Arastirmamiz, Stratejik Düsünce Enstitüsü’nde Tanitildi
Sendikamiz tarafindan yapilan "Türkiye’de Ortak Bir Kimlik Olarak Ötekilik Arastirmasi", Stratejik Düsünce Enstitü- sü’nde tanitildi.
Stratejik Düsünce Enstitüsü Baskani Prof. Dr. Yasin Ak- tay’in baskanliginda yapilan ve Genel Egitim ve Sosyal Isler Sekreterimiz Esat Tektas’in da davetli oldugu toplanti, Stratejik Düsünce Enstitüsü konferans salonunda gerçeklestirildi. Toplantida projenin arastirma grubu üyeleri Ahmet Kizilkaya, Emir Osmanoglu, Kaan Dilek ve çok sayida katilimci da hazir bulundu.
Egitim-Bir-Sen tarafindan hazirlanan “Türkiye’de Ortak Bir Kimlik Olarak Ötekilik” adli kitaplarin katilimcilara dagitilmasindan sonra arastirmanin tanitimina geçildi. Katilimcilarin kitaplardan rahat bir sekilde takip etme imkâni bulduklari arastirmanin tanitim sunumunu, SDE Baskani Prof. Dr. Yasin Aktay yapti.
Prof. Dr. Yasin Aktay’in “öteklik” kavraminin ne anlama geldigini açiklamasi ile baslayan tanitim toplantisinda, ötekiligin aslinda kötü bir sey olmadigina dikkat çekildi. Prof. Dr. Yasin Aktay, ötekilik konusunda yapilan arastirmayi ve arastirmada kullanilan yöntemleri açiklayarak sunumunu sürdürdü. Tanitim sunumu üç saate yakin bir süre devam etti.
Toplantiya katilan Genel Egitim ve Sosyal Isler Sekreterimiz Esat Tektas, arastirmanin önemli bir çalisma olduguna vurgu yaparak, arastirmanin kisaca amacini açikladi. Tektas, bir asamasi 14 ilden amaçli örneklem yoluyla seçilen isimlerle yapilan 78 derinlemesine görüsmeye, bir asamasi da 16 ilden 2190 kisi ile yapilan yüz yüze anket uygulamasindan elde edilen verilerin analizine dayanan bu çalismada amaç, “Türkiye’de insanlarin kültürel ve siyasal kimlik ile ötekilige iliskin algilarinin genel bir tespitini ve tasvirini yapmak; buna bagli olarak ülkemizin dört bir yanina dagilan ve her türlü politika eksikligi ile dis manipülasyonlara ragmen “baris içinde bir arada yasama iradesini” hala muhafaza eden ve ülkemizin kültürel mirasini olusturan gruplarla ilgili verileri derleyip sunarak olasi sorun alanlarini/kaynaklarini tespit etmeyi ve bunlarla ilgili olarak demokratik önlemlerin alinmasina katki saglamaktir. Yeteri sayida kitap olarak bastirilan arastirmanin, konuyla ilgili bütün kisi, kurum ve kuruluslara da gönderilecektir” Seklinde açiklamalarda bulundu.
Tanitim sonrasi sunumu özetleyen Prof. Dr. Yasin Aktay sunlari söyledi:
Çalisma Su Sekilde Özetlenebilir;
Çalisma 2 asamadan olusmakta. Ilk asamada 14 ilden amaçli örneklem yoluyla seçilen isimlerle yapilan 78 derinlemesine görüsme, diger asamada ise 16 ilden 2190 kisi ile yapilan yüz yüze anket uygulamasindan elde edilen veriler analiz ediliyor. Çalismanin ana hedefi ise; Türkiye’de insanlarin kültürel ve siyasal kimlik ile ötekilige iliskin algilarinin genel bir sekilde tespit edilmesi.
Yapilan arastirma 9 farkli bölümden olusmaktadir:
1- Türkiye’de kültürel kimlik algilari
2- Türkiye’de siyasal kimlik algilari
3- Mahalle baskisi, ötekilesme ve ayrimciliga bakis
4- Genel olarak Alevilige ve Alevi açilimina bakis
5- Kürt sorununa ve demokratik açilima bakis
6- Azinlik haklarina bakis
7- Dini haklar ve özgürlüklere bakis
8- Egitim hakkina bakis
9- Demokratik hak ve özgürlüklere bakis
Türkiye’de Kültürel Kimlik Algilari
Bu bölüm, ankette yöneltilen sorulara verilen yanitlarin incelenmesi ve analizinden 3 asamali olarak olusturulmustur. “Kendinizi kültürel kimlik olarak birinci derecede (ikinci derece ve üçüncü derecede) nasil tanimlardiniz?” sorusu sorulmus ve Türk, Müslüman, Kürt, Alevi, Sünni, Çerkez, Laz, Gürcü, Dogulu, Batili, Avrupali, Asyali, Türkiyeli, Arap, Diger seçeneklerinden her asamada bunlardan birinin söylenmesi istenmistir. 2188 katilimcinin cevap verdigi ankette, 1149 kisi (yüzde 52,6) birinci derecede kültürel kimlik olarak kendisini Türk, 719 kisi(yüzde 32,9) birinci derecede kültürel kimlik olarak kendisini Müslüman, 111 kisi (yüzde 5,1) birinci derecede kültürel kimlik olarak kendisini Kürt olarak tanimlamistir.
Bu bölümde kisilerin verdigi cevaplar analiz edildiginde çikan en önemli sonuç sudur; özellikle Kürtler birinci öncelikli tercihlerini Müslümanlik olarak yapmislardir. Türkler ise kendi etnik kimliklerini birinci asamada ön plana çikarmislar ve önce Türk sonra Müslüman olduklarini belirtmislerdir. Sünnilik ise çok daha geri planlarda kalmistir.
Türkiye’de Siyasal Kimlik Algilari
Bu bölüm de yine 3 asama olarak verilen sorunun cevabinin incelenmesinden olusmustur. “Kisilere kendinizi siyasal kimlik olarak birinci (ikinci ve üçüncü) derecede nasil tanimlarsiniz?” sorulari yöneltilmis ve cevaplar analiz edilmistir. Verilebilecek cevaplar arasina ise, Demokrat, Milliyetçi, Sagci, Solcu, Liberal, Laik, Atatürkçü, Sosyalist, Islamci, Ülkücü, Ateist, Diger seçenekleri konulmustur. 2117 kisiden 482 kisi kendisini birinci dereceden siyasal kimlik olarak Demokrat, 479 kisi Milliyetçi, 229 kisi Sagci, 157 kisi Solcu, 12 kisi Liberal, 49 kisi Laik, 367 kisi Atatürkçü, 36 kisi Sosyalist, 205 kisi Islamci, 23 kisi Ülkücü, 3 kisi Ateist, 75 kisi Diger olarak gördügünü beyan etmistir. Burada dikkat çeken ise, birçok tartismaya konu olan Laiklik kavraminin birinci derecede siyasal kimlik olarak çok gerilerde kaldigidir.
Bu sekilde kapsamli ve ayrintili sekilde hazirlanan çalisma Türkiye’de var olan, tartisilan pek çok soruna isik tutacak niteliktedir. Kisilerin kendilerini nasil tanimladigi, kendilerini nasil hissettikleri, Alevilige ve Kürtlüge nasil baktiklari, kendilerini hangi durumlarda dislanmis hissettikleri vb. daha pek çok sorunun cevabinin ayrintili bir sekilde ele alindigi bu çalisma sorunlarinin çözümü için adeta bir harita niteligindedir.
