Brans Degistiren Sinif Ögretmenlerinin ILKSAN Kesintileri Emeklilik Müktesebi Üzerinden Ödenmelidir
Genel Mevzuat ve Toplu Sözlesme Sekreterimiz Ramazan Çakirci, 1992 yilinda Kurucu Genel Baskanimiz merhum Mehmet Akif Inan ve arkadaslari tarafindan kurulan Egitim-Bir-Sen’in, teskilatimiz sayesinde bugün 231 bini asan bir gücü temsil ettigini belirterek, “Bir kismini yasadigimiz, bir kismini ise okudugumuz darbe dönemlerinde hep geriye götürülen Türkiye demokrasisi, 2003 yilinda cübbeleriyle sokaga dökülen akademisyenlerin ‘Ordu Göreve’ pankartlarinin gölgesinde kalmis, 2007 yilinda bir e-muhtira ile millet hizaya getirilmeye çalisilmistir. Egitim-Bir-Sen, en kritik dönemeçlerde ülkenin normallesmesi için sorumluluk almis, teskilati ile beraber her türlü riski göze alarak gelecegi insa etme bilinciyle hareket etmistir” dedi.
Türkiye’de memurlarin oturdugu ilk toplu sözlesmede sendika olarak geceyi gündüze katarak günün 24 saatini mesai olarak tanimlayan bir anlayisla çalistiklarini kaydeden Çakirci, söyle konustu:
“Biz içerde mücadele ederken egitim çalisanlarinin hiçbir derdine çare olamayanlar bazi sitelerin yönlendirmeleriyle adeta hükümete degil bize muhalefet etmislerdir. Bu toplu sözlesmenin bazilari için tek anlami Memur-Sen’in basarisiz olarak gösterildigi, hiçbir kazanimin olmadigi bir masa hayaliydi. Sendikacilik bir süreç isidir. Bu yil çok zorlu bir toplu sözlesme dönemi geçirdik hep beraber. Hepinizin aklinda canlanan en önemli konu ise ek ödeme meselesi. Her istedigimizi bir seferde alamamis olabiliriz ancak sundan emin olmanizi istiyorum. Ek ödeme dahil, toplu sözlesme masasina götürdügümüz her konunun takipçisi olacagiz.”
“18. Milli Egitim Surasi’nda karar alinarak, daha sonra yasalasan 4+4+4 egitim sistemi hakkinda, bugün ‘kimseye sormadan yaptiniz’ diyenlerin konusacak tek kelimeleri yoktu” diyen Çakirci, “Bu teklifin üzerine bina edildigi pedagojik argüman çok güçlü ancak ne yazik ki, Bakanlik öyle bir isçilikle bu uygulamayi hayata geçirdi ki, herkes bir anda bu sistemi elestirmeye basladi. Bu sistem dayatmaci, ideolojik zemin üzerine kurulu 28 Subat artigi bir ekibin imam hatiplileri toplum disi birakmak için kurguladigi kesintisiz egitimden, milletin istedigi okulda istedigi gibi okuyabilecegi bir sisteme geçisin hikayesidir. Sinif ögretmenliginde meydana gelen fazlalik kolaylikla eritilebilecegi halde, Bakanlik tüm uyarilarimiza ragmen yanlis yolu seçmistir. Sonradan atilan olumlu adimlar ise, uygulamadan kaynaklanan sorunlarin tümünü çözmeye yetmemistir” seklinde konustu.
Yönetim Zafiyeti Yok Kaynak Sorunu Var
Çakirci, Ömer Dinçer’in, okullarda yasanan fiziki sorunlarin, kaynak yetersizliginden degil, okullardaki yönetim zafiyetinden kaynaklandigi yönündeki açiklamasini elestirerek, “Okullarda kaynak sorunu devam ediyor. Geçen yil yapilan bagis sorusturmalari binlerce yöneticiyi magdur etti. Okul yöneticileri, kaynak sikintisi yasiyor ama Bakan Dinçer ‘Okullarda kaynak degil, yönetim sorunu var’ diyor. Anlasilan, Sayin Dinçer okullarin içinde bulundugu içler açisi durumdan habersiz. Sayin Dinçer, egitim yöneticilerini hedef gösterecegine, öncelikle okullarin kaynak sorununa kafa yorsun. Hükümete defalarca çagrida bulunduk, bir defa daha çagrida bulunuyorum: Okullarda temizlik ve güvenlik sorunlarini çözmek için mutlaka kaynak ayrilmalidir” degerlendirmesinde bulundu.
Basörtüsü meselesinin sendikamizin kurulus felsefesini sekillendiren konulardan biri oldugunu söyleyen Çakirci, “Bu ülkenin dindarlari, demokratlari, insan haklari savunuculari bu yasagin utanilacak bir yasak oldugunu haykirmalidir. Bu konuda iktidar partisinin de artik bir adim atmasinin zamani geldi de geçiyor. Artik bu konuda hiçbirimizin sabri kalmadi, ‘kamusal alan, koca bir yalan’ diye yillardir haykiriyoruz. Üniversitelerde büyük oranda ortadan kalkan bu yasagin artik kamu kurum ve kuruluslarinda bir daha geri gelmemek üzere kaldirilmasini istiyoruz” diye konustu.
Yillardir sinif ögretmenlerinin basina bela olan ILKSAN’da dönen oyunlari, heba edilen kaynaklari, es-dost, akraba atamalarini desifre ettiklerini hatirlatan Çakirci, sözlerini söyle tamamladi:
“Toplu sözlesmede mutabakata varilan konulardan biri de, göreve yeni baslayan sinif ögretmenlerinin ILKSAN’a üyeliginin istege bagli hale getirilmesidir. Umut ediyoruz ILKSAN yönetimi bu karardan bir ders çikararak ögretmenlerden zorla alinan bu paralarin hesabini verir ve herkesi rahatlatir. Aksi halde bu sandik üzerindeki sis perdesi akillari bulandirmaya devam edecektir. Bununla beraber alan degisikligi ile sinif ögretmenliginden ayrilan ögretmenlerimizin geçmis dönem ILKSAN kesintileri emeklilik müktesebi üzerinden ödenmeli, bu ögretmenlerimiz magdur edilmemelidir.”
Sanliurfa Sube Baskanimiz Ibrahim Coskun ve Gaziantep Sube Baskanimiz Mithat Sevin’in de birer konusma yaptiklari toplantilarda, Ramazan Çakirci, ilçe yönetimlerimiz ve isyeri temsilcilerimizin sorularini da cevapladi.
Çakirci, daha sonra Kilis’e geçerek, kalp krizi sonucu hayatini kaybeden Sube Mevzuat ve Toplu Sözlesme Sekreterimiz Ökkes Dere’nin taziyesine katildi.
