Ek Ödeme Talebi Karsilanmadigi Için Toplu Sözlesme Masasini Terk Ettik

30 Nisan 2012’de baslayan toplu sözlesme sürecinde son oturum bugün yapildi. Hükümetin 666 sayili KHK ile magdur ettigi ögretmen ve ögretim elemanlarinin magduriyetinin giderilmesi için masaya getirdigimiz ek ödeme teklifimizin Kamu Isveren Heyeti tarafindan karsilanmamasi üzerine masayi terk ettik.

Toplu sözlesme sürecinde egitim-ögretim ve bilim hizmet kolunda mali ve sosyal haklar kapsaminda uzlasilan 11 talebimiz masada çözüme kavusurken, 666 sayili KHK ile ortaya çikan ek ödeme magduriyetinin giderilmesi basta olmak üzere diger taleplerimiz hakem heyetine götürülecektir.

Ek ödeme teklifimizin kabul edilmemesi nedeniyle egitim hizmet kolunda genel yetkili olan sendikamiz toplu sözlesme mutabakat metnini de imzalamayacaktir.

Toplu sözlesme masasindan kalkilmasinin ardindan basin mensuplarina açiklamalarda bulunan Egitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, “Kamu Isveren Heyeti’nin getirdigi yeni teklif 2012 için 3,5+4, 2013 için bir yenilik yok. Ek ödeme yok, es yardiminda artis yok, taban ayliga zam yok, 4/C’liye yüzdelik zam yok, emekliye zam yok, toplu sözlesme ikramiyesine zam yok; yok, yok, yok. ‘Bunu daha fazla uzatmanin bir anlami yok’ dedik” seklinde konustu.

Kamu Isveren Heyeti’nin, diyalogda, centilmenlikte sorunu olmadigini ama cömertlik sorununun bulundugunu dile getiren Gündogdu, “Saat 24.00’a kadar telefonlarimiz açik. Konfederasyonda yeni müzakere edilebilir tekliflerini bekliyoruz. Kamu Isveren Heyeti, kasanin kapisini açarsa, telefonumuzla bize ulasabilir. 24.00’a kadar yeni teklifi olursa bekliyoruz” dedi.

Toplu sözlesmenin sabah 08.30’a kadar imzalanabilecegine isaret eden Gündogdu, istediklerinin karsilanmamasi durumunda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na müracaat edeceklerini söyledi.

Gündogdu, bazi televizyon kanallarinda “Zam teklifinin sendikalar tarafindan revize edildigine” iliskin haberler çiktigina da deginerek, sunlari kaydetti:

“Revize filan yok. Revize edecek, revize etmemizi gerektirecek henüz ciddi bir teklif gelmedi. Sabah saat 08.00-08.30’a kadar da hukuken yapilabilirligini hukukçular söylüyor. Ikinci bir ek süre de o saate kadar var. Sabah 08.30’dan sonrasi yok. 08.30’da da istedigimiz olmazsa, daha önce Baskanlar Kurulu’nda belirledigimiz eylem türlerini son gelinen noktayla yeniden gözden geçirerek, önce Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na müracaat, oradan da belli bir noktada ilerleme, bir sonuç almaya gayret etme... 29 Mayis’tan sonra da artik bunun elbette olumsuz bir faturasi olacak. Içeride Kamu Isveren Heyeti’ne sunu söyledigim: ‘Sunu verirsek su kadar maliyeti olur’ diyenler, verdiklerinde bunun ülkeye katacagi katma degeri göremediler. Vermeyince bunun olumsuz faturasi kaç milyar TL edecek, bunu da hiç hesaplamadilar, hesaplayamadilar.”

Beraberindeki heyetle birlikte konfederasyon merkezine geçen Gündogdu, genel toplu sözlesme boyutuyla imza atma imkan ve ihtimalinin hiç olmadigini kaydederek, sunlari söyledi:

“Imza atabilmek için teklifi müzakere edilebilir bulmaliydik. Buna göre teklifler gözden geçirilmeliydi. Böyle bir ortam hiç olmadi. Hizmet kollari boyutuyla kazanimlarin içerigine bir bakip, genel baskanlarla bunu degerlendirecegiz. Eger yeni bir teklif gelmezse, ilk toplu sözlesme maalesef rica, minnet yasasi olan toplu görüsme yasasinin ve toplu görüsmenin gerisinde gerçeklesmis olacak. Bunun da bu sekilde algilanmadigi tablosunu görüyoruz. Eger yeni Türkiye’nin yeni demokratik adimlarinin çalisanlar boyutuyla ekmeklerini büyütmeye yönelik bir yaklasim sergilenseydi, bunun kazanani sadece memur olmayacakti. Emekli olacakti, esnaf olacakti, bakkal olacakti, manav olacakti. Sonuçta Türkiye kârli çikacakti. Bu kârin hesap edilememesi üzüntü vericidir.”