Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu ve Genel Sekreterimiz Ahmet Özer, Van’da meydana gelen deprem sonrasi yapilmasi gereken hususlar hakkinda Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer’le bir görüsme yaparak, konuyla ilgili taleplerimizi sundu.

Heyet olarak Sali ve Çarsamba boyunca deprem bölgesinde incelemelerde bulunduklarini belirten Gündogdu, gözlemleri üzerine “Van Için Yardim Zamani” adiyla bir kampanya baslattiklarini hatirlatti.

Ahmet Gündogdu, evi yikilanlarin tamaminin konteynira kavusturulmasini, hayatini kaybeden ve agir yaralananlara 10 bin TL yardimda bulunulmasini, adaylik ve süre sarti aranmaksizin herkesin es ve çocuklarina emekli ayligi baglanmasini istedi.

Van’a yapilacak 800 ögretmen atamasinin yerinde bir adim oldugunu, ancak yeterli olmadigini vurgulayan Gündogdu, ögretmen açiginin yeni kadro ihdas edilmek ve atama islemleri yapilmak suretiyle giderilmesi gerektiginin altini çizdi.

Ikamet ettigi evi kullanilamayacak ölçüde hasar görmüs ya da yikilmis ögretmenler ve egitim çalisanlari için TOKI vasitasiyla süratle kalici konut insasina baslanmasini talep eden Gündogdu, “Bu zaman zarfinda ise ögretmenlerimizin ve egitim çalisanlarimizin barinma ihtiyaçlari bölgede bulunan ve bos olan kamu lojmanlarinin bedelsiz tahsisi, oturulabilir özel mülkiyete tabi konutlar için kira yardimi yapilmasi ve bölgenin iklim kosullarina göre tasarlanmis tam donanimli prefabrik konutlarin tahsisi gibi yöntemlerle çözümlenmelidir” dedi.

Deprem felaketine maruz kalan kisilerde fiziksel bir yaralanma olmasa bile, geçici duygusal ve psikolojik sorunlar ortaya çikabildigine dikkat çeken Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü:

“Deprem gibi büyük bir felaket yasayan, özellikle de aile fertlerinden ya da yakinlarindan birilerini kaybeden, kendisi ya da yakini uzun bir tedavi süreci geçiren bu insanlarin ugramis olduklari sok, sarsinti, üzüntü ve keder halinin normale dönmesinin uzun zaman aldigi, hatta bazi durumlarda psikolojik destek almak zorunda kaldigi uzmanlar tarafindan dile getirilmektedir. Depremden dolayi yakin çalisma arkadaslarini kaybeden ögretmenlerimizin ve diger egitim çalisanlari, yasanilanlari ve kayiplari hatirlatan anilar ve bunlarin verdigi acilarla karsi karsiyadir. Bu nedenledir ki, deprem felaketine maruz kalan bölgelerde görev yapan ögretmenlerimize ve egitim çalisanlarina yer degistirme hakki taninmali ve atamalari Subat 2012 döneminden önce gerçeklestirilmelidir. Bu vesileyle ayni imkânin terör örgütü tarafindan kaçirilan veya görev yaptiklari köy, ilçe merkezi gibi yerlerde terör saldirilarina maruz kalan ögretmen ve egitim çalisanlarimiza da taninmasi yerinde olacaktir.”

Hayatini kaybeden 68 ögretmenden en az 42’sinin aday memurluk sürecini henüz tamamlamadigi bilgisini aldiklarini ifade eden Ahmet Gündogdu, “Bu ögretmenlerimiz henüz çalisma hayatlarinin basinda, daha önceden sigortaliligi bulunmayan, aday memurluk sürecini dahi tamamlamamis olduklari için 5510 sayili Kanun’un 32. maddesinin ikinci fikrasinin (a) bendi geregi en az 1800 gün malullük-yaslilik-ölüm sigortasi primi bildirilmemis oldugu için, 5510 sayili Kanun’a göre hak sahiplerine taninan ölüm ayligi ve saglik hizmetlerinden yararlanma gibi haklardan faydalanamamaktadir. Bu konuda yasal bir düzenleme yapilmasi gerekmektedir. Yine 632 sayili KHK öncesinden sözlesmeli ögretmen olarak istihdam edilirken, KPSS puan üstünlügüne göre kadrolu ögretmen olarak atananlar da sözlesmelilikte geçen süreleri aday memurluk süresinden sayilmadigindan, bu ögretmenlerden, 1800 gün primi bildirilmis olma sartini haiz olmaksizin, vefat edenler de benzer bir problemle karsi karsiya kalmaktadir. Söz konusu yasal düzenlemenin bu statüdekileri de kapsamasi gerekmektedir” seklinde konustu.

Köylerde lojmanlari veya evleri yikilmis ya da hasar görmüs ögretmenler için kalici konutlar insa edilinceye degin il ya da ilçe merkezlerinde konut veya lojman tahsisi yapilarak, görev yerlerine ulasimlarinin ücretsiz saglanmasini isteyen Gündogdu, deprem felaketinin meydana geldigi 23 Ekim2011 tarihinden itibaren egitim-ögretime ara verilmis bulundugundan, bu tarihten egitim-ögretime tekrar baslanilacak olan tarihe kadar geçecek süredeki ek ders ücretlerinin de ödenmesi gerektigini kaydetti.

Depremde okullarin çogunun hasar gördügünü, hasarli okullarin tespitinin hizli bir sekilde yapilmasi ve onarilmasi gerektigini bildiren Gündogdu, egitim-ögretim yapilamayacak durumdaki okullarda okuyan ögrencilerin en yakin okula tasinmasi gerektigini ifade etti.

Depremin veliler ve ögrenciler üzerinde derin izler biraktigina isaret eden Ahmet Gündogdu, söyle konustu: “Kis saati uygulamasi göz önüne alinarak, özellikle ilkögretimlerde ikili ögretim için derslerin bes saatle sinirlandirilarak sabah erken, aksam da geç saatte yapilmamasi dogru olacaktir. Özellikle sehir merkezinde çogu veli bir yakinini kaybetmistir. Bu velilerin yakinlari ile birlikte mal kaybi da olmustur. Bunlara psikolojik destegin verilmesi gerekmektedir. Egitim-ögretime adapte olamamis velinin çocugu da adapte olamaz. Velilerin temel ihtiyaçlari ve barinma sorunu çözülmelidir. Kisin sogugunda çadirda yasayan, yiyecek bulamayan velinin ögrencisi okula ne kadar uyum saglayabilir. Bu nedenle onlar için kalici ortamlar saglanmalidir.”

Depremden en fazla etkilenenlerin ögrenciler oldugunu anlatan Gündogdu, “Çogu ögrenci; ögretmeninden, ailesinden, arkadasindan veya akrabasindan birini kaybetmistir. Bu olay onlarin hafizasinda onarilmasi güç derin yaralar açmistir. Bu ögrencilere bireysel psikolojik egitim verilmesi gerekmektedir. Yine bu ögrencilerimizin, evleriyle birlikte okul malzemeleri, kiyafetleri, kisaca okul için gerekli tüm malzemeleri enkaz altinda kalmistir. Ögrencilerin tüm malzemeleri 14 Kasim’dan önce temin edilmelidir” diye konustu.

Gereken Yapilacak

Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer, ilk planda, depremde vefat edenlerin ailelerine ve yaralilara 10 bin lira yardimda bulunacaklarini söyledi.

Deprem bölgesinde okullarin açilacagi 14 Kasim’a kadar egitimdeki bütün eksikleri gidereceklerini belirten Bakan Dinçer, “Depremden zarar gören 14 okulun yapimi için girisimlere basladik. Okullar hazir hale gelinceye kadar egitim prefabrik okullarda devam edecek. Depremde evsiz kalan veya evi oturulamayacak halde olan ögretmenlerimiz için de prefabrik evler yapilacak ve ögretmenlerimiz bu evlere yerlestirilecektir” dedi.

Van’i tam anlamiyla bosaltmama adina, sadece yarali olarak kurtarilan ögretmenlere tayin hakki verilebilecegini kaydetti.

Van’daki ögretmen açigini gidermek için 800 yeni ögretmen atamasi yapacaklarini ifade eden Bakan Dinçer, “Eger bu da yetmezse, gönüllü ögretmen uygulamasina basvuracagiz. Bu konuda sendikalarin da destegine ihtiyacimiz var” seklinde konustu.

Özür Grubu Tayinleri ve ‘Bagis Sorusturmasi’ ile Ilgili Rahatsizligimizi Bir Kez Daha Dile Getirdik

Özür grubu tayinleri ve ‘bagis sorusturmasi’ ile ilgili rahatsizligini da Bakan Dinçer’e ileten Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, özür durumuna bagli olarak yer degistirme hakki kazanan ögretmenlerin magduriyetinin giderilmesini isteyerek, ara dönemde tayin bekleyen egitim çalisanlarinin en insani taleplerini yasaya koyarak bir maddeyle tirpanlamanin kabul edilemez oldugunu vurguladi.

Okul yöneticilerine yönelik baslatilan teftis furyasinin, isini layikiyla yapan yöneticileri rahatsiz ettigini ifade eden Gündogdu, “Yöneticiler, okullari hazirlayamazsa, sizin adiniza dayak yiyorlar; hazirlamak için bagis alsa, sizden dayak yiyorlar. Bu, kabul edilebilir bir durum degildir. Okullar mali sikinti içinde. Okul yöneticileri yilda bir gün tencereyi açacakti, rahmet yagacakti. Onda da siz tencereyi ters çevirdiniz” diyerek sözlerini tamamladi.