Evrensel Hukuka Aykırı Olan Darbe Dönemi Yönetmelikten Kurtulmak İstiyoruz
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Anayasa’ya ve evrensel hukuka aykırı olan darbe dönemi kılık ve kıyafet yönetmeliğini yok sayacaklarını ifade ederek, “Bu ucube yönetmelik kaldırılıncaya kadar sivil itaatsizlik eylemimiz devam edecek” dedi.
Eğitim-Bir-Sen Uşak Şubesi tarafından öğretmenevinde düzenlenen toplantıya katılan Ahmet Gündoğdu, Anayasa’ya, yasaya, evrensel hukuka aykırı olan yönetmeliğinin kaldırılmasını istediklerini belirterek, “Çünkü biz eğitim hakkının, çalışma hakkının, siyaset hakkının toplum mühendisleri eli ile katledilmesini istemiyoruz. 1982 yılında erkeğe dayatılan bıyıklarını üstten almama, ensesinden saçını uzatmama, favorilerini uzatmama, kot giymeme, kazak giymeme dayatmasından da; kadınlara başı açık olmayı dayatan, ayakkabılarının topuk boyuna, neredeyse ayakkabı numarasına kadar karışan bu ucube yönetmelikten kurtulmak istiyoruz” dedi.
Her Alanda Kadınlar Aleyhine Eşitsizlik ve Adaletsizlik Var
Kamuda kadına hangi kıyafeti giyeceği konusunda hak tanınmadığını kaydeden Gündoğdu, “Böyle bir uygulama insan haklarına aykırıdır. Siyasette, çalışma hayatında, kamuda ve her alanda kadınlar aleyhine eşitsizlik ve adaletsizlik var. 18 Mart Pazartesi gününden itibaren bu yönetmeliği yok sayacağız. Eylem kararı aldık ve 12 milyon 300 bin imzayı hükümete teslim ettik. Hükümetin bu imzalara dikkate alıp yönetmeliği değiştirmesini istiyoruz. Başörtülü kızların memuriyete girmesini engellemeye çalışıyor bu yönetmelik. Ama memuriyet şartlarında yasaya göre böyle bir engel yok. Bu illegal bir yapılanmanın sonucudur. O illegal yapılanmayı yapanlar zaten bu milletin hassasiyetlerine hiç saygı göstermediler. Bazı sendikalar sorunu hükümetin çözmesini ve kendilerinin daha sonra destek olacağını söylüyor. Hükümet bu sorunu çözdükten sonra zaten sizin desteğinize ihtiyaç kalmayacak” şeklinde konuştu.
Milletvekili seçilen Merve Kavakçı’nın başörtüsü nedeniyle Meclis’te yaşadığı sıkıntıyı hatırlatan Gündoğdu, şunları kaydetti: “Merve Kavakçı, bu milletin inançları ile yetişmiş kadın ve inançlı kadın olduğu için örtünen bir milletvekili. Merve Kavakçı erkek olsaydı bu inançla Meclis’e girmesinde bir sorun var mıydı? Yoktu. Kadın olduğu için, cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı için bu millet hadsizler tarafından terbiye edilmeye çalışıldığı için bu tablo yaşanmıştır. O da inancından taviz vermektense milletvekilliğini istememiştir. Müslüman bir ülkede biz Merve Kavakçı’ya laikliğin gerekliliğinin gereği olarak haddini bildirdik, Sütçü İmam’ın torunlarını Sütçü İmam Üniversitesi’nden sürgün ettik ama bizim sürgün ettiğimiz kızlar, Fransa’da, laikliğin doğduğu ülkede üniversite okudular. Belçika meclisinde Merve Kavakçı ayakta alkışlanıyor. Avrupa’nın merkezinde, Bosna-Hersek’te başörtülü belediye başkanı var.”
Eğitimcilerin Özlük Haklarının Düzeltilmesi Lazım
Sendika olarak başörtüsü yasağının kaldırılmasını istediklerini belirten Gündoğdu, şöyle devam etti: “28 Şubat döneminde getirilen 8 yıllık zorunlu eğitim tek tip insan yetiştirmeyi hedefledi. Bu garabeti de eğitim ve eğitimcilerin eliyle yapmaya çalıştılar. Eğitim-Bir-Sen olarak Milli Eğitim Şurası’nda 4+4+4 sistemine öncülük yaptık. Bu sistemin uygulamaya geçişinde paydaşların bazen devre dışı tutulması, bürokratik çokbilmişlik dolayısıyla işçilik hataları olmuş olabilir. Ancak bu işçilik hatalarından kurtularak merkezinde öğrencinin olduğu bir uygulamayı hayata geçirmemiz lazım. Eğitimin kaliteli olması için de eğitimcilerin özlük haklarının düzeltilmesi lazım. Bu konuları bakanlıkla görüştük, görüşmeye de devam edeceğiz.”
75 Milyon İnsanımızı Kuşatan Yeni Bir Anayasa İstiyoruz
2013 Türkiyesi’nin hâlâ 1982 Anayasası’ndan kurtulamamasını içlerine sindiremediklerini vurgulayan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, “Bu milletin değerlerinin ve demokrasinin yeşermesi için sendikacılık yapıyoruz. Kadınların haklarının gasp edilmesinin bu ülkeye ne bedeller ödettiğini çok iyi biliyoruz. Anayasam diyeceğimiz bir anayasaya ihtiyacımız var. Aksi takdirde darbecilerin yeniden fırsatlar aradığı dönemler geri gelebilir. 75 milyon insanımızı kuşatan yeni bir anayasa istiyoruz. Siyasi partilerin hepsi yeni anayasa vaat etti. Mızıkçılık yapmaya hakları yok. Bu milletin bir talebidir. Siyasiler bu talepleri dikkate alarak yeni anayasayı yapmak zorundadır” ifadelerini kullandı.
