Basörtüsü Toplumsal Hayatin Her Asamasinda Serbest Olmalidir

Genel Mevzuat ve Toplu Sözlesme Sekreterimiz Ramazan Çakirci, basörtüsünün toplumsal hayatin her asamasinda serbest olmasini istediklerini söyledi.

Izmit Ilçe Temsilciligimizin düzenledigi ‘Kurum Yöneticileri ve Kurum Temsilcileri Bilgilendirme Toplantisi’ MÜSIAD Sosyal Tesisleri’nde yapildi.

Ilçe temsilcilerimizin de katildigi toplantida konusan Ramazan Çakirci, egitim çalisanlarinin ücret ve özlük haklarinin iyilestirilmesi için mücadele verirken, ülkemizin demokratiklesmesine katkida bulunan çalismalar da gerçeklestirdiklerini kaydetti.

2012’de memurlara verilecek zammin bütçede belirlenemedigini belirten Çakirci, “Toplu Sözlesme Yasasi’nin taleplerimiz dogrultusunda çikmasi için gayretimiz var. Artik sabrimiz kalmamistir. Bunun için her türlü demokratik tepkimizi yerinde ve zamaninda koymasini biliriz. Eylemse, eylem yapariz. Daha farkli tepki verilmesi gerekiyorsa, o tepkilerimizi de yerinde ve zamaninda vermeyi biliriz” dedi.

Basörtüsü yasaginin kaldirilmasini isteyen Çakirci, “21. yüzyilda hala insanlarin kilik kiyafetiyle ugrasiliyor. Çalisma hayatinda basörtüsünü engellemeyi kendilerine görev bilen birileri var. Bu utanç verici bir durumdur. Bu utançtan kurtulmamiz gerekir. Üniversitelerde basörtüsü önündeki engel kaldirildi. Bu engelin kaldirilmasi bir lütuf degildir. Gasp edilen bir hakkin iadesidir. Basörtüsünün sosyal hayatin her asamasinda serbest olmasi gerekir” diyerek, bunun için 2012 yilinda da mücadele edeceklerinin altini çizdi.

Egitim çalisanlari adina önemli kazanimlara imza attiklarini anlatan Çakirci, “Memur Sen olarak;70 bin ögretmen olmak üzere 210 bin personelin kadroya geçirilmesini sagladik. Bir diger kazanim ise, ögretmenevi aidati sorununun giderilmis olmasidir. Ögretmenevleri tüm egitim çalisanlarinin evi oldu. Üye karti sorulurdu artik bunu sormayacaklar. Egitim-Bir-Sen’in bir kazanimi olarak 2010 Kurum Idari Kurulu karari geregi artik aidat yatirdin mi diye sorulmayacak” seklinde konustu.

Egitim Çalisanlarinin Magdur Edilmesine Müsaade Etmeyecegiz

2006 yilindan bu yana esit ise esit ücreti hep savunduklarini ifade eden Ramazan Çakirci, söyle konustu: “Bugüne kadar da olmasi gerektigi sekilde geldi. 2008 yilinda 103-112 TL seklinde artislar oldu. 2010 yilinda ise 80 TL ek ödeme yapildi. Bu, esit ise esit ücretin geregiydi. Buradaki temel ilke suydu. MEB’de çalisan bir hizmetli, bir sef, bir memur, bir sube müdürü Maliye Bakanligi’nda çalisan, üniversitede çalisan sef, sube müdürü ve hizmetli ile ayni unvan ve ayni derece/kademede olanlarin ücretlerinin esitlenmesiydi. Ve bu yapilirken, kurum içerisinde de ücret dengesine dikkat ediliyordu. Ancak 2011 yilinda 666 sayili KHK ile birlikte o esitlik saglandi. Fakat unutulan bir sey oldu. Ek ödeme burada ögretmenler için unutuldu. Gerekçede su: Ögretmenin muadili yok. Ögretmenin muadili yoksa böyle mi kalacak? Yok, kusura bakilmasin böyle kalmayacak. Yetkili sendika Egitim-Bir-Sen ise böyle kalmayacak. Buna müsaade etmeyecegiz.”

Kelesoglu: Sabrimiz Tasmak Üzeredir

Sube Baskanimiz Halil Ibrahim Kelesoglu ise, örgütlenmenin önemine dikkat çekerek, “Yillarca, bu anlayisa sahip çikmadigimiz, örgütlü olma sorumlulugunu yerine getirmedigimiz için, hep horlanan, paylanan, sözü dinlenmeyen ve hakki yenilen olduk” diye konustu.

Egitimciler olarak son zamanlarda yetkili agizlardan çikan sözler nedeniyle tepkili olduklarini ve sabirlarinin tasmak üzere oldugunu vurgulayan Kelesoglu, “Üyelerimizin ve ülkemizin menfaatini gözeterek sendikacilik yapmaktayiz. Devletten ve ekonomik büyümeden alacakliyiz. Milli gelir su kadar-bu kadar artti diyenler, bu oranda memur maasi artmamissa,  bu artan gelir kimin cebine akiyor? Biz yasadan da, masadan da umutluyuz. Yasa geciktirilmemeli ve egitimcilerin ek ödeme magduriyetinin çözümü için bir an önce masaya oturulmalidir” dedi.

Toplanti, kurum temsilcilerinin üyelerimiz adina hazirladiklari kupa bardaklarinin, masa ve duvar takvimlerinin dagitilmasiyla sona erdi.