Haber
2010-01-22 06:20:04
Egitimde Ciddi Adimlarin Atilmasi Zamani Gelmistir

Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, egitimin felsefesinin yeniden olusturularak, tek tip insan yetistirme yanlisindan vazgeçilmesini, kadinlarin egi- tim ve çalisma hayatina katilmasinin önündeki engel- lerin kaldirilmasini, sözlesmeli ögretmenlerin sartsiz olarak biran önce kadroya geçi- rilmesini, ögrenme ortamlarinin yeterli hale getirilmesini, okullarin temizlik sorununun çözülmesini istedi. Gündogdu, 2009-2010 egitim-ögretim yilinin ilk yarisinin sona ermesi dolayisiyla bir açiklama yapti.

 

Sosyal barisi tesis ederek her alanda kalkinmayi hedefleyen yaklasimlari ve bu manada demokratik açilimlari önemsediklerini söyleyen Gündogdu, “Insani merkeze alan, insana göre devleti konumlandiran, ‘Insani yasat ki devlet yasasin’ anlayisini, sistemin bütününe benimsetmeyi amaçlayan bakisin; demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasayla neticeye ulastirilmasini bekliyoruz. Devletin vatandasina bakisini degistiren, bireyi ve bireyin haklarini dikkate alan yeni bir kucaklasma zemininin saglanmasina yönelik adimlari destekliyoruz. Bu çerçevede egitim sistemimizin de vatandasi biçimlendiren degil, yetistiren, gelistiren, ufuk açan bir paradigmaya dayandirilmasinin geregi asikârdir” dedi.

 

Açilimlarin konusuldugu bir dönemde, en öncelikli sorunlarimizdan biri olan egitim konusunda da ciddi adimlarin atilmasi gerektigini belirten Gündogdu, “Bugünkü egitim sistemimiz, ne yazik ki, nitelikli insan yetistirmeye degil, sinavlara ögrenci hazirlamaya dönük bir çabayi yansitmaktadir. Amaç, hayata hazirlik degil, sinavlara hazirlik haline gelmistir. Egitimin felsefesi yeniden olusturulmali, tek tip insan yetistirme yanlisindan vazgeçilmelidir” seklinde konustu.

 

Özgürlüklerin Okul Kapilarinda Son Bulmasi Utancindan Kurtulmaliyiz

En temel insan haklarindan biri olan kadinlarin egitim ve çalisma hayatina katilmasinin, ülkemizde 21. yüzyila yakismayan uygulamalarla engellendigini ifade eden Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü: “Inancinin geregini günlük hayatina da yansitan kizlarimizin özgürlüklerinin okul kapilarinda son bulmasi, milletimizin hak etmedigi bir tablodur. Dünyada demokratik sistemle yönetilen hiçbir ülkede insanlar kilik kiyafetine göre bir ayrimciliga tabi tutulmamaktadir. Bu bakis, ilkel bir bakistir. Bu utançtan biran evvel kurtulmamiz için çagdisi yasaklara son verilmelidir.”

 

Geçim Sikintisi Verimi Düsürüyor

Egitim çalisanlarinin hayatlarini normal geçim düzeyinin altinda sürdürdüklerini, hükümetin yaptigi yüzde 2.5+2.5 zammin kislik giyimde meydana gelen yüzde 30’un üzerindeki artis ve yeni yilda gelen zam dalgasi karsisinda eridigini kaydeden Gündogdu, “Geçim sikintisi yüzünden aile hayatinda olumsuzluklar yasayan bir egitim çalisaninin is hayatinda verimli olmasi beklenemez. Egitim çalisanlarinin, ekonomik sartlarin disinda özlük haklarina ve çalisma ortamlarina iliskin çözüm bekleyen pek çok sorunu bulunmaktadir. Egitimin önemi, önceligi ve niteligi ancak egitim çalisanlarinin görevlerinin basina sorunsuz gitmeleriyle anlamli bir boyut kazanacaktir. Dolayisiyla egitimdeki sorunlar da en aza indirilmis olacaktir. Ne yazik ki, bu sorunlarin çözüm mercileri bugüne kadar gereken hassasiyeti gösterememistir. Böylece egitimin ve egitim çalisanlarinin sorunlari giderek içinden çikilmaz hale gelmistir” diye konustu.

 

Saglikta Katilim Payi Kaldirilmalidir

Gündogdu, 2009 toplu görüsmelerinde, 2010 yili için kamu görevlilerinin aylik ve ücretlerine yüzde 2.5+2.5 oraninda artis yapilmasini teklif eden ve Uzlastirma Kurulu’nun yüzde 4+4 önerisini de kabul etmeyen hükümetin kamu görevlilerinden tedavi katilim payi uygulamasini katilim payi tutarlarinda yüzde 33 ila yüzde 150 arasinda degisen oranlarda artis yapmasinin kabul edilemez bir durum oldugunu vurgulayarak, söyle konustu:

“Basta üyelerimiz olmak üzere kamu görevlilerinin saglik hizmetlerinden ücret ödemeden yararlanmasini saglamayi amaçlayarak, Danistay’da açtigimiz iptal davasinin lehimize sonuçlanacagina inaniyoruz. Hükümet, ekonomik krizin faturasini kamu çalisanlarina çikarmaktan vazgeçmeli, tedavi katilim payi uygulamasina, açtigimiz iptal davasinin sonucunu beklemeden, son vermelidir.”

 

Ögretmen Istihdami Belli Bir Planlama Dahilinde Yapilmalidir

Egitimde yasanan olumlu-olumsuz gelismelerin egitim çalisanlarini etkiledigi gibi ögrenci ve veliler boyutuyla ülke insaninin hemen tamamini etkiledigine dikkat çeken Ahmet Gündogdu, “Ülkenin gelecegi açisindan devletin tüm kurumlarinin egitimin meselelerine çözüm odakli bir yaklasim içerisinde olmalari gerekmektedir. Egitimin, çözümü öncelik gerektiren sorunlarinin basinda ögretmen istihdaminin çarpikligi gelmektedir. 2009’da KPSS’ye giren ögretmen adayi sayisi 250 bine ulasmaktadir. Sinava giren ögretmen adaylarinin o yil içerisinde yüzde 15-20’si ögretmen olarak atanmaktayken, yüzde 75-80’i ise ya yeniden KPSS’ye hazirlanmakta ya dershanelerde düsük bir ücret karsiliginda meslegini icra etmekte veya meslegi disi islerde çalismaktadir. Bakanligin bu yigilmayi önleme ve ögretmen adaylarinin sorunlarina çözüm bulma noktasinda YÖK ve üniversitelerle koordinasyon ve planlama neticesinde alanlara göre ögretmen ihtiyaç çalismasi yaparak, her yil aldigi ögretmen sayisini artirmasi gerekmektedir. Bakanligin 15-20 bin ögretmen atayarak, 100 bini bulan ögretmen açigini kapatmasi mümkün degildir” degerlendirmesinde bulundu.

 

Sözlesmeli Ögretmenler Sartsiz Olarak Biran Önce Kadroya Geçirilmelidir

Ögretmen açiginin sözlesmeli, vekil, ücretli ögretmen alimiyla kapatilmaya çalisildigini anlatan Gündogdu, sunlari söyledi:

“Sürekli ifade ettigimiz bir hususu bir defa daha tekrar ediyoruz ki, ögretmenin vekili, sözlesmelisi, ücretlisi olmaz. Doktorun, hâkimin, polisin vekili, sözlesmelisi, ücretlisi olmadigi gibi, ögretmenin de olmaz, olmamalidir. Vekil, ücretli ve sözlesmeli ögretmenlik uygulamasina biran önce son verilmelidir. Mevcut sözlesmelilerin derhal kadroya geçirilmesine yönelik baslatilan çalismalar Kurum Idari Kurulu’nda vardigimiz mutabakatin geregi olarak bir an önce sonuçlandirilmalidir. Kadroya geçisleri saglanan ögretmenlerin sözlesmeli olarak çalistiklari hizmet bölgeleri ve çalisma süreleri dikkate alinarak hizmet puani verilmeli, sözlesmelilikte geçen süreler dikkate alinarak adaylik sürecinden muaf tutulmali, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yaptiklari süreler, Millî Egitim Bakanligi Ögretmenlerinin Atama ve Yer Degistirme Yönetmeligi’nde ön görülen zorunlu çalisma sürelerinden düsürülmelidir.”

 

Genel Idare Hizmetleri ve Yardimci Hizmetler Sinifi Çalisanlarinin Sorunlari Çözülmelidir

Genel Idare Hizmetleri Sinifi ve Yardimci Hizmetler Sinifi çalisanlarinin, ögretmenlerde oldugu gibi, il içi ve iller arasi yer degistirme islemlerinin bir sisteme baglanmasina yönelik Kurum Idari Kurulu’nda sagladigimiz mutabakat bir an önce hayata geçirilmelidir” diyen Ahmet Gündogdu, Giyim Yardimi Yönetmeligi çerçevesinde Yardimci Hizmetler Sinifi çalisanlarina verilen giyim yardiminin ayni degil, nakdi olarak ödenmesi konusunda bu yilki toplu görüsmelerde ve MEB Kurum Idari Kurulu’nda varilan mutabakatin hayata geçirilmesini istedi.

 

Yönetici ve Ögretmenlerin Ek Ders Görevi ve Ücreti

Millî Egitim Bakanligi’nin, ek ders esaslariyla ilgili olarak 2006 yilinda yaptigi bir degisiklikle yönetici ve ögretmenlerin kazanilmis haklarini ellerinden aldigini belirten Gündogdu, “Ek derslerle ilgili hakkaniyet ölçülerini gözeten, magduriyete ve suiistimale yol açmayan yeni bir düzenleme yapilmalidir. Yöneticilerin okullardaki is yükü göz önünde bulundurularak, haftada aylik karsiligi girdikleri 6 saat zorunlu ders görevinin ‘6 saate kadar’ biçimine dönüstürülmesine yönelik Kurum Idari Kurulu’nda vardigimiz mutabakat hayata geçirilmelidir” diye konustu.

 

Ögrenme Ortamlari Yeterli Hale Getirilmelidir

Ögrenme ortamlarinin yetersizligine de deginen Gündogdu, “Egitim-Bir-Sen Stratejik Arastirmalar Merkezi’nin (EBSAM) 78 ilden bin 918 ögretmen üzerinde gerçeklestirdigi arastirmaya göre, ögretmenlerin yüzde 53.5’i ögrenme ortamlarinin yetersiz oldugunu düsüyor. Arastirma, okullarin çok amaçli salon ve spor tesislerinin, laboratuarlarinin, kantinlerinin, kütüphanelerinin yetersizligi konusunda da çarpici sonuçlar ortaya koyuyor. Ögrenme ortamlarinin yetersizlikleri siralandiginda; çok amaçli salon ve spor tesisleri yüzde 77.7, laboratuarlar yüzde 58.6, kütüphane yüzde 57.7, kantin yüzde 53.1, okulun ve siniflarin fiziksel sartlari yüzde 52.4, egitim araç-gereçleri yüzde 52.4 olarak görülüyor. Ögrenme ortamlarini meydana getiren bilesenler önem derecesine göre acilen gözden geçirilmeli ve yeterli hale getirilmelidir. Egitimin niteliginin artirilmasinin yolu, ayni zamanda ögrenme ortamlarinin kalitesinin artirilmasindan geçmektedir” ifadelerini kullandi.

 

Egitim Sistemi Sinav ve Dershane Odakli Olmaktan Kurtarilmalidir

Ahmet Gündogdu, egitim sisteminin sinav ve dershane odakli olmaktan kurtarilmasi gerektiginin altini çizerek, “Bunun yolu, okullardaki yönlendirme çalismalarinin güçlendirilmesinden geçmektedir. Bireyin en önemli gelisim asamasi olan meslek seçimi, hayati boyunca verecegi en önemli kararlardan biridir. Meslek seçiminin bilinçli bir yöntemle yapilmasi, hem kisi ve ailesi açisindan hem de ülkenin gelecegi açisindan önem arz etmektedir. Meslek seçiminde ögrencinin bireysel özellikleri yaninda ilgi, yetenek ve degerlerinin önemli oldugu, ailelerin ve ögretmenlerin bu noktayi gözönünde bulundurarak mesleki yönlendirme yapmalari önemlidir. Ilkögretimdeki ögrencilerin egilimleri belirlenerek, yetenekleri dogrultusunda yönlendirilmesi gerekmektedir. Bu sekildeki bir yönlendirme, üniversite kapilarindaki yigilmalari önleyecek, egitimdeki ve insan kaynaklarindaki verimliligin artmasina da sebep olacaktir” dedi.

 

Ögretmenlik Kariyer Basamaklarinda Yükselme Sinavlari Yapilmalidir

2004 yilinda yapilan Ögretmenlik Kariyer Basamaklarinda Yükselmeye iliskin yasal düzenleme sonrasinda; 2005 yilinda uzman ögretmenlik sinavi yapildigini, sinavi kazanan ögretmenlerin bir kismi uzman ögretmen olurken, bir kisminin ise farkli gerekçelerden ve yanlis uygulamalardan dolayi uzman ögretmen olamadigini hatirlatan Gündogdu, Kurum Idari Kurulu’nda mutabakata vardiklari üzere, Anayasa Mahkemesi’nin iptal karari dogrultusunda yasanin iptal edilen maddelerinin yeniden düzenlenerek, Kariyer Basamaklarinda Yükselme sürecinin baslatilmasi ve en kisa sürede de sonuçlandirilmasi gerektigini vurguladi.

 

Okullarin Temizlik Sorunu Çözülmelidir

Egitim kurumlarinda, hizmetli yetersizliginden dolayi temizligin ve hijyenin yeterince saglanamadigina isaret eden Ahmet Gündogdu, sözlerini söyle tamamladi:

“Özellikle, toplu yasanan yerlerde hastalik yapan bakteri ve virüslerin kolayca yayildigi ve okullarin bu tür toplu yasanan yerlerin basinda geldigi düsünülürse, temizlik ve hijyen konusunun ne denli önemli oldugu açikça ortaya çikmaktadir. Okullarin birçogunda hizmetli bulunmamakta, her yil açilan yüzlerce yeni okula yeterince hizmetli verilememektedir. Anadolu’nun birçok yerinde temizlik konusunda durum bütünüyle içinden çikilmaz bir haldedir. Bu nedenle, Bakanlik okullarin temizlik sorununu çözmek için yeterli miktarda hizmetli alimina gitmeli ve bu konuda alinacak baska tedbirler noktasinda acil bir çözüm plani gelistirmelidir.”

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen