit kanindan rant elde etmeye çalisanlarin ellerinden bu oyuncaklari alinmalidir. Sehit ailelerini ve gazileri üzecek bir yaklasima da izin verilmemelidir. Boynunu büküp, ‘pisman oldum’ demesi gerekenlerin kahraman gibi karsilanmamasi gerekir. Bunlar sürece zarar vermektedir” seklinde konustu.

 

Gündemdeki islak imza tartismasina da deginen Gündogdu, konuyla ilgili olarak da sunlari söyledi: "TSK’nin içindeki cuntanin tasfiye edilmesi gerekmektedir. Öncelikli yapilmasi gereken, ihbarciyi bulmak degil, islak imzali belgeyi hazirlayanlar hakkinda geregini yapmaktir. Daha sonra da, belgeler dogruysa o subay bulunup, ödüllendirilmelidir. Türkiye, girdigi demokratiklesme yolundan vazgeçmemelidir. Hiç bir kurum, durumdan vazife çikarip, demokrasiye müdahale etme girisiminde bulunmamalidir. 12 Eylül gölgesinde hazirlanan anayasa degistirilip, kisi ve kurumlarin görev alanlarini net olarak belirleyen sivil bir anayasa hazirlanmalidir. HSYK ve YAS kararlari, yargi denetimine açilmalidir.” 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen