Bakanlık Okullara Talimat Değil Ödenek Göndermelidir
Genel Başkan Vekilimiz Ahmet Özer, karma eğitim, okullara bütçe ayrılması ve kılık-kıyafet özgürlüğü konularında önemli açıklamalarda bulundu. Karma Eğitim konusuna değinen Özer, karma eğitimin Türkiye’de bir tabu olduğunu dile getirdi.
Kırklareli Şubemizin Şube Kongresi’nde konuşan Ahmet Özer, okulların bütçe sorununa dikkat çekti. Özer, MEB türü dolayısıyla bazı okullara ödenek gönderdiğini ama geneline yakınına göndermediğini söyledi. Ahmet Özer, “Okulların bütün ihtiyaçları devletçe karşılanmalı ve öğretmenlik mesleğinin onurunu zedeleyecek durumların ortaya çıkması engellenmelidir. Öğretmen ya da idare hiçbir şekilde öğrencisiyle para için karşı karşıya getirilmemelidir. Bu noktada kapının açık bırakılması bazı kimselerin suiistimalini de peşinde getirmekte bu durum da öğretmene olan güveni sarsmaktadır. Okullar ister zorunlu olsun, ister olmasın hiçbir ad altında para toplamamalıdır. Son zamanlarda artık okul idareleri okulun fiziki ihtiyaçları dışında bir şey düşünmez olmuşlar ve giderlerini de öğrencilerden karşılamakla karşı karşıya kalmışlardır. Bu duruma bir an önce köklü çözümler bulunmalıdır. Kaliteli eğitimin başlangıç noktası burasıdır. Bu nedenle Bakanlığa buradan çağrıda bulunuyor, okullara talimat değil ödenek gönder diyorum” şeklinde konuştu.
Karma Eğitim Tabu Haline Getirilmiştir
Türkiye’de sosyal hayatın tamamında olduğu gibi eğitimde de bazı tabular oluşturulduğunu dile getirdi. Bu tabulara dokunmanın da hiçbir zaman mümkün olmadığını vurgulayan Özer, “Dokunulamayan bu tabular eğitimin nitelik kazanmasının her zaman önünde bir engel olarak kalmıştır. Bu tabulardan birisi de Karma Eğitim’dir. Bu konunun bilimsel hiçbir analizi yapılmamıştır. Konuyla ilgili ileri sürülen düşünceler, eğer genel kabulün dışında bir söylemi ifade ediyorsa, hangi bilimsel ve sosyolojik dayanaklara sahip olursa olsun “haremlik-selamlık isteniyor” gibi şablon ve dayatmacı cümlelerle susturulmuşlardır. Hâlbuki Batı’da 1960’lara kadar ayrı eğitim uygulaması vardı. Bu tarihten sonra karma eğitimin daha başarılı olacağı düşüncesi hakîm olmaya bağlayınca okullar karma hale dönüştürüldü. Bu uygulama 1990’lara gelmeden tartışılmaya başlandı. Çünkü hem eğitimin kalitesi, hem başarı oranı, hem de yaşanan olaylar kanunun yeniden sorgulanmasını gerekli kılmıştı. Bununla beraber 1990’lardan sonra ayrı ayrı eğitim veren okulların oranı hızla artmaya başladı. Bu iki eğitim sistemi üzerinde yapılan araştırmalar da ayrı okullarda başarı oranının daha yüksek olduğunu gösterdi.
Bu konuda ülkemizde de dayatmacılıktan vazgeçilmeli tercihlere imkânlar sağlanmalıdır. Karma eğitim yapan okulların dışında alternatif kız ve erkek okulları da oluşturulmalıdır.” şeklinde ifadeler kullandı.
Okullardaki müfredat konusuna da değinen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, okullarda okutulan müfredatın değiştirilmesini ve eğitimin ezbercilikten kurtarılmasını istedi. Özer, “Mevcut müfredattaki yoğunluk öğrenciyi boğmakta, yaratıcılıktan uzaklaştırmakta ve ezberciliği getirmektedir. Müfredatın acilen değiştirilmesi, hafifletilmesi, okuyan, araştıran öğrenci profilinin ortaya çıkarılmasına yardımcı olacak hale getirilmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
