Anadolu Liseleri Ögretmen Seçme Kilavuzu Yeni Magduriyetlere Sebebiyet Verecektir
Milli Egitim Bakanligi Insan Kaynaklari Genel Müdürlügünce, Fen, Sosyal Bilimler, Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri ile Diger Anadolu Liseleri Ögretmen Seçme Sinavi e-kilavuzu yayimlanmistir.
Kilavuzda da görülecegi üzere söz konusu sinavin dayanagi, 19.12.2010 tarih ve 27790 sayili Resmî Gazete’de yayimlanarak yürürlüge giren Milli Egitim Bakanligina Bagli Fen Liseleri Ve Sosyal Bilimler Liselerinin Ögretmenleri Ile Güzel Sanatlar Ve Spor Liselerinin Beden Egitimi, Müzik Ve Görsel Sanatlar/Resim Ögretmenlerinin Seçimi Ve Atanmalarina Dair Yönetmelik’tir.
Ancak bu Yönetmeligin “Yer Degistirmeler” baslikli 21’inci maddesinin ikinci fikrasinda yer alan; “Bu Yönetmelik kapsaminda sayilan egitim kurumlarinda görev yapan ögretmenler yer degistirmelerinde, fen liseleri arasinda ya da fen liselerinden sosyal bilimler liselerine, sosyal bilimler liseleri arasinda ya da sosyal bilimler liselerinden fen liselerine yer degistirme suretiyle atama isteginde bulunabilirler. Yer degistirme suretiyle atamalarda kapsamda sayilan egitim kurumlarina hizmet puani yetersizligi ya da ihtiyaç bulunmamasi nedeniyle atanamayan ögretmenler istemeleri halinde kapsam disindaki egitim kurumlarina da atanabilirler.” hükmünün yürütmesi, her türdeki Anadolu Liselerine yer verilmemesi yönüyle eksik düzenlendiginden bahisle, Danistay Ikinci Dairesi’nin 2011/1486 Esas Sayili karariyla durdurulmustur.
Yine ayni Yönetmeligin “Kazanilmis Haklar” baslikli Geçici 1’inci maddesinde yer alan;
“(1) Bu Yönetmeligin yürürlüge girdigi tarihte bu Yönetmelik kapsaminda sayilan egitim kurumlarina ilgili mevzuati uyarinca atanmis olanlarin kazanilmis haklari saklidir.
(2) Bu Yönetmelik kapsaminda sayilan egitim kurumlarinda görev yapmakta iken, bu Yönetmeligin yürürlüge girdigi tarihten önce herhangi bir nedenle görevlerinden ayrilmis olanlardan kapsamda sayilan egitim kurumlarina yeniden atanmak isteyenler hakkinda bu Yönetmelik hükümlerine göre islem yapilir.
(3) Bu Yönetmeligin yürürlüge girdigi tarihten önce ilgili mevzuata göre her türlü Anadolu liselerine yazili, sözlü ya da mülakat/uygulama sinavlari sonucuna göre atanarak bu liselerde görev yapan ögretmenler, 19 uncu madde kapsamindaki atamalar için bu Yönetmelik kapsaminda sayilan egitim kurumlarina basvuruda bulunabilirler. Bu ögretmenlerin basvuru ve atamalari, 19 uncu madde kapsaminda belirtilen adaylar ile birlikte degerlendirilir.
(4) Güzel sanatlar ve spor liselerinin müzik, görsel sanatlar/resim ve beden egitimi ögretmenliklerine daha önce bu egitim kurumlarinda görev yapmis olan ögretmenler basvurabilir.” hükmü, Yönetmeligin yürürlüge girdigi tarihten önce ilgili mevzuatina göre her türlü Anadolu Liselerine yazili, sözlü ya da mülakat/uygulama sinavlari sonucuna göre atanarak, bu liselerde görev yapmakta iken çesitli nedenlerle kapsam disindaki egitim kurumlarina atananlarin 19. madde kapsamindaki atamalar için bu Yönetmelik kapsaminda sayilan egitim kurumlarina basvuruda bulunabileceklerine dair düzenlemeye yer verilmemesi yönüyle eksik düzenlendiginden bahisle, Danistay Ikinci Dairesi’nin 2011/1488 Esas Sayili karariyla yürütmesi durdurulmustur.
Yargi kararlariyla yürütmesinin durdurulmasina karar verilen hükümler ve bunlarin düzenledigi konular hakkinda mevcut Yönetmelikte yargi kararlari dogrultusunda gerekli düzenlemeler yapilmamis iken; Bakanlikça sinav karari alinmasinin yanlisligini daha önce gerekli mercilere iletmis idik. 16.01.2012 tarihinde Bakanlikça düzenlenen Sinav Komisyonu teskili konulu toplantida itirazlarimizi ve yapilmasi gerekenleri ileterek toplanti kararlarina serh koymus idik. Sonrasinda ise ilgili Bakanlik birimleri nezdinde konu hakkindaki itirazlarimizi, görüslerimizi ve yapilmasi gerekenleri birebir ilettik. Ancak gelinen noktada Bakanligin, bütün bu görüsmelere ragmen yargi sürecini gerekçe göstererek sinav ve basvuru sartlari konusunda kendi hatali görüslerinden geri adim atmadigi görülmüstür.
Bu sinavin ilgili Yönetmelikte Danistay karari ile yürütmesi durdurulan konularda düzenleme yapilmaksizin gerçeklestirilmesi ileride onbinlerce ögretmenimizi zor durumda birakacak, telafi edilemeyecek zararlar verecektir. Zira dönüstürülen okullara, dönüsmeden önceki hizmet puaniyla atamalari yapilan ancak Anadolu statüsünde olmayan ve dönüstürülmeyle birlikte Anadolu lisesi ögretmeni statüsünü kazanan ögretmenler ile ilk atama kapsaminda KPSS puaniyla Anadolu statülü okullara puan üstünlügü esasina göre Anadolu lisesi ögretmeni olarak atanan ögretmenler, yönünden kazanilmis haklarin varligi ortadadir. Sinavin Yönetmeligin bu haliyle gerçeklestirilmesi, bu durumda olan onbinlerce ögretmeni olumsuz etkileyecegi gibi egitim-ögretim sürecini de ayni sekilde olumsuz etkileyecektir.
Bakanligin öncelikle yürütmenin durdurulmasi kararinin gerekçelerini dikkate alarak Yönetmeligi güncellemesi gerekirken ve 657 sayili Kanun’da 6111 sayili Kanun ile getirilen degisiklikleri yansitmadan acelece sinav yapmis olmasi, yürütmenin durdurulmasi karari üzerine Danistay Idari Dava Daireleri Kurulu’na yapmis oldugu itirazin neticelenmesini beklememesi, daha önce örneklerini pek çok gördügümüz magduriyetlere sebebiyet verecektir.
Yine söz konusu Kilavuza göre sinav 10.03.2012 tarihinde yapilacaktir. 10 Mart tarihi duyuru tarihine göre çok erken bir tarih olmasi, sinava hazirlik için adaylara yeterli bir zaman birakilmamistir.
Söz konusu Kilavuza göre sinava girecek adaylarda en az 3 yil ögretmenlik yapmis olmak sarti aranmaktadir. Bu sart, ilk atama ve dönüstürülme yoluyla atanan ögretmenleri süre yönüyle magdur etmektedir. Bu sart nedeniyle 2011 yilinda KPSS puan üstünlügüne göre yapilan ögretmen atamalarinda KPSS puanina göre atamasi yapilmis ögretmenlerimiz yönünden hak ihlali teskil etmektedir. Bahsi geçen ögretmenlerimiz süre sarti nedeniyle bu sinava giremedikleri gibi atanmis bulunduklari okullarindaki kadrolardan mahrum kalma tehlikesi ile de karsi karsiyadirlar.
Yine bu Kilavuz, genel liselerin Anadolu liselerine dönüstürülmesi neticesi genel lise ögretmeni iken dönüstürülme sonucu Anadolu lise ögretmeni statüsü kazanmis olan, ancak yillardir ayni egitim kurumunda görev yapan ögretmenlerimizi, adeta kazanilmis haklarini tekrardan kazanmak için yeniden sinava girmek zorunda birakacaktir.
Kilavuzda sinav ücretinin 80.-TL gibi oldukça yüksek bir rakam olarak belirlenmesi de kabulü hiçbir surette mümkün olmayan bir uygulamadir. 2009 yilinda gerçeklestirilen sinavin ücreti 30.-TL iken aradan geçen 3 yilda sinav ücretinde meydana gelen 2,5 kat oraninda artis izaha muhtaçtir.
Mezun olduklari alan itibariyle Anadolu liselerine ögretmen olarak atanabilecek durumda olanlara, daha önce bu sinava girme hakki taninmis iken bu sinava girme haklari verilmemesi önemli bir eksikliktir.
Kilavuz ekinde yer alan Ek-1 Degerlendirme Formu’nda takdir belgesi vermeye yetkili amirlerce verilmis bulunan tesekkür ve takdir belgeleri 6111 sayili Kanunla kaldirilmis olup bunlarin yerine basari belgeleri getirilmistir. 6111 sayili Kanun’un yürürlüge girdigi Subat 2011 tarihinden bu yana bu belgelerin verilmedigi de bir gerçektir. Bu nedenle 6111 sayili Kanun’un yürürlüge girmesinden sonra verilmeye baslanan basari ve üstün basari belgelerine, Ek-1 Degerlendirme Formu’nda yer verilmemesi önemli bir eksiklik olup, olumsuz hukuki sonuçlara sebebiyet verecektir. Bakanligin bu türden düzenlemelerde ilgili yasal degisiklikleri ve mevzuati takip etmesi gerekmektedir. Yine Milli Egitim Bakanligi Egitim Kurumlari Yönetici Atama ve Yer Degistirme Yönetmeligi eki Agustos 2011 tarihinde degisen Ek-2 Yönetici Degerlendirme Formu’nda 6111 sayili Kanunla getirilen degisiklik geregi “basari-üstün basari belgeleri”ne yer verilmis olmasina yani Bakanligin degisikligin farkinda olmasina ragmen halen tesekkür ve takdir belgelerinin degerlendirmede esas alinmasi hukuka ve hakkaniyete aykiridir.
Sendika olarak ögretmenlerimizi bekleyen tehlikenin farkina daha ilk asamada vararak, 16.01.2012 tarihinde Bakanlikça düzenlenen Sinav Komisyonu teskili konulu toplantida itirazlarimizi ve yapilmasi gerekenleri ileterek toplanti kararlarina serh koymus idik. Uyarilarimizi dikkate alinmamasindan ögretmenlerimiz adina ziyadesiyle rahatsiziz. Egitim-Sen’in dönüstürülmüs okullar konusunda açtigi davanin neden oldugu magduriyetler henüz tüm canliligiyla ortada iken yeni magduriyetlerin gerçeklesmesi kabul edilemez.
Egitim çalisanlari daha önce de pek çok kez Bakanlik-yargi kiskaci arasinda kalarak yargi kararlarinin uygulanmasindan da uygulanmamasindan da zarar görmüs idiler. Maalesef bir kisim sendikalar, sonu enine-boyuna düsünülmeyen ve iyi takip edilemeyen dava süreçleri nedeniyle buna araci olmuslardir. 2005/73 sayili Genelge’nin Türk-Egitim-Sen ve Egitim-Sen tarafindan açilan davalar üzerine iptali neticesi, atanmalarinin üzerinden 3 yildan fazla zaman geçtikten sonra görevden alinan, eski kurumlarina geri dönemeyen, norm kadro fazlasi olma riski ile karsilasan 6000’nin üzerindeki ögretmenlerimiz hala söz konusu yargi kararinin yol açtigi magduriyeti yasamaya devam ediyorlar. Benzer magduriyetlerin yeniden yasanmamasi için Bakanligin yetkili sendika dâhil paydas kuruluslarca dikkate almasi gerekmektedir.
