Doğu Türkistan'da Kapalı Devre Zulüm Var
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Doğu Türkistan’da kapalı devre zulümlerin yaşandığını ifade ederek, uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu. Gündoğdu, vicdan sahibi herkesi katliam ve baskıların sona erdirilmesi için sorumluluk almaya davet etti.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, TV Net canlı yayınında Doğu Türkistan’da yaşanan acı gelişmeleri değerlendirdi.
Doğu Türkistan’da, 20 milyonu aşkın Müslüman Uygur Türkü’nün Çin devleti tarafından her türlü baskıya tabi tutulduğunu belirten Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, Doğu Türkistan’da binlerce Müslüman’ın katledildiğini söyledi.
Gündoğdu, Memur-Sen ve AB- Türkiye Karma İstişare Komitesi’nin Doğu Türkistan için çalışma başlattığını bu kapsamda, Memur-Sen ve KİK üyesi STK’larla bir basın açıklaması yapıldığını dile getirdi.
Binlerce İnsan Katledildi
Doğu Türkistan’ın, Çin zulmü altında inlediğini, binlerce insanın katledildiğini belirten Gündoğdu, Doğu Türkistan’da; Gazze, Orta Afrika, Mısır, Irak veya Suriye’den farklı bir durum yaşandığını söyledi. Gündoğdu, “Dünya ile iletişim kesilmiş, haber almaya açık değil. Bu şekilde zulüm kapalı devre yapılıp haber yaptırılması da yasak olduğu için Doğu Türkistan dikkatlerden uzak kalıyor. Yıllardır Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin çektiği çile devam ediyor. Ramazan ayında bayram yaklaşırken itikâfa girmiş 30’un üzerinde ablamızın itikafta iken caminin basılıp, şehit edilmesine gösterilen haklı tepki kalkışma gibi gösterilerek katliam yapıldı. Bayramın birinci gününde en az 3 bin kişi katledildi. Sonrasında gelen bilgiler daha vahim. Yaklaşık 8 bin insanın şehit edilmesi söz konusu. Ama Çin kaynakları bunu hafif göstererek onlara indirgiyor. Hatta en son gelen haberler göre başörtü yasağı ve başörtüyle, sakalla otobüslere binilememesi gibi olumsuzluklar yaşanmaya başlamış. Tam bir zulüm yaşanıyor” diye konuştu.
“Halkımız Mazlumun Yanında”
Türkiye’de mazlumun yanında olma yaklaşımının takdire şayan olduğunu belirten Gündoğdu, “Gazze’de Siyonist devlet İsrail’in zulmü var hepimiz Gazzeliyiz diyoruz, Mısır’da zulüm var hepimiz İhvanız diyoruz, Suriye’de hepimiz o çocukların yerine kendimizi koyuyoruz. Irak’ta da durum farklı değil. Ama burada Çin’in bilinçli olarak yaptığı saldırıları dünya kamuoyuna duyurmamak için zulüm yaptığı köyleri karantinaya aldığını ve kamuoyundan gerçekleri gizlediğini görüyoruz. Bunların ötesinde çok daha derin bir tablo söz konusu. Bilinçli bir şekilde Müslümanlara zulüm yapılıyor. Müslüman olmayıp başka dini seçmiş olanların bu zulmü yaşamadığını görüyoruz. Türklüğün İslam’la, Müslümanlıkla bütünleştiği yerde bu zulüm yaşanıyor. Myanmar’da, Arakan’daki cunta devletin, Müslüman olanların evindeki kaşığını bile kontrol ediyor, vatandaşlık hakkı tanımıyor. Bu yaklaşımın aynısını Uygur Türkleri, soydaşlarımız, kardeşlerimiz yaşıyor” dedi.
“Amacımız Acıların Hafifletilmesi”
Gündoğdu, Doğu Türkistan Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk ile bir araya gelerek bölgede yaşananlar hakkında bilgi aldığını, bu kapsamda harekete geçtiklerini vurgulayarak, “Bunun üzerine neler yapılabilir? sorusu üzerinden istişareler yaptık.. Önce Türkiye ve dünyada kamuoyu oluşturmamız gerekiyor. Bölgeye bağımsız gözlemcilerin, insan hakları derneklerinin yardım kuruluşlarının girmesi lazım, bunun çağrısını yapmalıyız. AB- Karma İstişare Komitesi olarak basın toplantısı yaptık. Türkiye’deki örgütlü yapının yüzde 90’nın desteği ile Doğu Türkistan’da yaşanan acıların hafiflemesi için gayretler sarf edeceğiz. Farklı ideoloji gruplarının bir araya gelerek, ortak bir hedef doğrultusunda ortak hareket ediliyor olması son derece. Bugün bunu gösterdik ve basın toplantısı yaparak Doğu Türkistan için çağrımızı yaptık” diye konuştu.
“Bizim Önceliğimiz Mazlumlar”
Memur-Sen’in birinci önceliğinin “mazlumlar” olduğunun altını çizen Gündoğdu, “Türkiye, Çin ilişkileri söz konusu. Bu ilişkilerin iyileşmesini isteriz. Bu ilişki Doğu Türkistanlıların, Müslüman kardeşlerimizin rahat etmesini sağlamalı, buna yol açmalı. Dışarıda Türkiye’yle iyi ilişkilerde bulunan Çin, içeri de soydaşlarımızı, dindaşlarımızı ve insanları üç boyutlu bir katliama tabi tutuyorsa buradaki ticari menfaat ilişkisi can emniyetinin üzerine çıkmış olur ki bunu da Memur-Sen olarak asla kabul etmeyiz. İlişkilerde bulunan ülkeler doğuştan gelen haklara saygı göstermelidir. Bu haklara saygı gösterilmiyorsa o ülkeyle ticaret yapmanın, kar elde etmenin de bir önemi yoktur” ifadelerini kullandı.
