Eğitim Sistemi, Dayatma ve İdeolojilerden Arındırılmalıdır
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitim sisteminin değerlerimizle barışmayı, evrenselliğe yabancılaşmamayı esas alan bir yaklaşımla reforma tabi tutulması gerektiğini belirterek, “Eğitim sistemi, dayatma ve ideolojilerden arındırılmalıdır”
Gündoğdu, Erdemli Yöneticiler Akademisi (EYAD) tarafından Keçiören Estergon Kalesi’nde düzenlenen “Maarif Politikaları, Maarif Şûraları ve Yeniden Büyük Türkiye” konulu sohbet programına katıldı.
ÇSGB Bakan Yardımcısı ve EYAD Genel Başkanı Halil Etyemez, sendika yöneticileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı programda konuşan Gündoğdu, tek tip insan yetiştirme sürecinin Milli Eğitim şûralarıyla karşılarına çıktığını ve bu şûraların da son üç tanesine sendika olarak katıldıklarını belirterek, eğitimin özgür birey yetiştirmesinin öncelikle Anayasa’daki fırsat eşitliği şartının yerine getirilmesine bağlı olduğunu kaydetti.
Üç Sorunu Çözmeden Eğitimden ve Demokrasiden Bahsetmek Mümkün Değil
Son 1,5 yılda yaşanan gelişmeleri sendika olarak önemsemekle birlikte eğitim sisteminde hâlâ köklü sorunların olduğunu düşündüklerini ifade eden Gündoğdu, “Yeni Türkiye yolculuğunda eğitim sisteminin önünü kesen korkulardan biri, demokratikleşememe; ikincisi, inanç hürriyetini tanımama; üçüncüsü ise, ırk üzerinden ayrışmaya giderek devlet eliyle kafatasçılık yapılması. Bu üç sorunu çözmeden, bu üç sorunun önündeki engelleri kaldırmadan eğitimden ve demokrasiden bahsetmek mümkün değil” dedi.
Gündoğdu, laikliğin Fransa’da din ile bilimin kavgası neticesinde ortaya çıktığına dikkat çekerek, “Oradaki laiklik, ateistin ateistliğinin, dindarın dindarlığının teminatı olan bir laiklik” ifadesini kullandı.
Bazı Avrupa ülkelerinde hem kilise hem de din eğitiminin olduğunu kaydeden Gündoğdu, “Bale eğitimi bile çok erkenden başlayabiliyor da neden Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi 4. sınıfta başlar? Buna cevap aradık ama bulamadık. Çünkü cevabı yok” şeklinde konuştu.
Eğitim Sistemi Reforme Edilmeli
Eğitim-Bir-Sen’in karma eğitime değil, karma eğitim mecburiyetine karşı olduğunu vurgulayan Ahmet Gündoğdu, kaygılarını, telaşlarını ve faşizan yaklaşımlarını Atatürk’ten geçinerek millete dayatmaya devam eden bir kitlenin olduğunu söyledi. Gündoğdu, şöyle devam etti:
“Geçmişiyle güçlü bağlar kurabilen, kadim medeniyet değerlerini taşıyabilen, bununla birlikte gelecek tasarımı yapma yeteneğine sahip, özgüveni yüksek bireylerin yetişmesine katkı sağlayacak demokratik zihniyet ve düşünce ortamı sağlanmalıdır. Eğitim sistemi reforme edilirken, değerlerimizle barışmayı, evrenselliğe yabancılaşmamayı esas alan bir yaklaşımla hareket edilmelidir. Eğitim sistemi, dayatma ve ideolojilerden arındırılmalıdır.”
Maarif politikasının tek tip insan yetiştirmeye dayalı olduğunu dile getiren Gündoğdu, şöyle konuştu:
“Korkak devletin korkusu, korktuğu vatandaşı kontrol altında tutma anlayışına dayalıdır. Esasında körü körüne itaat vardır. Kime itaat edileceğinden ziyade nasıl itaat edileceğini içerir. Bu eğitim sistemi düşünmeyi, özgürlükçü olmayı, fert ve toplum olmayı da engelleyen, sivil itaatsizliğe bile müsaade etmeyen bir sistemdir. Farklı bir cümle kuran çocuklarımızı ‘yeni bir icat çıkartma’ diyen bir bakış. Devlete göre insan, devlete göre toplum, devlete göre millet… Bunlar eski Türkiye. Bunun yeni Türkiye’ye dönüşmüş hali, hepimizin büyük emeklerle desteklediği 2010 referandumuyla olmuştur.”
Yeniden Büyük Türkiye, Çözüm Süreci ve Yeni Anayasa
Gündoğdu, 2010 referandumunu, milletin ülkesi ve devletiyle bölünmez bütünlüğünün başlangıcı olarak telakki ettiği için “Yeni Türkiye” ifadesini kullandığını belirterek, “Yeni Türkiye’nin büyük Türkiye’ye dönüşmesi çözüm sürecinin başarıya ulaşmasıyla mümkün olacak” dedi.
Milleti hâkim kılan yeni Anayasa ve Çözüm Süreci’nin başarıyla tamamlanması için konfederasyon olarak sorumluluk aldıklarını, mücadele ettiklerini söyleyen Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çözüm Süreci, kararlılıkla, ortak akılla sürdürülmeli, ideolojik ön kabullerden arındırılmış, bireyin devlete karşı özgürlüklerinin genişletilmesini sağlayacak yeni bir anayasa yazılmalıdır.”
