Egitim, Sinav ve Dershane Odakli Bir Sistem Olmaktan Kurtarilmalidir
Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, egitim sisteminin sinav ve dershane odakli bir sistem olmaktan kurtarilmasi gerektigini belirterek, “Bunun yolu, okullardaki yönlendirme çalismalarinin güç- lendirilmesinden geçmektedir” dedi.
Gündogdu, yaklasik 16 milyon ögrenci ve 680 bini ögretmen 800 bini askin egitim çalisani için 2009-2010 egitim-ögretim yilinin baslamasi dolayisiyla Etap Altinel Otel’de bir basin toplantisi düzenledi.
Türkiye’nin ekonomik, sosyal, psikolojik sorunlardan arindirilmasinin, mutlu, müreffeh bir toplum yapisinin tesisinin ancak bir mantalite degisikligiyle mümkün olacagini ifade eden Gündogdu, “Insani ve insani talepleri merkeze alan, kendisini nasil tanimladigini dikkate almadan vatandasini candan kucaklayan bir sivil anayasa, ekonomik ve sosyal imkânlarini insaninin mutluluguna ve gelecegine sarf eden bir devlet yapisi meydana getirecektir” diye konustu.
Yeni anayasadan çalisanlar açisindan beklentilerinin, hizmet ve üretim sektöründe çalisanlarin ayri haklarla donatilmasindan vazgeçilmesi oldugunu belirten Gündogdu, “Son toplu görüsmelerde bir kez daha görülmüstür ki, çagdas düzeyin altindaki donatilarla sürdürülen sendikal mücadelede kamu görevlilerini tatmin edecek neticeler alinamamaktadir. Anayasal ve yasal düzenlemelerle grevli ve toplu sözlesmeli bir sendikal mücadelenin önü açilmalidir. Kamu çalisanlarina dönük siyaset yasagi da kaldirilmalidir. Ülkenin nitelikli insanlarinin siyasetin her kademesinde ortaya koyacagi katkinin ülkenin daha iyi yönetilmesine, siyasete zihinsel birikimin yön vermesine vesile olacagi unutulmamalidir” seklinde konustu.
Egitim Çalisanlari Normal Yasam Düzeyinin Altinda Yasamaktadir
Egitim çalisanlarinin yasamlarini normal geçim düzeyinin altinda sürdürdügüne dikkat çeken Gündogdu, 4 kisilik bir egitim çalisani ailesinin normal standartlarda yasamini sürdürebilmesi için, 2009 Agustos ayina iliskin aylik geçim düzeyinin yardimci hizmetler sinifi çalisaninin (5/3) 2.101,96 TL, ögretmenin (5/1, ek dersler hariç) 2.226,63 TL ve akademisyenin (Yrd. Doç. Dr., ek dersler hariç) 2.593,43 TL olarak tespit edildigini dile getirerek, söyle konustu: “Normal bir yasam standardi içinde aile hayatini idame ettiren bir egitim çalisaninin is hayatina da bunu olumlu sekilde yansitacagi gözden kaçirilmamalidir. Geçim sikintisi yüzünden aile hayatinda olumsuzluklar yasayan bir egitim çalisaninin, is hayatinda verimli olmasi beklenemez. Bununla birlikte, ailenin tatil yapabilmesi, çocuklarinin gelecegine dönük yatirim yapabilmesi için egitim çalisaninin maasinin, tespit edilen geçim düzeyinin yüzde 10-20 üzerinde olmasi gereklidir.”
Ögretmen Istihdamindaki Çarpik Tablo Giderilmelidir
Egitimde yasanan olumlu-olumsuz gelismelerin egitim çalisanlarini etkiledigi gibi ögrenci ve veliler boyutuyla ülke insaninin hemen tamamini da etkiledigini kaydeden Gündogdu, “Egitimin aciliyet kesbeden sorunlarinin basinda ögretmen istihdaminin çarpikligi gelmektedir. Egitim-Bir-Sen Stratejik Arastirmalar Merkezi’nin (EBSAM) ögretmen istihdamiyla ilgili yaptigi arastirma çarpici sonuçlar ortaya koymaktadir. Arastirmaya göre, 2008-2009 ögretim yili itibariyle Egitim fakülteleri, diger (Mesleki ve Teknik) Egitim fakülteleri ve Egitim Bilimleri enstitülerinden mezun olan ögrenci sayisi 48.869’dur. Yeni mezunlarla birlikte 2009’da KPSS’ye giren ögretmen adayi sayisi 250 bine ulasmaktadir. Sinava giren ögretmen adaylarinin o yil içerisinde yüzde 15-20’si ögretmen olarak atanmaktayken, yüzde 80-85’i ise ya yeniden KPSS’ye hazirlanmakta ya dershanelerde düsük bir ücret karsiliginda meslegini icra etmekte veya meslegi disi islerde çalismaktadir. Bakanligin bu yigilmayi önleme ve ögretmen adaylarinin sorunlarina çözüm bulma noktasinda YÖK ve üniversitelerle koordinasyon ve planlama neticesinde alanlara göre ögretmen ihtiyaç çalismasi yaparak, her yil aldigi ögretmen sayisini artirmasi gerekmektedir. Bu ay atamasi yapilan 15 bin 655 ögretmenle birlikte bu yil alinan ögretmen sayisi 29.497’dir. Bakanlik, bu yilki ögretmen aliminda geçmis yillarin gerisinde kalmis bulunmaktadir. Geçen yillarda alinan ögretmen sayilari incelendiginde, bu yil en az 10 bin ögretmenin atamasinin daha yapilmasi gerektigi görülmektedir. Ayrica, Bakanligin 15-20 bin ögretmen atayarak, 100 bini bulan ögretmen açigini kapatmasi mümkün degildir” degerlendirmesinde bulundu.
Ögretmen Açiginin Farkli Sekillerde Kapatilmaya Çalisilmasindan Vazgeçilmelidir
Gündogdu, ögretmen açiginin sözlesmeli, vekil, ücretli ögretmen alimiyla kapatilmaya çalisilmasindan vazgeçilmesi gerektiginin altini çizerek sözlerini söyle sürdürdü: “Ögretmenin vekili, sözlesmelisi, ücretlisi olmaz. Doktorun, hâkimin, polisin vekili, sözlesmelisi, ücretlisi olmadigi gibi ögretmenin de olmaz, olmamalidir. Vekil ve ücretli ögretmenlik uygulamasina son verilmeli, mevcut sözlesmeliler de derhal kadroya geçirilmelidir.”
Kariyer Basamaklarinda Yükselme Sinavlari Yapilsin
Ögretmenlik Kariyer Basamaklarinda Yükselme sinavlarinin bir an önce yapilmasini da isteyen Gündogdu, uzman ögretmenlik sinavini kazandigi halde, kontenjan disinda kalarak magdur olan ve sayisi on binleri bulan bu ögretmenlere bir an evvel uzman ögretmenlik unvani verilmesi gerektigini vurguladi.
Memur ve Hizmetlilerin Görevde Yükselmesine Yönelik Sinavlar Biran Önce Yapmalidir
Yardimci hizmetler sinifi ve genel idare hizmetleri sinifi çalisanlarinin, ögretmenlerde oldugu gibi, il içi ve iller arasi yer degistirme islemlerinin bir sisteme baglanmasi için gerekli düzenlemenin yapilmasi gerektigini anlatan Gündogdu, “2006 yilindan beri yardimci hizmetler sinifi çalisanlarina görevde yükselme sinavi yapilmamistir. Lisans mezunu olup halen yardimci hizmetler sinifinda çalisanlar bulunmaktadir. Milli Egitim Bakanligi memur ve hizmetlilerin görevde yükselmesine yönelik sinavlari bir an önce yapmalidir. Giyim Yardim Yönetmeligi çerçevesinde yardimci hizmetler sinifi çalisanlarina verilen giyim yardiminin ayni degil, nakdi olarak ödenmesi konusunda bu yilki toplu görüsmede varilan mutabakat hayata geçirilmelidir” diye konustu.
Egitim Sistemi Sinav ve Dershane Odakli Bir Sistem Olmaktan Kurtarilmalidir
EBSAM’in, egitim sistemimizdeki kademeler arasi geçis ve yönlendirmeye iliskin mevcut durumu ortaya çikarmak amaciyla 12 ilde, 157 okulda ve 599 ögretmenle yüz yüze anket teknigi uygulayarak yaptigi arastirmaya da deginen Ahmet Gündogdu, sunlari söyledi:
“Arastirmaya katilan ögretmenlerin yüzde 52.6’si mesleki rehberlige ilkögretim 4. siniftan itibaren, yüzde 14.3’ü 5. siniftan, yüzde 18.5’i 6-7. siniftan, yüzde 3.7’si 8. siniftan, yüzde 8’i ise ortaögretimden itibaren geçilmesi gerektigi görüsünü savunmuslardir.
Ögretmenlerin yüzde 31.7’si okulunda özel yetenekli ögrencilerin tespit edilmesine yönelik gerekli çalismalarin yapildigini, yüzde 26.8’i yapilmadigini, yüzde 41.5’i kismen yapildigini kaydediyor. Ilkögretim ile meslek ve teknik liselerde özel yetenekli ögrencilerin tespit edilmesine yönelik gerekli çalismalarin kismen yapildigi ortaya çikarken, liselerin yüzde 35.9’unda gerekli çalismalarin yapildigi ve yüzde 31.8’inde yapilmadigi görülüyor. Ögretmenlerin yüzde 25.5’i okulunda tespit edilen özel yetenekli ögrenciler için gerekli egitim ortami düzenlendigini, yüzde 37.9’u düzenlenmedigini, yüzde 36.6’si kismen düzenlendigini ifade ediyor. Tespit edilen özel yetenekli ögrenciler için gerekli egitim ortaminin en fazla liselerde, en az ise ilkögretimde düzenlendigi görülüyor.
Egitim sistemini sinav ve dershane odakli bir sistem olmaktan kurtarmanin yolu okullardaki yönlendirme çalismalarinin güçlendirilmesinden geçmektedir.”
Gündogdu, konusmasinda, katsayi engeli sonucu, egitiminin kalitesi, ögrenci sayisi ve niteligi düsen meslek liseleriyle ilgili çalismalarin yapilarak, mesleki ve teknik egitimin kalitesini artirmak, bu okullari birer cazibe merkezi haline getirmek için planlama yapilmasi gerektigini ifade etti.
Görev Yolluklari Ödenmelidir
Egitim çalisanlarina ve yakinlarina ödenek olmadigi gerekçesi ile aylarca tedavi yolluklari ödenmedigini, bu durumun magduriyetlere neden oldugunu, görev yolluklarinin da ayni sekilde aylarca geciktirildigini dile getiren Gündogdu, “Egitim çalisanlarinin tedavi giderlerini ve geçici görev yolluklarini zamaninda almalarini saglayacak gerekli çalismalar yapilmali ve bu konudaki magduriyetler bir an önce giderilmelidir” dedi.
Ek Derslerle Ilgili Yeni Bir Düzenleme Yapilmalidir
Millî Egitim Bakanligi’nin ek ders esaslariyla ilgili olarak 2006 yilinda yaptigi bir degisiklikle yönetici ve ögretmenlerin kazanilmis haklarini ellerinden aldigini anlatan Gündogdu, “Ek derslerle ilgili hakkaniyet ölçülerini gözeten, magduriyete ve suiistimale yol açmayan yeni bir düzenleme yapilmalidir. Yöneticilerin okullardaki is yükü göz önünde bulundurularak, haftada aylik karsiligi girdikleri 6 saat zorunlu ders görevi kaldirilmalidir. Alan yönüyle bir ayirim yapilmaksizin master derecesi alanlara yüzde 25, doktora derecesi alanlara yüzde 40 artirimli olarak ek ders ücreti ödenmesinin saglanmasina yönelik düzenleme yapilmalidir” seklinde konustu.
Ögrenme Ortamlari Yeterli Hale Getirilmelidir
EBSAM’in 78 ilden bin 918 ögretmen üzerinde gerçeklestirdigi “Ögrenme Ortamlarinin Degerlendirilmesi” konulu anket çalismasina göre, ögretmenlerin yüzde 53.5’i ögrenme ortamlarinin yetersiz ve kesinlikle yetersiz oldugunu düsündügünü bildiren Gündogdu, ögrenme ortamlarini meydana getiren bilesenlerin önem derecesine göre acilen gözden geçirilerek yeterli hale getirilmesini istedi.
Hizmetli Alimi Yapilmalidir
Egitim kurumlarinda, hizmetli yetersizliginden dolayi temizlik ve hijyenin yeterince saglanamadigini belirten Gündogdu, en az 30 bin yeni hizmetli alinmasi gerektigini söyledi.
Gündogdu, Bakanligin okullarin temizlik sorununu çözmek için alinacak baska tedbirler noktasinda acil bir çözüm plani gelistirmesi gerektigini kaydetti.
2009-2010 Egitim-Ögretim Yili Basi Basin Açiklamasi Tam Metni
Kademeler Arasi Geçis ve Yönlendirme Arastirmasi
