Egitim Çalisanlarini ILKSAN Batakligindan Kurtaracagiz

Genel Mevzuat ve Toplu Sözlesme Sekreterimiz Ramazan Çakirci, ILKSAN’i, hak sahiplerinin hakkini koruyacak sekilde tasfiye etmeye kararli olduklarini belirterek, “Egitim çalisanlarini ILKSAN batakligindan kurtaracagiz” dedi.

Çakirci, Tekirdag, Edirne ve Kirklareli’de gerçeklestirilen il divan toplantilarina katildi. Önümüzdeki döneme iliskin yapilacak çalismalar hakkinda istisarelerde bulunulan toplantilarda konusan Ramazan Çakirci, 1943 yilinda yardim ve dayanisma amaciyla kurulan ancak kurulus amacini yitiren ILKSAN hakkindaki saibelerin son dönemlerde daha da arttigina dikkat çekerek, sunlari söyledi:

“275 bin üyeden ortalama her ay 30 TL zorunlu aidat kesen ve yillik 90 milyon TL’nin üzerinde sadece aidat geliri olan ILKSAN maalesef batmis durumdadir. Mayis 2009 ILKSAN Bülteni’nde, ‘ILKSAN feshedilirse, 1 milyar TL’ye ihtiyaç var’ denilmektedir. Tasinir-tasinmaz dâhil toplam degeri 438 milyon TL’yi ancak bulmaktadir. Sandik feshedilse, üyelerin en iyimser rakamla 2 milyar TL’ye yakin alacagi çikmaktadir. Rizamiz alinmaksizin zorunlu olarak üye yapildigimiz bir kurum hakkinda bagimsiz denetim sirketi (TANGRAM) raporlari her seyi ortaya dökmüstür. Idari personelin liyakatsizligi, egitimsizligi, ise alma, terfi ve atama sürecinin objektif kriterlerden yoksun bir sekilde belirlenmesi, ücret politikasindaki adaletsizlikler, güvensizlik, sistemsizlik, hantallik, çalisanlarin yüzde 40’inin birbiri ve yönetim ile akraba olmasi gibi bir yigin olumsuzluk siralamislardir.”

2003 yilinda büyük bir yönetim basarisi olarak kuruldugu iddia edilen AD Turizm’in 5 yilda 299.991,04 TL zarar ettigini ve sonunda tasfiye edildigini ifade eden Çakirci, “DE-HA A.S.’nin (Ananas Otel, AD Turizm, DE-HA Otel) 2008 faaliyet raporuna göre, üç yillik zarari 1 milyon 122 bin TL’dir. Denetlemeciler ‘satin ve ticareti birakin’ demektedir. 2004 yilinda arsa karsiligi yaptirilan 2 bin 788 konuttan bin 825’i satilamamis, bunun faturasini üyeler ödemektedir. Sincan Yenikent’te satin alinan 6 milyon TL degerindeki çok amaçli ticaret merkezi birkaç defa ihaleye çikmasina ragmen ne alan ne kiralayan olmustur. 6 milyonluk yatirim atil halde durmaktadir. Denetleme Raporu, ‘Kurumun 2005’te 5,8 milyon YTL zarar ettigi, Ulus Ögretmenevi’nin aslinda zarar ettigi, gece bekçisinin bir kadinla idare binasinda gönül eglendirmesinin cezalandirilmadigi, DE-HA A.S.’nin tasfiyesinin gerektigi, muhasebe kayitlariyla oynandigi...’ gibi yanlislara dikkat çekmektedir. 2004 yilinda Vakif Gayrimenkul Ekspertiz Degerlendirme A.S.’ye yaptirilan deger tespitine göre, 11 milyon TL deger biçilen ILKSAN’in Ankara Yenikent’teki arsasi TOKI’ye 6 milyon TL’ye verilmistir. ‘Neden bu kadar düsük’ denildiginde, ‘Verdiysek devlete verdik’ denilmektedir. 2004 yilinda 180 bin TL’ye alinan, bir kismi bataklik olan, 16 dönümlük Van Edremit’teki arsa yillik sadece 713 TL’ye kiraya verilebilmistir. Paralar ticari deneyimlere gitmektedir” seklinde konustu.

ILKSAN’in gelirlerinin yüzde 98,23’ünün faiz ve aidattan olustugunu belirten Çakirci, “Gelir getirici faaliyetlerinin gelirdeki toplam payi yüzde 1.77’dir.  Bu durumda basarili bir sandik yönetiminden söz edilebilir mi? 2012 yilinda yapilacak ILKSAN seçimleri, üyelerin alinterini heba edenlerden hesap sormak için önemli bir firsattir. Sandiga giderek, Türk Egitim Sen ve ILKSAN yöneticilerinden hesap sormak ve zorunlu üyelige hayir demek için agirligimizi koyacagiz. Egitim-Bir-Sen olarak ILKSAN’i, hak sahiplerinin hakkini koruyacak sekilde tasfiye etmeye kararliyiz” ifadelerini kullandi.

Toplu sözlesme yasa tasarisinin aylardir Meclis Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda bekletildigini, Plan ve Bütçe Komisyonu’na yeni sevk edildigini dile getiren Ramazan Çakirci, “Tasari komisyonlarda daha fazla bekletilmemeli, bir an önce Meclis Genel Kurulu’na gönderilerek yasalasmalidir. Hükümet ise toplu sözlesme yasasini toplu görüsme yasasina benzetme girisimlerini acilen bir kenara birakmali ve memurun, kamu çalisanin sesini duymalidir” diye konustu.

Meclis’ten bir gecede ‘sike yasasini’, ‘MIT yasasini’, milletvekillerinin emekliliklerini ve Meclis çalisanlarini ilgilendiren yasayi çikaran hükümetin, toplu sözlesme yasasi söz konusu oldugunda, adeta ipe un serdigini vurgulayan Çakirci, 2,5 milyon memurun ve milyonlarca emeklinin yasayi ve masayi bekledigini kaydetti.

666 sayili Kanun Hükmünde Kararname ile farkli kurumlarda ayni unvanla çalisanlar için ‘esit ise esit ücret’ dengelemesi yapildigini ve Milli Egitim Bakanligi kadrolarindaki Genel Idare Hizmetleri Sinifi çalisanlarinin emsallerine göre magduriyetlerinin giderildigini anlatan Çakirci, “Baska kurumlarda muadili yok diye ögretmen ve ögretim elemanlari düzenlemenin kapsami disinda tutulmustur. Bu düzenleme, egitimcilerin emeginin karsiligini alamadigini apaçik ortaya çikarmistir. Hâlihazirda 9/1’de esi çalismayan bir ögretmenin eline geçen maas bin 577 TL’dir. Ögretmenler, su an ‘kamuda en düsük ücreti alanlar’ arasinda yer almaktadir. Hükümet, toplu sözlesme masasina hazirligini yapmali, ögretmen ve ögretim elemanlarinin magduriyetini çözecek sekilde gelmelidir” dedi.

Kesintili egitim ile ilgili tartismalara da deginen Çakirci, sunlari kaydetti: “Egitim-Bir-Sen olarak 18. Milli Egitim Surasi’nda önerge verdigimizde, o gün salonda oldugu halde varligi ile yoklugu belli olmayan malum sendika, aradan iki yil geçtikten sonra egitim sistemi ile ilgili öneride bulunmakta ve sistem 4+4+4 seklinde olursa, sinif ögretmenleri norm fazlasi olur diye felaket tellalliginda bulunmaktadir. Sinif ögretmenlerini tehdit ettigini düsündükleri yeni düzenlemenin kisa zaman içerisinde sinif mevcutlarinin asagi çekilmesi için bir firsat olusturacagini bildikleri halde kasitli olarak egitimcileri huzursuz etmeye çalisiyorlar. Egitim-Bir-Sen, kendilerine oyun alani birakmayacak ve egitim çalisanlarinin güvencesi olarak olusabilecek her türlü magduriyetin ve haksizligin karsisinda olacaktir.”

Son dönemlerde, egitimcileri, sorunlardan daha çok yetkililerin kendileriyle ilgili söylemlerinin yiprattigini dile getiren Çakirci, kamuda neredeyse en düsük ücreti alan konumuna düsürülen ögretmenleri, mevcut sorunlarini çözmek yerine yeni sorunlarin üretilmesinin üzdügünü ifade ederek, “Bakanlik, egitimde verimi artirma adina degisiklikler yaptigi bir dönemde, egitimin en önemli unsuru olan ögretmenlerin moral ve motivasyonunu bozacak söylemlerden uzak durmalidir” seklinde konustu.