Batı Medeniyeti İkiyüzlüdür
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Batı medeniyetinin ikiyüzlü olduğunu, bu sebeple Batı teknolojisine, okuryazarlığına karşı olunmadan zihniyetindeki düşmanlık ve çifte standarttan uzak durmak gerektiğini söyledi.
Ahmet Gündoğdu, Samsun Şubemizin İlim Yayma Cemiyeti Konferans Salonu’nda düzenlediği “Medeniyet Değerlerimiz ve Sendikacılık” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Batı medeniyetinin ikiyüzlü olduğunu ifade eden Gündoğdu, kendi içinde medeni görünenlerin, konu İslam dünyası olunca gerçek yüzlerinin ortaya çıktığını kaydetti. Mehmet Akif Ersoy’un Batı medeniyetini ‘ikiyüzlü’ olarak nitelendirdiğini belirten Gündoğdu, yüzüne sevimli bir maske takan Batı’nın yıllarca diğer milletlere karşı şirin gözüktüğünü, bu maskenin Çanakkale Savaşları’nda yırtılmasıyla gerçek yüzünün ortaya çıktığını dile getirdi.
Medeniyet değerlerinin öncülerinden ve Eğitim-Bir-Sen’in, Memur-Sen’in Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan’ın, Batı’nın teknolojisine, teknolojik okuryazarlığına karşı olunmadan materyalist Batı düşüncesi ve zehrine karşı ‘uyanık olma’ çağrısı yaptığını söyleyen Gündoğdu, “Bizim medeniyetimiz yaşatmak, Batı’nın medeniyeti öldürmek üzerine kurgulu. Biz ‘insanı yaşat ki, devlet yaşasın’ diyen bir anlayışın temsilcisiyiz. Osman Gazi, ‘Bizim davamız kuru bir kavga ve cihangirlik davası değil, İla-yı Kelimetullah’tır, Allah’ın Dini’ni yüceltmektir’ diyor. Biz, bu medeniyetin temsilcisiyiz” dedi.
Gücünü Korkuyla Elde Edenler Sürekli Korku İcat Ediyor
Batı medeniyetinin düşmansız ayakta kalamayacağını belirten Gündoğdu, şöyle konuştu: “Bu düşman sayesinde ayakta kalıp, korkuyla iktidarlarını güçlendiriyorlar. Şimdiye kadar bizim ülkemizde de böyle oldu. Halk iradesi, Menderes zamanında iktidar oldu, ancak ardından darbeler dönemi başladı. Darbeler eliyle millet hep dövüldü. Millet egemenliğinin TBMM eliyle yürütüleceği ifadesi bile darbe anayasalarıyla ‘belli organlar eliyle kullanılır’ şeklini almıştır. Hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku egemen oldu. 28 Şubat dönemi ise en büyük soygunların yapıldığı, devlet bankalarının içinin boşaltıldığı bir antidemokratik süreçtir. Başörtüsü yasağı bu dönemin bir dayatmasıdır. Bunun devamı ise, 2002’de milletin tokadı ve bunu içine sindiremeyen asker, bürokrat, medya, sözde sendika oligarşisinin direnci oldu. Ayışığı, Balyoz, Sarıkız, Ergenekon örgütlenmeleri bu korkunun göstergesidir. Bunları yapanlar önce Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale etti, sonra da 27 Nisan e-muhtırasıyla planlarına devam etti.”
Millet İradesinden Yana Taraf Olduk
Gündoğdu, Memur-Sen’in bu süreçte millet iradesinden, hak ve özgürlüklerden yana tavır aldığını vurguladı. Başörtüsü yasağına yönelik, ‘devletin yasağında keramet arayanlar’ın bugün kendileri sayesinde başörtüsüne özgürlük ister konuma geldiğini dile getiren Gündoğdu, başkalarının kendilerini bu yönde taklit etmesinin milletin kazancına sebep olacaksa, bundan rahatsız olmadıklarını kaydetti.
Referandumda, ‘evet çıkmazsa, milletin anası ağlayacak’ diyerek ‘toplu sözleşmeye de, toplumsal sözleşmeye de evet’ dediklerini hatırlatan Gündoğdu, referandum sonrası devletin milletinden, milletin devletine geçişin kapısının aralandığını ifade etti. Toplu sözleşme çalıştayına katılmayan, referandumda ‘hayır’ diyenlerin bugün toplu sözleşmeye sahip çıktığını söyleyen Gündoğdu, toplu sözleşme hakkının elde edilmesiyle yasasının çıkmasının Memur-Sen’in bir başarısı olduğunu ifade etti. Toplu sözleşme hakkının elde edilmesinin iktidarın bazı kesimlerini de rahatsız ettiğini belirten Gündoğdu, “Referandum, memur maaşlarının toplu sözleşme masasında belirleneceği hükmünü getirdi. Toplu Sözleşme Masası’nın kararı, kanun hükmündedir. Ancak, yetkisini devretmek istemeyen iktidarın direnci, toplu sözleşme sürecinin de sorunlu geçmesine neden oldu” şeklinde konuştu.
Güneysu: Sorunlara Çözüm Üretmek İçin Çalışıyoruz
Konferansın açılışında konuşan Samsun Şube Başkanımız ve Memur-Sen İl Temsilcisi Nejdet Güneysu ise, sendika olarak, şimdiye Hak’tan yana taraf olduklarını, adaletsizliklerin giderilmesi için mücadele ettiklerini söyledi.
“Bu ülkenin sorunlarına nasıl çözüm üretiriz” diyerek çalıştıklarını kaydeden Güneysu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Korkak insanların sığınak aradığı zamanlarda yel değirmenleri icat ettik, mücadele ettik. Nerede bir kötülük gördüysek önce elimizle kaldırmak için çaba gösterdik, yüreğimizi ortaya koyduk ama asla susmadık. En kutsal emanetin emek olduğunu bildik. Günümüzde ve geçmişimizde bize ait kavramları, kirletenlerin elinden almak için mücadele ettik.” Konferansa, Memur-Sen’e bağlı sendikaların şube yöneticileri, ilçe yönetim kurulu üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
