Haber
2008-10-28 06:18:20
Cumhursuz Cumhuriyet Olmaz

Türkiye Cumhuriyeti, sosyal, kültürel, ekonomik tabaka; cinsiyet, yas, irk farki gözetmeksizin vatan topraklari üzerinde yasayan herkesin insanüstü bir çabayla yazdigi Milli Mücadele destaninin bir neticesidir. Milli Mücadele sartlari, fert fert bütün milletimizin cani, mali ve kaniyla ortaya çikmasini gerektirmis ve milletimiz bütün varligini mücadele alanina sürerek destansi bir zafer kazanmistir. Millet yükümlülügünde gerçeklestirilen bir mücadelenin sonunda kurulan devlet de millet eksenli olmus, devlet, milletin iradesinin hâkim oldugu bir yapiyla tecelli etmistir.

 

Cumhuriyet idaresinin uygulama biçimi demokratik usul ve esaslardir. Demokratik yasam kültürü toplumun bir arada baris içerisinde yasamasini sagladigi gibi, yönetimde millet iradesinin sürekli tazelenmesine de imkân saglar.

 

Demokrasinin kurum ve kurallariyla yasamasina kisitlamalar getiren, demokratik teneffüsün dar bir alanda gerçeklestirilebilecegine iliskin serhler koyan ve demokratik ilerleyisi bir koridor içerisine hapseden uygulama biçimleri Cumhuriyet’in ruhuna zarar vermenin daha ötesinde oligarsik yapilanmalar olarak adlandirilir.

 

Ülkemizde yasanan siyasi parti kapatmalar ve parti kapatma istemli davalarin süreçleri göstermistir ki varligini milletimize borçlu olan devletimiz, milletten uzaklastirilmis, milletten korkar hale getirilmis, millet iradesini süzgeçten geçiren, milletin gönlünde barindirdiklarini icraata dökmeye çalisanlari tokatlayan mesruiyeti milletten degil kendinden menkul bir yapiya büründürülmüstür.

 

Siyasi partiler bir düsünce ve anlayisa göre gelistirilen program çerçevesinde milleti yönetmek üzere kurulur ve milletten yetki talep ederler. Siyasi partiyi, beklentilerini karsilama bakimindan ölçerek iktidara getirmek ya da aradigini bulamayarak iktidardan uzaklastirmak yetkisi milletindir. Bu, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hakimiyet bilâ kayd ü sart milletindir” sözünün hayata geçirilmis seklidir. Hiç kimsenin, hiçbir kurumun milletten almadigi bir yetkiye istinaden milletin tercihlerini törpülemeye ya da yok etmeye hakki yoktur. Millet bir mefhumdan ibaret degildir; canli bir varliktir. Oldubittilerle elde edilenler milletin refleksif tepkisiyle tersyüz edilirler.

 

Dünyada millet eksenli, milletin talep ve beklentilerine göre sekillenen siyaset anlayisinin egemen oldugu demokratik cumhuriyetlerin müreffeh, mutlu, moral degerleri yüksek halklar meydana getirdigi görülmektedir. Yine dünya üzerinde adinda cumhuriyet olan ama adeta bir kralin yönetiminde bulunan, her türlü özgürlüklerin kisitlandigi yapilarin halklari, ekonomik yoksunluk, teknolojik gerilik ve sosyal çöküntü girdabinda bogulmaktadir. Bu türden ülkelerde siyasal sistem bir tiyatro oyununun senaryosu biçiminde milletin gözü önünde sergilenmekte, millet, sonucu önceden belli seçimlerde seçmen sifatli bir figüran olarak taltif edilmektedir.

 

Milletimiz, sistemin belirleyicisi ve Cumhuriyeti kuran güç olarak, devlet nezdinde bastirilmis, sindirilmis, ezilmis bir unsur olarak degerlendirilmemelidir. Dünyada olumsuz örneklerini gördügümüz oligarsik cumhuriyetlerin örneklenmesi Milli Mücadele’yi hiç anlamamis olmaktir.

 

Milletin talep ve beklentilerinin suç sayildigi, milletin degerleriyle uyumlu siyasal görüs serdeden, icraat ortaya koyan siyasal kurumlarin tehdit altinda oldugu bir yapinin demokratik cumhuriyet olarak adlandirilmasi olanaksizdir.

 

Cumhuriyetimizin 85. yilini, bürokratik oligarsiden ve vesayetten arindirilmis demokratik cumhuriyet beklentimizle kutluyor, Milli Mücadele sehitlerimizi rahmetle aniyor, aziz milletimize saadetler diliyoruz.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen