Haber
2009-06-15 07:19:20
Egitim Yasaklardan ve Sorunlardan Arindirilmalidir

2008-2009 egitim-ögretim yili, 10 milyon 710 bini ilkögretim, 3 milyon 837 bini ortaögretim olmak üzere toplam 14 milyon 547 bin ögrencinin karnelerini alarak yaklasik üç aylik tatil dönemine girmesiyle birlikte sona ermektedir.

 

Milli Egitim Bakanligi’nin çesitli kademelerinde görev yapan yönetici ve personel ile birlikte 800 bin civarinda egitim çalisani bulunmaktadir. Egitim sistemimizin örgün ve yaygin egitim kurumlari degerlendirildiginde ise, yaklasik 20 milyon ögrenci ve 1 milyona yakin egitim çalisani mevcuttur. Bu rakamlara bakinca dev bir örgüt karsimiza çikmaktadir. Bu kadar büyük bir örgüte sahip egitim camiamizin sorunlari da büyüktür. Ancak, ne yazik ki, biriken sorunlar çözülemeden bunlara yenileri eklenmekte; onlarca sorun çözüme kavusturulmadan bir sonraki döneme devrolmaktadir. Bu sorunlarin biran önce çözülmesi, egitim çalisanlarinin daha verimli olabilmesi bakimindan bir zorunluluktur.

 

Egitimde yasanan sorunlari ana basliklar halinde söyle ele almak mümkündür: Egitime ayrilan kaynagin yetersizligi, bölgelerarasi ögretmen açiginda farkliliklarin bulunmasi, okullarin ödenek ve hizmetli ihtiyaci, ögrenme ortamlarinin yetersiz olusu, egitimin ezberci ve sinavda soru çözmeye endeksli olusu; ögretmenlerin özlük haklarinin yetersizligi, ögretmen açigi, sözlesmeli ögretmenlik…

 

Sorunsuz Bir Egitim Için Yeni Anayasa Istiyoruz

Sorunsuz bir egitim için öncelikle, bireyi merkeze alan, demokratik, insan haklarina saygili yeni bir anayasa ve mesleki sayginlik saglayan bir kamu personel sistemi gerektigini düsünüyoruz.

Yeni anayasada egitim hakki; ‘firsat ve imkân esitligi’, ‘hayat boyu ögrenme’ ve ‘din egitimi ve ögretimi’  konulari sorun olmaktan çikarilacak sekilde düzenlenmeli; egitim ve ögrenim hakki konusunda bireylerin her dönem ve her yöne dogru tercih degisikligi yapmalarina imkân veren bir kurguyu içererek egitimde imkân ve firsat esitliginin fiilî olarak gerçeklesmesi saglanmalidir.

 

AB Ülkelerinde Bile Basörtülüler Parlamentoya girerken, Ülkemizde Hala Kadinlarin Egitim ve Çalisma Hayatinin Önünde Engellerin Bulunmasi Utanç Vericidir

En temel insan haklarindan biri olan kadinlarin egitim ve çalisma hayatina katilmasi, ülkemizde 21. yüzyila yakismayan uygulamalarla engellenmektedir. Kadinlar açisindan gerek çalisma hayatinda gerekse egitim ve ögretimde yasanan olumsuzluklar; inanç hürriyetinin, egitimde firsat esitliginin, bilimsel düsüncenin birileri tarafindan sözlüklerde yer verilen soyut birer ifade olarak görüldügünü göstermektedir. Inancinin geregini; düsüncesi ve yasayisi yaninda giyimine yansitan kizlarimizin özgürlüklerinin okul kapilarinda son bulmasi, milletimizin hak etmedigi bir utanç resmidir.

 

Bundan daha kötüsü, ülkemiz, üniversite kapilarindan çevrilen basörtülü kizlara inat, ‘Haydi Kizlar Okula’ kampanyalarinin düzenlendigi bir ülke olarak tarihe geçmistir.

Girmeye çalistigimiz Avrupa Birligi ülkelerinde bile basörtülüler milletvekili olarak parlamentoya girerken, ülkemizde hala çalisma hayati ve egitimde kadinlara yönelik ayrimcilik yapiliyor olmasinin mantikli bir izahi olamaz. Bu utançtan biran evvel kurtulmamiz için çagdisi yasaklara son verilmelidir.

 

Katsayi Adaletsizligine Son Verilmeli

Binlerce ögrenciyi magdur eden haksiz, adaletsiz katsayi uygulamasina son verilmelidir. ÖSS’de meslek liselilerin aleyhine uygulanan katsayi engeli nedeniyle söz konusu okullarin ögrenci sayisi giderek düserken, düz liselerin kapasitesi ise sagliksiz sekilde artmaktadir. Bu engel kaldirilmali, meslek liselerinin tesviki için ilave puanlar verilerek, bu okullar cazip hale getirilmelidir.

 

Sinav Stresi Ögrencilere Zarar Vermektedir  

7 ve 8. siniflar geçtigimiz hafta sonu Seviye Belirleme Sinavi’na (SBS) girdiler. Bu hafta sonu ise, Cumartesi günü 6. siniflar SBS’ye girecek, sonraki gün ise 12. sinif ögrencileri ÖSS’de ter dökecek.

 

Bin 103 ögretmen üzerinde yaptigimiz ankete göre, ögretmenlerin yüzde 12.4’ü ögrencilerin bu kadar çok sinava tabi tutulmasini kesinlikle dogru buldugunu, yüzde 15.8’i de dogru buldugunu belirtiyor. Buna karsilik ögrencilerin bu kadar çok sinava tabi tutulmasini kismen dogru bulanlarin orani  yüzde 23.3 olurken, ögretmenlerin yüzde 20.7’si dogru bulmadigini, yüzde 27.8’i ise kesinlikle dogru bulmadigini ifade ediyor.

 

Ögretmenlerin büyük bir bölümü ise SBS’nin ögrencileri dershanelere yönlendirdigini savunuyor. Arastirmaya katilanlarin yüzde 58.1’i SBS’nin ögrencileri “kesinlikle” dershanelere yönlendirdigini düsünürken, yüzde 16.6’si dershanelere yönlendirdigini, yüzde 14.3’ü kismen dershanelere yönlendirdigini dile getiriyor. Ögretmenlerin sadece yüzde 11’i gibi küçük bir bölümü SBS’nin ögrencileri dershanelere yönlendirmedigini ve kesinlikle yönlendirmedigini düsünüyor.

 

Egitim-Bir-Sen olarak, ögrencilerin bu yasta bu kadar çok sinava tabi tutulmasini dogru bulmuyoruz. Çünkü ögrenciler gelecekte stresle mücadele eden ve sosyal yönü olmayan yetiskinler olarak toplumda yer alacaklardir.

Bu kadar çok ögrencinin dershaneye gitmesinin sebeplerinin irdelenmesi gerekir. Bu uygulamanin katsayilari düsürülebilir ya da daha orantili paylastirilabilir.

 

Ögretmen Ihtiyaci Karsilanmalidir

Egitim fakültelerinden mezun olup atanmayi bekleyen 200 binin üzerinde ögretmen adayi dururken, egitim kurumlarinda 100 binin üzerinde ögretmen ihtiyaci hala varligini sürdürmeye devam etmektedir. Bakanlik ögretmen açigini, sözlesmeli, vekil, ücretli ögretmen alimiyla kapatmaya çalismaktadir. Doktorun, hâkimin, polisin vekili, sözlesmelisi, ücretlisi olmadigi gibi, aidiyet duygusunun en fazla hissedildigi bir meslek olan ögretmenlikte de olamaz ve olmamalidir. Bu sebeple vekil ve ücretli ögretmenlik uygulamasina son verilmeli, mevcut sözlesmeliler de kadroya geçirilmeli, 100 bini asan ögretmen ihtiyaci bu sekilde giderilmelidir.

 

Kariyer Basamaklari

2004 yilinda yapilan Kariyer Basamaklarinda Yükselmeye iliskin yasal düzenleme sonrasinda; 2005 yilinda uzman ögretmenlik sinavi yapilmis,  sinavi kazanan ögretmenlerin bir kismi uzman ögretmen olurken, bir kismi da farkli gerekçelerden ve yanlis uygulamalardan dolayi uzman ögretmen olamamistir. Anayasa Mahkemesi’nin konuya iliskin gerekçeli kararini açiklamasi ve iptal hükümlerinin, kararin 18/03/2009 tarihinde Resmî Gazete’de yayimlanmasindan baslayarak bir yil sonra yürürlüge girmesine karar vermesi nedeniyle, uzman ögretmenlik sinavini kazandigi halde, kontenjan disinda kalarak, magdur olan ve sayisi on binleri bulan bu ögretmenlere bir an evvel uzman ögretmenlik unvani verilmesi gerekmektedir.

 

Bu konuyla ilgili olarak 26 ilde 400 ögretmenle yaptigimiz arastirmaya katilanlarin yüzde 61’i mevcut kariyer basamaklarinda yükselme uygulamasini yeterli bulmadigini, yüzde 29’u kismen yeterli buldugunu, yüzde 10.1’i yeterli buldugunu belirtmistir.

Ögretmenlerin yüzde 82.7’si seçme yönteminde yapilan yazili sinavda genel kültür ve genel yetenek alanlarinin yanisira ögretmenlerin alanlarindan da soru sorulmasi ve kesinlikle sorulmasi gerektigini, yüzde 7.3’ü kismen sorulmasi gerektigini, yüzde 10’u ise sorulmamasi gerektigini bildirmistir.

 

Arastirmanin sonuçlarina bakildiginda, ögretmenlerin büyük bir çogunlugunun ortak noktada bulustugu konulardan biri, kariyer basamaklarinda yükselmenin maddi getirisinin yeterli olmadigidir. ÖKBYU’nun maddi getirisinde iyilestirme yapilmali ve bu uygulama daha cazip hale getirilmelidir.

 

Seçme yönteminde yapilan yazili sinavda içerik yönünden, olasi durumlardan en fazla öne çikan istek ise genel kültür ve genel yetenek alanlarinin yanisira ögretmenlerin kendi alanlarindan da soru sorulmasi gerektigidir.

 

Ankette ortaya çikan önemli sonuçlardan biri de, kariyer basamaklari sinavinin her yil veya iki yilda bir yapilmasidir. Arastirmaya katilan ögretmenlerin büyük bir kismina göre, emeklilikte de uzman ve basögretmenlik ücretleri ödenmeye devam edilmelidir. 

 

Arastirmanin tamamini görmek için tiklayiniz.

 

Genel Idari Hizmetler ve Yardimci Hizmetler Sinifi Çalisanlari

Egitim, ögretim ve bilim hizmet kolunda görev yapan, bugüne kadar sosyal ve ekonomik sorunlari çözüme kavusturulamayan genel idari hizmetler ve yardimci hizmetler sinifi çalisanlari hakkinda yer degistirmeye iliskin yeni bir düzenlemeye gidilerek, bunlara iliskin yeni görev tanimlari yapilmali, basta ücret olmak üzere, sosyal ve özlük haklarina iliskin iyilestirilmeler yapilmali; personel yetersizligi gerekçe gösterilerek, memur ve hizmetlilerin es, saglik, ögrenim gibi özür durumlarinda iller arasi ve il içi yer degistirme talepleri reddedilmemeli ve muvafakat sartina son verilmeli, bu konularda gerekli kolayliklar saglanmalidir.

 

Kalkinmada Öncelikli Bölgelerde Çalisanlarin Çalisma Sartlari

Kalkinmada öncelikli yörelerdeki ögretmen ihtiyacinin karsilamasi amaciyla ögretmenler bu yörelere zorunlu olarak gönderilmesine ragmen açik bir türlü kapatilamamaktadir. Bu açigi kapatmaya yönelik olarak kalkinmada öncelikli yörelere zorunlu hizmet kapsaminda gönderilen egitim çalisanlari için tesvik amaçli, illerin mahrumiyet durumlarina göre ilave özel hizmet tazminati ödenmeli, bu yörelerde çalisan ögretmenlerin çocuklarina egitim bursu verilmelidir. Bu tür uygulamalar; hem bölgenin  egitim çalisani açiginin kapatilmasi hem de bölgenin zorluguna göre egitim çalisaninin yasadigi magduriyetin giderilmesi bakimindan zaruridir. Bu konuda gerekli düzenlemelerin bir an evvel yapilmasi gerekmektedir.

 

Yönetici ve Ögretmenlerin Ek Ders Ücreti

16.12.2006 tarihinde Yönetici ve Ögretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine Iliskin Kararinda yapilan degisiklikle ögretmenlerin kazanilmis haklari ellerinden alinmis, bu da ögretmenlerin çalisma sevkini kirmistir. Hafta içi mesai saatleri disinda ve hafta sonlarinda zorunlu olarak hizmetiçi egitim, kurs ve seminerlerine kursiyer olarak katilanlara ek ders ücreti ödenmesi, ögretmenlerin sevkli ve idari izinli oldugu süreler ile resmi ve dini bayram günlerinde ek ders ücretinin kesilmemesi, yönetici olarak görev yapmakta olan ögretmenlerin haftada aylik karsiligi girmek zorunda olduklari ders saati sayisinin azaltilmasi ya da kaldirilmasi gibi hususlar basta olmak üzere, bu sorunun kökten çözülmesi için ek ders esaslarinda gerekli düzenlemeler yapilmalidir.

 

Tedavi ve Geçici Görev Yolluklari

Bulunduklari yerlesim biriminde doktor ve donanim yetersizliginden tedavi olamayan egitim çalisanlari ve birinci derece yakinlari, tedavi olmak için çogu zaman borçlanmak suretiyle, sevk zincirine uyarak çalistiklari il disindaki hastanelere gidip gelmektedir. Ancak simdiye kadar hasta ve hasta yakinlarina, tedavi olduktan sonra ödenek olmadigi gerekçesi ile aylardir tedavi yolluklari ödenmemektedir. Görev yolluklari da ayni sekilde aylarca geciktirilerek, egitim çalisanlari magdur edilmektedir. Bakanligin, egitim çalisanlarinin tedavi giderleri ve geçici görev yolluklarini kolaylikla ve zamaninda almasini saglayacak gerekli çalismalari yapmasi ve alacaklari olan 70 milyon TL’nin ödemesi gerekmektedir.

 

Ögretmen Atama ve Yer Degistirme Islemleri

Ögretmenlerin il içi, il disi istege ve özür durumuna bagli yer degistirme islemlerinde, mevzuattan veya Bakanligin uygulamalarindan dolayi magduriyetler yasanmaktadir. Es durumundan yer degistirmelerinde il emrine yapilan atamanin uygulamadan kaldirilmasi, ögretmenlerin istege bagli il içi ve iller arasi yer degistirmede, 31 Temmuz tarihinin esas alinmasi, sözlesmeli ögretmenlerin es durumu yer degisikliginde bos pozisyon uygulamasinin olmasi gibi sorunlar egitim çalisanlari açisindan ciddi sikintilara yol açmaktadir. Bu sikintilarin yasanmamasi için ögretmen atama ve yer degistirme yönetmeliginde söz konusu hususlarin düzeltilmesi yönünde bir an önce degisiklik yapilmalidir.

 

Okullarda Temizlik Sorunu

Egitim kurumlarinda, hizmetli yetersizliginden dolayi temizlik ve hijyen yeterince saglanamamaktadir. Okullarin birçogunda hizmetli bulunmamakta, her yil açilan yüzlerce yeni okula yeterince hizmetli verilememektedir. Bakanlik, okullarin temizlik sorununu çözmek için yeterli miktarda hizmetli alimina gitmeli ve bu konuda alinacak baska tedbirler noktasinda acil bir çözüm plani gelistirmelidir.

 

Tatil, Kitap Okuyarak Degerlendirilmeli

Ögrencilerimiz, üç aylik tatil dönemini, bol bol kitap okuyarak degerlendirmelidir. Roman, hikâye, siir, deneme gibi kitaplarin egitimi destekleyici rolü çok büyüktür. Bu sebeple velilerimiz, ögrencilerimizi kitap okumalari için tesvik etmelidir. En güzel karne hediyesi, dünyaca ünlü yazar ve düsünürlerimizden seçilmis bir kitap setidir.

 

Bu arada, internet, bütün olumlu yönlerine, sundugu bilgi kaynaklarina ragmen, siddet, müstehcenlik, kötü aliskanliklar gibi çok önemli konularda özellikle küçükler açisindan büyük bir tehlike arz etmektedir. Ögrencilerimizin, bos zamanlarini, internet basinda heba etmeleri önlenmelidir.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen