Darbecilerin Yargilanmasi Demokrasimizi Güçlendirecektir
28 Subat 1997’de millet iradesini hiçe sayan darbecilerin yargi önüne çikarilmasi girisimi, demokrasinin kurumsallasmasi ve güçlenmesi açisindan çok önemli bir gelismedir. Siyasetten yargiya, egitimden ekonomiye, dini yasamdan hak ve özgürlüklere kadar birçok alanda, tetikçi karargâh medyasi ile birlikte toplum mühendisligi yapanlarin, yaptiklarinin yanina kar kalmamasi için hesap verecek olmalari demokratik hukuk devleti olmanin geregidir.
Millet iradesini hiçe sayanlardan, kapatilan siyaset kurumlarinin, mallarina el konulan vakif ve derneklerin, katsayi ve sekiz yillik kesintisiz zorunlu egitim dayatmasinin, kapilarina kilit vurulan Kur’an kurslarinin, üniversitelerdeki ikna odalarinin, döktürülen gözyaslarinin, fislemelerin, hortumlanan bankalarin ve topluma ödetilen bedellerin hesabi teker teker sorulmalidir.
Yargiyi siyasallastiran, siyaseti felç eden ve bin yil sürecegi tehditleriyle bütün topluma travma yasatan baski ve zulümlerin ülkemize kaybettirdikleri dikkate alinmali, postmodern darbe döneminde elde edilen haksiz kazançlarin iadesi istenmeli, milletin felaketinden kendilerine saadet üretenlerin kirli saltanatlari da sonlandirilmalidir.
Sorusturma sürecinde darbecilerin medya, siyaset, anayasal kurum ve kuruluslar, bürokrasi, yargi, üniversite, meslek odalari ve STK’lar(!) basta olmak üzere bütün kirli iliskileri desifre edilmeli, darbe döneminde sosyal rant saglayip, toplum içinde itibar edinenlerin maskeleri düsürülmelidir.
Emek ve ekmek adina Cumhuriyet tarihimizin en önemli iyilestirmelerinin yapildigi bir dönemde iradeleri ipotekli oldugu için sokagi isitma görevini üstlenen “Sivil 5’li Çete”nin baglantilari ve ihanetleri bu süreçte mutlaka ortaya çikarilmali, sendikal hareketi itibarsizlastiran tiranlarin da suç ortakliklari göz önünde bulundurularak hesap vermeleri saglanmalidir.
12 Eylül darbesini gerçeklestirenlerle baslayan yargilama sürecinde, darbelerle yüzlesme ve darbecilerle hesaplasma konusunda sonuna kadar gidilmelidir. Bu baglamda, 28 Subatçilarla yetinilmemeli, 27 Nisan e-muhtirasini verenler de mutlaka yargi önüne çikarilmalidir.
Egitim-ögretim ve bilim hizmet kolunda 230 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük sendikasi olarak demokrasinin korku tünelinden çikmasi için hukuk devleti olmanin geregi olarak, yarginin darbecilerden hesap sorma adina baslattigi tutuklamalari ham demokrasiden tam demokrasiye geçis için önemli buluyor ve destekliyoruz.
