Akan Kanı Durdurmak İçin Herkese Düşen İşler Var
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, terör sorununun bitirilmesi için herkese iş düştüğünü ifade ederek, “Bataklığı kurutmak için devlete, millete, hükümete, sivil toplum kuruluşlarına düşen işler var. Hz. İbrahim’in ateşine odun taşıyan karga da var, su taşıyan serçe de. Ben serçe misali bu ateşin söndürülmesi için su taşıyorum. Bu sorun başarıya ulaşmazsa ben bir şey kaybetmem. 1 Mayıs’ı Çanakkale’de kutlama kararı aldık. Niye? Orada Kürt Ahmet, Türk Mehmet var. Laz Hasan, Çerkez Osman bu ülkenin bütünlüğü için bedel ödemiş” dedi.
Gündoğdu, Habertürk Televizyonu’nda yayınlanan ‘Türkiye’nin Nabzı’ programına konuk oldu. Programa, memur ve işçi sendikalarının genel başkan ve genel başkan yardımcıları katıldı. Genel Başkan Gündoğdu, 1 Mayıs’tan çözüm sürecine, memur haklarından akil insanlar heyetine, şehitlerin ülkemiz için öneminden Çanakkale ruhuna kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
1 Mayıs’ı Bütün Sivil Toplum Örgütleriyle Beraber Kutlamak İsterdik
Program sunucusu Didem Arslan’ın ‘1 Mayıs kutlamaları için Taksim’den neden vazgeçtiniz’ sorusu üzerine Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, şunları söyledi:
“Biz Taksim’den vazgeçmedik, Taksim de bizden vazgeçmedi. Türk-İş Genel Başkanı Sayın Mustafa Kumlu’nun 9 Nisan’da tüm sendikalara bir çağrısı oldu. Bu çağrı üzerine 6 konfederasyon biraraya gedik. 1 Mayıs’ı Taksim’de beraber kutlamak için anlaştık. Bildirinin içeriği üzerinde anlaşma sağlanmadı. Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü konusuna Kamu-Sen itiraz etti; ‘kadının eğitim, siyaset ve çalışma hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır’ ifadesine KESK karşı çıkınca, bildirinin içeriği ile ilgili tekrar bir araya gelme kararı alındı. 12 Nisan’da aynı konular üzerinde anlaşma sağlanamayacağı anlaşılınca, yanlış hatırlamıyorsan, Kani Yılmaz esnek bildiri teklifini ortaya attı. Her konfederasyonun kendi bildirisini okuması konusunda anlaşma sağlanınca tertip komitesini oluşturduk. 16 Nisan’da tekrar bir araya geldiğimizde, KESK’ten gelen yazıda ‘kutlamayı sadece ITUC üyesi konfederasyonlarla yapmak istedikleri’ yazıyordu. Bunun anlamı, ‘biz kutlamada Memur-Sen ve Kamu-Sen’i istemiyoruz’ demektir. Bunun için biz 1 Mayıs’ı Çanakkale’de kutlama kararı aldık.”
“Hazreti Mevlana ‘yeni şeyler söylemek lazım’ diyor. Ben de ona ek olarak eskileri unutmamak lazım diyorum” diyen Gündoğdu, “KESK’in özgürlük anlayışında bir sorun var; konu başörtülüler olunca karşı çıkması çifte standarttır. Bugün 82 model bir kıyafet yönetmeliği var. Kadına başı açık olmayı dayatıyor. Erkeğe bıyığının üstten almayı yasaklıyor. Favorilerle, kadının eteğiyle, ayakkabının topuk boyuyla neredeyse numaraya kadar nasıl olması gerektiğini dayatan bir yönetmelik var. KESK’in teklifimizi kabul etmemesini bir çelişki olarak görüyorum. Dün kadını eve hapsediyorsunuz diyenlerin, bugün, başörtüsüyle çalışmak isteyen kadınlara karşı gelmeleri çok garip bir şeydir” şeklinde konuştu.
4/C lilerin ve Sözleşmelilerin Kadroya Geçirilmesini İstiyoruz
4/C’lilerin tamamının kadroya geçirilmesi için mücadele ettiklerini dile getiren Gündoğdu, “Çalışma hayatı boyutuyla farklı çalışma biçimleri var. Sözleşmeliler ve 4/C’liler gibi. Bunların kadroya geçirilmesini istiyoruz. İstihdamda güçlük çekilen Haymana, Hakkari gibi yerlerde çalışanlara pozitif ayırımcılık yapılarak oralar cazip hale getirilmeli. Oralara kimseyi cebren değil de taltif ederek göndermek lazım. Bunun için maaşlarının artırılması, görevde yükselmelerinin önünün açılması ve emeklilik gibi konularda pozitif ayrımcılık yapılması gerekir. Çalışanların ek ödemelerinin tamamının emekliliğe yansıtılması gerekmektedir. Atanamayan öğretmenler konusunun çözüme kavuşturulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i Bu Ülke İçin Bedel Ödedi
Terör sorunundan beslenenlerin varlığına dikkat çeken Ahmet Gündoğdu, “Bir taraftan öldürmeyi geçim kaynağı edinenler, öbür taraftan şehit cenazelerinden nemalananlar var. Ben bunu bitirelim diyorum. Benim çağrım budur. Bunun için bir reçete sunmak istiyorum. Kürt kardeşlerim JİTEM’in, Ergenekon’un yaptığı katliamların sorumlusu olarak Türk kardeşlerimi görmeyecek, Türk kardeşlerim de PKK terör örgütünün katliamlarının faturasını Kürt kardeşlerime çıkarmayacak. Sorunu birlikte çözeceğiz inşallah” diye konuştu.
Öcalan’ı İdam Etmeme Garantisine İmza Atılırken Ne Konuşulduğunu Bilmiyoruz
Programda ‘Akil İnsanlar’ ve çözüm sürecine yönelik eleştirileri cevaplayan Gündoğdu, terör sorununun bitmesi için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Hükümetin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile pazarlık yaptığı ve ‘Akil İnsanlar’ın buna alet oldukları yönündeki eleştirileri yanıtlayan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, şunları kaydetti:
“Abdullah Öcalan’ın tespit ettiği insanlar akıllı insan olmaz, tıpkı Ergenekon Terör Örgütü’nün tespit ettiği insanların akılsız olduğu gibi. Dün terörist başı teslim alınırken ne söz verdi siyasetçiler. İdam etmeme garantisine imza atılırken ne konuştuklarını bilmiyorum. Bugün devletin terörist başıyla ne konuştuğun ben bilmem, bilmem de gerekmiyor. Bu ülkenin yüzde 50’sinin oyunu almış bir başbakan, 63 kişiyi Dolmabahçe’ye davet etti. Bu çağrılan insanların arasında benim ne işim var dedim. Hükümet, başbakan bizden ne isteyecek dedim. Ömrümde bir araya gelmeyi hiç düşünmediğim, her kesimin her ideolojinin öncülerinden şahıslar. Ortada bir sorun var. Terör bitsin. Biz Memur-Sen olarak daha sorumlu hissediyoruz kendimizi. Şehitler kırmızı çizgimiz. Bu sorun 30 yıldır devam ediyor. Eline kına yaktığımız asker şehit oluyor. Güneydoğu’da memur var. Can güvenliği sorunu yaşıyor. Şehitlerimizin ruhunu incitmeden akan kan durdurulmalıdır. Güneydoğu’da çocuklarımızın dersi boş geçiyor. Bir oğlu şehit olmuş anne ikinci oğlunu şehit olsun istemiyor. Bataklığı kurutmak için devlete, millete, hükümete, sivil toplum kuruluşlarına düşen işler var. Hz. İbrahim’in ateşine odun taşıyan karga da var, su taşıyan serçe de. Ben serçe misali bu ateşin söndürülmesi için su taşıyorum. Bu sorun başarıya ulaşmazsa ben bir şey kaybetmem. 1 Mayıs’ı Çanakkale’de kutlama kararı aldım. Niye? Orada Kürt Ahmet, Türk Mehmet var. Laz Hasan, Çerkez Osman bu ülkenin bütünlüğü için bedel ödemiş. Hükümetle masaya oturuyoruz. Hükümet istediğimiz parayı ‘veremem’ diyor. 480 milyar lira kayıp var. Şimdi terörü bitirmek için bir fırsat yakalanmış. Terörist affedilsin demiyoruz. Mücadele devletin işidir. Terörle mücadelede yapabileceğimiz bir şey varsa, eğitimde, anayasada niye yapmayalım. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun Mamak Cezaevi’nde çektikleri, Diyarbakır cezaevinde devlet adına, Türkçülük adına JİTEM’in kan kusturduğu bir tablo var. Devlet yerine kimsenin kendini koyduğu yok. Milletle buluşuyoruz. Memur-Sen olarak 36 madde hazırlayıp sundum.”
Genel Başkan'dan Suçlamalara Cevap
Programın Tamamı 1.Bölüm
Programın Tamamı 2.Bölüm
Programın Tamamı 3.Bölüm
