Emegimizin Karsiligini Almak Için 81 Ilde Alanlardaydik

Kamu çalisanlarinin beste ikisini olusturan egitim-ögretim ve bilim hizmet kolu çalisanlari olarak 81 ilde alanlara çikarak, emegimizin karsiligini istedik.

Egitim çalisanlarinin emeginin karsiligini alamadigini hatirlatmak ve “esit ise esit ücret” düzenlemesinde, “Sizin muadilinizi bulamadik, onun için disarida kaldiniz” diyen yetkililere, “Biz buradayiz ve ülkenin en önemli isini yapiyoruz” diyerek emegimizin karsiligini yansitmayan maas bordrolarini yaktik.

Eylemlerimizde, hükümetin egitime önem verdigini her firsatta dile getirdigini ve merkezi yönetim bütçesinden en fazla payi egitime ayirdigini ifade ettigini hatirlatarak, egitimi, egitim çalisanlarini da kapsayacak sekilde bir konsept içerisinde düsünmeyenlerin kesinlikle dogru yapmadigini, egitime önem vermenin egitimciye de önem vermek oldugunu, egitimciler olmadan egitimin de olmayacagini haykirdik.

666 sayili KHK ile kamuda ayni unvanda çalisan personele yönelik “Esit ise esit ücret” düzenlemesiyle denge saglamaya çalisan hükümetin, egitim-ögretim hizmet sinifinda 650 bin ögretmene ve 100 binden fazla ögretim elemanina, ‘Muadilinizi bulamadik, onun için toplu sözlesme masasinda görüsmek üzere sizi kapsam disi biraktik’ dercesine masayi isaret ettigini, ek ödeme alamayan ögretmen ve ögretim elemanlarinin kamuda en düsük ücret alan çalisan konumuna düsürüldügünü dile getirdik.

9/1 ögretmenin bin 624 TL, 7/1 ögretim görevlisinin bin 856 TL maas aldigi bir ortamda kimsenin kalkip egitimle ilgili büyük laflar etmemesini; egitim çalisanlarinin, egitimi ve ülkeyi gelecege tasimayi birakin, kendilerini gelecek aya tasiyacak mecallerinin kalmadigini vurguladigim eylemlerde, egitim çalisanlarinin sabir tasinin çatladigini, sinirlerinin gerildigini belirterek, ülkede demokrasinin korku tünelinden çikmasi sürecinde egitim çalisanlarinin en önde olmalarina ragmen, esit ise esit ücret düzenlemesinde en sonda olmayi birakin, kapsamin bile disinda tutuldugunu kaydettik.

Meclis çalisanina, danismana, soförüne, üst düzey bürokratlara, gizli kararname ile askere ‘cömert Maliye’nin, egitim çalisanlari söz konusu oldugunda ‘cimri Maliye’ oldugunu belirttigimiz eylemlerimizde, patronlarin milyon dolarlik “usulsüz sanal kumar cezalarini” gözden geçirip ‘silen Maliye Bakani’nin’, masaya dönük mesajlariyla daha simdiden adeta ortami ‘geren Maliye Bakani’ oldugunun altini çizdik.

Eylemlerde, egitim çalisanlarina sahip çikmayan, bazi sözleri ve uygulamalari ile egitimcileri karsisina almayi seçen Milli Egitim Bakani’na seslenerek, “Egitimde eger basarili olacaksaniz, egitimcileri yaniniza alarak basarili olabilirsiniz. Egitimcileri karsiniza alarak basarili olacaginizi düsünüyorsaniz kesinlikle yaniliyorsunuz Sayin Bakan” dedik.  

Özür grubu tayin uygulamasinda yasanan magduriyetler, kariyer basamaklari uygulamasindaki belirsizlik, 4+4+4’le ilgili çeliskili açiklamalarin toplumda ve egitimcilerde olusturdugu huzursuzluk gibi sikintilarin altini çizdigimiz eylemlerde, KIK toplantilarinda imza altina aldigimiz kararlarin bir an önce hayata geçirilmesini istedik.

Hükümete de seslenerek, “Biz kimseden lütuf beklemiyoruz. Emegimizin ve alinterimizin karsiligini istiyoruz. ‘Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginlesiyor’ diyenlere, eger büyüme varsa o zaman büyümeden payimizi verin” çagrisinda bulunduk.

“Egitim Çalisaniyiz, Insanca Yasam Için Hakkimizi Istiyoruz” yazan kokartlarla derslere girecegimizi ilan ederek, basin önünde yaka kokartlarini taktik.

Eylemlerimizin sonunda, maas bordrolarini yakarak, yeni bordronun toplu sözlesme masasinda egitim çalisanlarinin içine sinecek sekilde yeniden düzenlenmesini talep ettik.