Yemegin ardindan bir konusma yapan Bakan Ali Babacan, isim vermeden TÜSIAD’i elestirdi.

12 Eylül’de oylanacak Anayasa degisikliginin Türkiye’yi evrensel demokratik standartlara daha fazla yaklastiracagini belirten Babacan, degisikligin gerçek anlamda hukuk devletinin yolunu açacak önemli bir adim oldugunu söyledi. Babacan, “Ancak bakiyorsunuz bazi sivil toplum kuruluslari ve is dünyasi örgütleri ‘ben AB’yi istiyorum’ diyor. Yeri geldigi zaman taraf. Konu anayasa degisikligi oldugu zaman, ‘ben taraf tutamam, üyelerim bilir’ diyor. AB’ye tarafsa buna tarafsizim demek çok tutarli bir davranis degildir” dedi.

Demokrasiyi Bir Basamak Daha Yukari Tasimaliyiz
Babacan, Türkiye’de 2002 yilindan bu yana yasam sartlarinda sürekli bir refah artisi oldugunu belirterek, ekonomide büyümeye ragmen demokrasi ve hukuk düzeni konusunda istedikleri noktaya gelemediklerini dile getirdi. Demokrasi ile ekonominin at kulagi gibi bas basa gittigini ifade eden Bakan Babacan, “12 Eylül tarihi gerçekten çok önemli bir firsat. O tarih, Türkiye demokrasisini bir basamak daha yukariya tasiyacak, demokrasinin kalitesini daha da arttiracak” seklinde konustu.

Referandumda ‘Evet’ Demenin Ekonomiye Etkisi Büyük Olacak
Referandumda ‘evet’ demenin herhangi bir siyasi partiye ‘evet’ demek olmayacagini vurgulayan Babacan, “‘Evet’ demek, ben Türkiye’de daha iyi isleyen bir hukuk düzeni istiyorum demektir. Türkiye’de evrensel standartlarda bir demokrasi istiyorum demektir” ifadelerini kullandi.

Bunun ekonomiye etkisinin çok büyük olacagina dikkat çeken Bakan Ali Babacan, sözlerini söyle sürdürdü: “Aksamdan sabaha ne olacagi belli olmayan bir ülkede yatirimci yatirim yapmaz, halk içine kapanir. Halk durursa, yatirimci da durursa, ekonomi de durur. Bizim her yil memurlarla toplu görüsmelerimiz olur. Bu yil güzel bir gelisme oldu. Bir uzlasma ile neticelendi. Geçen yil kriz yiliydi. Bu sene baktik ekonomimiz insallah iyi bir oranda büyüyecek. Türkiye’de refah geçen seneye göre artacak. Zorlu pazarliklar neticesinde güzel bir sonuca ulastik. Bu uzlasma kültürü yeni anayasa ile artik bir bakima kalici bir hale gelecek.”

Anayasa degisikliginin bir siyasi parti yarisina dönüstürülmeye çalisildiginin altini çizen Babacan, “Bunlara bizler mani olmak zorundayiz. Bu sorumlulugu üzerimizde hissetmemiz gerekiyor. Demir tavinda dövülüyor. Kaçan firsat geri gelmiyor. Türkiye’nin önüne çikan bu önemli firsati, demokrasi sinavini basariyla geçelim diyorum” degerlendirmesinde bulundu.

12 Eylül’de Milli Maç Var
Iftar programinda konusan Memur-Sen ve Egitim-Bir-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu ise, 12 Eylül’ün darbecilerin gazabindan kurtarilan gün olacagini söyledi. Dünya demokrasi haritasinda Türkiye’nin demokrasi anlaminda ikinci ligde oldugunu belirten Gündogdu, sunlari kaydetti: “Bu paket ile birinci lige çikacagiz insallah. Bu paketin öncülügünde yapilacak olan topyekûn yeni anayasa ile süper lige çikacagiz. 12 Eylül’de milli maç var. Milli Takim ruhuyla hareket edecegiz. Darbelerin kirlettigi 12 Eylül’ü millet iradesiyle temizleyecegiz.”

CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu’na da seslenen Gündogdu, “Sayin Kiliçdaroglu, ‘bu pakette findik, misir, çay var mi’ diye soruyor. Inanin bu pakette hepsi de var” dedi.

YARSAV ve HSYK üyelerinin bir parti gibi ‘hayir’ kampanyasi yapmalarini da elestiren Gündogdu, “Ipin ucunu kaçirmislar sanirim. Aralarindan biri, ‘Abdullah Öcalan’a ihtiyacimiz var’ diyor. Burada 72 milyon adina söylüyorum. Türk milleti adina karar vermesi gerekenler Abdullah Öcalan’a ihtiyaç duyuyorsa, Abdullah Öcalan’a ihtiyaç duyan yargiçlara da bu milletin ihtiyaci yok. Bu yanlisliktan da bu ülkenin kurtulmasi lazim” diye konustu.

Iftara, Ali Babacan ve Ahmet Gündogdu’nun yani sira, Memur-Sen Genel Genel Mevzuat ve Toplu Görüsme Sekreteri ve Enerji Bir-Sen Genel Baskani Haci Bayram Tonbul’la birlikte, Memur-Sen’e bagli sendikalarin genel merkez yöneticileri, Memur-Sen Il Temsilcisi ve Sube Baskanimiz Süleyman Gökçen, sube baskanlari ve üyelerle çok sayida davetli katildi.