Bugünlere Milletle Birlikte Hareket Ederek Geldik
Genel Mali Sekreterimiz Esat Tektas, milletle birlikte, inanarak ve kararlilikla verdikleri mücadeleler sonucu ülkemize, insanimiza umut olduklarini ifade ederek, “Çiktigimiz yolculukta basarili olmayi kendimize görev saydik. Bugün geldigimiz noktada birçok basarili sonucun onurunu ve mutlulugunu birlikte yasiyoruz” dedi.
Tektas, Aydin Subemizin genisletilmis il divan toplantisina katildi. Burada konusan Esat Tektas, sözde bazi sendika ve sivil toplum örgütleri gibi darbecilerin arkasina takilarak, onlara ev sahipligi yapmadiklarini söyledi. Tektas, “Ortak Akil mitinglerine öncülük ederek, darbecilere karsi dik durarak sendikacilik yaptik, yapmaya da devam edecegiz. 28 Subat ve 27 Nisan e-muhtira sürecini tersine döndüren önemli sonuçlara ulastik. Bugün geldigimiz noktada, darbeciler yakayi ele vermistir” seklinde konustu.
Vesayet anlayisina karsi verdikleri mücadele sonucu 28 Subat sürecinin dayatmasi olan kesintisiz egitimden vazgeçildigini dile getiren Tektas, sözlerini söyle sürdürdü: “18. Milli Egitim Surasi’nda sendikamizin önerisi olan kademeli egitim, din egitimi seçeneklerinin artirilmasi, seçimlik dersler araciligiyla bireylere daha fazla seçme hakkinin taninmasi gibi birçok alani kapsayan ve milletin taleplerini karsilayan reformlar gerçeklesmistir. IHL’lerin orta kisimlari yeniden açilmis; okullarda sevgili Peygamberimizin hayati ve Kur’an-i Kerim dersleri verilmeye baslanmistir. Ancak reformlardaki dogru yaklasim, Bakanlik tarafindan uygulama süreçlerinde ayni hassasiyetle sürdürülememistir.”
Tektas, yeni egitim sistemine iliskin reformun amacina ulasmasi için, ikili ögretim yapan egitim kurumunun kalmamasi, sinif mevcutlarinin 24-30 araligina indirilmesi, 120 bini asan ögretmen ihtiyacinin bir an önce karsilanmasi; egitimde özgürlükler, bilimsel ve pedagojik kriterler ile toplumsal hassasiyetler esas alinarak karma egitim mecburiyeti basta olmak üzere 28 Subat sürecinin bütün yasaklarinin ve dayatmalarinin kaldirilmasi gerektigini vurguladi.
“Milletlerin gelecegini insa eden egitimdir, egitimin mimari ise ögretmenlerdir” diyen Tektas, “Ögretmenleri itibarsizlastirmak ve degersizlestirmek egitim sistemini ve toplumu çökertir. Buradan basta Milli Egitim Bakanligi ve iktidar mensuplari olmak üzere herkesi ögretmenleri degersizlestirecek ve itibarsizlastiracak söz, davranis ve eylemlerden kaçinmaya çagiriyoruz. Egitimin insa edicileri olan ögretmenlerin itibarsizlastirila itibarsizlastirila ögrencilerinin bile kolayca hakaret edebilecegi bir hale getirilmesinin vebalini hiç kimse ödeyemez. Diger taraftan emsalsiz bir görevi üstlenen ögretmenlere ‘emsalleri olmadigi’ gerekçesiyle ek ödeme verilmemesi yanlisindan hala dönülmemistir. Bu sorunun da bir an önce giderilmesi artik bir zorunluluktur. Egitim çalisanlarinin yetkili sendikasi olarak kalkinan Türkiye’nin adalet magduru ögretmenlerine hak ettikleri ek ödemenin verilmesini istiyoruz” diye konustu.
Esat Tektas, ögretim yilina hazirlik ödeneginin bütün egitim çalisanlarina verilmesi, teknik hizmetler sinifi, genel idare ve yardimci hizmetler sinifi çalisanlarinin atama ve yer degistirme islemlerinin ögretmenlerde oldugu gibi bir düzenlemeye baglanmasi; görevde yükselme ve unvan degisikligi yönetmeligine iliskin yönetmelik degisikliginin bir an önce yapilarak unvan degisikligi sinav sürecinin baslatilmasi gerektigini belirtti.
Egitim çalisanlarina yönelik siddet olaylarina da deginen Tektas, “Toplumsal siddetin geldigi noktayi gösteren ve gelecegimizin insa edildigi en önemli alan olan okullarda yasanan menfur olaylarin önlenmesi için gereken adimlar vakit kaybetmeksizin atilmalidir. Burada ailelerimize de çok büyük sorumluluklar düsmektedir. Çocugun yetistirilmesinde ahlaki alt yapiyi olusturmak ögretmenden önce ailelerin sorumlulugudur. Ailenin ahlaki alt yapisini olusturmadigi çocuga okulun da, ögretmenin de, pozitif ilimlerin de verecegi bir sey yoktur. Bu nedenle aileler çocuklarinin egitimini tamamen okula ve ögretmene birakma kolayciligindan vazgeçmelidir” degerlendirmesinde bulundu.
Aydin Sube Baskanimiz Süleyman Alkoç ise, egitim çalisanlarinin haklari için mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak, sunlari söyledi: “Hak mücadelesi dün de vardi, bugün de vardir, yarin da olmaya devam edecektir. Yasadigimiz müddetçe hayat kavgamiz sürecektir. Sonuçta verdigimiz mücadele sadece ek ödemeyle sinirli bir mücadele degildir. Ek ödeme alamamis olsak da, mücadele sürecinde elde ettigimiz pek çok kazanim olmustur. Egitim-Bir-Senli üyelerin okullarda varligi bile bu ülke ve egitim camiasi için basli basina bir kazanimdir.”
