Dört Dörtlük Eğitim Sistemini, Hayata Hazırlığı Öne Alarak Geliştirmek Lazım
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ‘öğretmene ‘çalışmıyor’ şeklindeki şaşı bakışın sona erdiğini ifade ederek, “Doğru bakış, ek ödeme ve saygınlıkla hayata geçmiştir. Dört dörtlük eğitimle de özgür bireyin yetişmesinin temeli atılmıştır. Şimdi bu sistemi, topyekûn hayata hazırlığı öne alarak geliştirmek lazım” dedi.
Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen Bursa Şubesi’nin düzenlediği ‘Eğitim Yöneticileri Toplantısı’na katıldı. Eğitimin kalitesinin artırılmasına, kalitesi artan eğitimin öncülerinin özlük haklarıyla ilgili sorunların çözümüne ilişkin önerilerin görüşüldüğü toplantıda konuşan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, okul müdürlerinin 6 saat derse girme zorunluluğunun kaldırılmasını sağladıklarını, müdür yardımcılarının okul müdürleri gibi iki saat derse girme uygulamasına dahil edilmeleri için çalıştıklarını söyledi.
Okulların Bütçe Sorunu
Okul yöneticilerinin en önemli sorunlarından birinin de, okulların bütçe sorunu olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, “Eğitim kurumlarına bütçe ayrılmaması nedeniyle okul aile birlikleri vasıtasıyla velilerden aidat ve zorunlu bağış alınmasına çözüm bulunamamıştır. Okul yönetimi, öğrenci, öğretmen ve veli arasına zorunlu bağış ve tahsildarlığın girmiş olması eğitimi olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Okullara bütçe ayrılmalı, eğitim çalışanları tahsildarlıktan kurtarılmalıdır. Bunun gerçekleşmesi için mücadelemiz devam edecektir” şeklinde konuştu.
Gündoğdu, eğitim sisteminin sınav odaklı olmasını istemediklerini belirterek, sınavı amaç olmaktan çıkartmak, okulu merkeze almak gerektiğini dile getirdi.
Uzlaşı Kültürünün Artarak Devam Etmesinde Fayda Var
Öğretmen açığının acilen giderilmesi gerektiğini vurgulayan Ahmet Gündoğdu, şunları kaydetti: “Öğretmene ‘çalışmıyor’ şeklindeki şaşı bakış sona ermiştir. Doğru bakış, ek ödeme ve saygınlıkla hayata geçmiştir. Dört dörtlük eğitimle de özgür bireyin yetişmesinin temeli atılmıştır. Şimdi bu sistemi, topyekûn hayata hazırlığı öne alarak geliştirmek lazım.” Sorunların, aklı selim ve diyalog olmadan çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığını dile getiren Gündoğdu, “Toplumda uzlaşı kültürünün artarak devam etmesinde fayda var diye düşünüyorum” dedi.
28 Şubat’ta Kirlilik Yapan Herkes Davaya Dahil Edilmelidir
Gündoğdu, 28 Şubat Davası’nın devam ettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: “Bu davanın şu andaki seyri hoşuma gitmiyor. İçeride davası devam eden 5-6 kişi kaldı. Sermaye, patron, sendika, medya ayağı henüz dahil edilmiş değil. Bu, hukuk devletinden ümidimizi kestiğimiz anlamına gelmez. Yargı organlarımızın 28 Şubat Davası’na, ‘5’li çete’ başta olmak üzere, 28 Şubat’ta kirlilik yapan herkesi artık dahil etmesi gerekir.”
Türkiye’de özgürlükler konusunda önemli adımlar atıldığını kaydeden Gündoğdu, “Kamuda başörtüsü yasağı kaldırıldı. Meclis’te de artık bu konuda bir sorun kalmadı. Elbette Meclis’e başörtüsü serbestisi geldiği için mutluyuz, çünkü bunun mimarı biziz. Bugün başörtülü deyince, başörtü gördüğünde kırmızı görmüş boğa gibi rahatsızlık gösteren CHP bile ‘Meclis’te başörtülüler bizim bacımız’ demişse, diyene değil, bunu dedirtene bakmak lazım. Ana muhalefetin 11 milyon oyu var. Biz, 12 milyon 300 bin imzayla bu sorunu fiili olarak çözmüştük. Hükümete de hukuken çözdüğü için teşekkür ediyoruz. Ancak 5 milletvekilinin başörtülü görev yapıyor olmasının mükemmelliğinin yanına, esas Merve Kavakçı gibi başörtüden bedel ödeyenler, başını açmadığı için siyasetten, meslekten, öğretmenlikten, doktorluktan atılanlar Meclis’e girdiğinde gerçek özgürlüğü ve mutluluğu o zaman yaşamış olacağız” diye konuştu.
Demokratikleşme paketinin bazı maddelerinin bazı siyasi partiler ve sendikalar tarafından değişik yerlere çekildiğini belirten Gündoğdu, “Örneğin andımız konusu... Andımız yasaklanmadı, öğrencilere zorla okutulma uygulamasına son verildi. Bu son verme işleminden sonra baktık bir siyasi parti lideri andımızı okumaya çalıştı ama okuyamadı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin bir şube başkanı, Türk Eğitim-Sen’li bir grup yönetici okuyamadı. Bunlar basına da yansıdı. Andımızı isteyen okumalıdır. Özellikle okumak isteyen yetişkinler, öğrenerek okumalıdır. Çocuklara zorla okutulmamalıdır. Bunlar, partilerine, sendikalarına andımızı okuyarak girebilirler, çıkarken de 10. Yıl Marşı’nı okuyarak çıkabilirler” ifadelerini kullandı.
