Bakan Egitimcilerin Sabrini Daha Fazla Zorlamamalidir
Genel Teskilatlanma Sekreterimiz Murat Bilgin, Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer’in yaptigi açiklamalarin egitim çalisanlarinin moral ve motivasyonunu bozdugunu ifade ederek, “Egitim çalisanlarinin sabri daha fazla zorlanmamalidir” dedi.
Murat Bilgin, Adana, Hatay, Osmaniye ve Mersin subelerimizin il divan toplantilarina katilarak, sendikal çalismalara ve gündeme iliskin degerlendirmelerde bulundu.
Egitim çalisanlarinin sikintilarinin Kaf dagini astigini belirten Bilgin, söyle konustu: “Bu kadar sorun varsa, bu, Bakanlik yönetiminde zafiyet oldugunu gösterir. Sayin Bakan, egitim çalisanlarinin moral ve motivasyonunu bozmaya yönelik açiklamalar yapmak yerine, çalisanlarin sorunlarini çözmelidir. Bu kadar sorunun oldugu yerde çözüm yoksa, az çalisanlardan egitimciler hesap soracaktir. Gerçegi yansitmayan raporlarla ögretmenlere hakaret edemezsininiz. Sayin Bakana çagrida bulunuyorum: Artik egitim çalisanlarini asagilamaktan vazgeçiniz. Egitimciler olmadan egitimde basariyi yakalamaniz imkânsizdir.”
“Yükümüz agir, zor zamanlar yasiyoruz ama bizler zoru severiz” diyen Bilgin, sendikaciligin zoru kolaya dönüstürme sanati oldugunu vurgulayarak, “Sendikacilik direnerek istedigini alma sanatidir. Evet, sirtimizda büyük ve agir bir yük var, toplu sözlesme yasasi. Son 6 aydir hepimiz bununla yürümeye çalisiyoruz. Insallah bu hafta içerisinde bu tasi sirtimizdan atacagiz. Yasanin taleplerimiz dogrultusunda çiktigi o günü de milli bayram ilan edecegiz” seklinde konustu.
Igneyle kuyu kazdiklarini kaydeden Murat Bilgin, toplu sözlesme yasasinin noktasindan virgülüne adam gibi çikmasi için birilerinin 2001’de yaptigi gibi arka kapi sendikaciligi yapmadan gece gündüz mücadele ettiklerini söyledi.
Ek ödeme konusuna da deginen Bilgin, “Adamakilli ek ödeme egitimcinin hakkidir. Yillardir ‘esit ise esit ücret’ diyen bizleriz. Çikti da ne oldu? Ögretmen ve ögretim elemanlarimiz esiti bulunamadigi(!) için kamuda en az maasi alir duruma geldiler, getirildiler. Esitlik, her zaman adalet degildir. Adaleti olmayan esitlik, esitlik degildir. Egitimciler olarak adalet istiyoruz” degerlendirmesinde bulundu.
Yeni egitim sistemine iliskin görüslerini de katilimcilarla paylasan Bilgin, “Mevcut kesintisiz zorunlu egitim 28 Subat’in en belirgin zulmüdür. Çocuklarimizi kizgin çarklarda ögüten bu sisteme karsi durmak bizim temel görevimizdir. Ne yapmistir 28 Subat’in kesintisiz egitimi? Geçmis ve gelecekten habersiz bir nesil yetismesine neden olmustur. Sokaga insan yetistiren bir egitim sistemidir, bu sistem. Yeni sistemle ilk 4 yil yesil egitim, ikinci 4 yil din egitiminin, Kur’an, Tefsir gibi seçmeli derslerin de oldugu genis bir seçmeli dersler havuzu ve mesleki egitimin ortaokul kismini olusturan bir sistem, su an itibariyle anlamsiz olan 3 yillik orta kismin anlamli hale getirilmesi ve akademik bir son 4’le beraber Türkiye’de gerçek anlamda 28 Subat zulmünün getirdigi kisiliksiz, renksiz, köksüz ve tektipçi egitim sistemine son verecegiz insallah” diye konustu.
