Fitne Fücurun Kol Gezdiği Bir Zeminde Herkes Çok Dikkatli Olmalıdır

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, fitne fücurun kol gezdiği, sosyal tabanın fay hattının harekete geçirilmeye çalışıldığı ve fesatçıların cirit attığı bir zeminde herkesin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. 
 

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 3 ve 4 No’lu Şubeleri, İlim Yayma Cemiyeti İstanbul Şubesi ve İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği “Eğitim Yöneticileri Buluşması”, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın’ın katılımıyla Sancaktepe Belediyesi Ortadağ Tesisleri’nde yapıldı.
 

Başbakanlık Eğitim Müşaviri Muhterem Kurt, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, Bakanlık Müşaviri Ercan Demirci, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, Sancaktepe Belediye Başkan Yardımcısı Avukat Şeyma Döğücü, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün, İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği Başkanı Duran Cankatar, Eğitim-Bir-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Erol Ermiş ve 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz, 1 No’lu Şube Başkanı Emrullah Aydın, 6 No’lu Şube Başkanı İdris Şekerci, Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Anadolu Yakası İlçe Milli Eğitim müdürleri ve şube müdürleri, okul yöneticileri ve öğretmenlerden oluşan çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda konuşan Müsteşar Doç. Dr. Yusuf Tekin, sahadaki temsilcileri tarafından kendilerine iletilen talep ve sorunları bildiklerini ve hepsini çözeceklerini belirterek, “Son olarak 750 öğretmenimiz daha atandı. Son Bakanlar Kurulu toplantısında gelecek yıl alınacak öğretmen ihtiyacı konuşuldu. Başbakanımız, önce 10 bin, sonra da 40 bin öğretmen alınacağı sözünü verdi. Başbakanımız, şu ana kadar bizim hiçbir talebimizi geri çevirmedi. Arkamızda bu destek olduğu sürece bakanlığın bütün sorunlarını çözeceğiz. Başbakanımıza teşekkür ediyorum” dedi. 
 

Sahaya kulak tıkayan bir yöneticinin başarılı olacağına inanmadığını kaydeden Tekin, şöyle devam etti: “Biz sahaya kulak veriyoruz, hepsini önemsiyoruz. Mayıs ayından bu yana bütün girişimlerimizin tamamında sahadan aldığımız verilerle hareket ettik. Bu kadar fedakâr kitlelerle çalışacağımızı tahmin etmiyordum. Ben siyaset bilimciyim. Güncel tartışma-dedikodularla hareket eden ve rotasını ona göre belirleyen kimse başarılı olamaz. Bugün attığımız her adım, uzun vadeli projelerin adımlarıdır.”
 

Dershane Konusu Yıllar Öncesine Dayanır
 

“Bugün tartıştığımız dershane konusunun, projesinin iki ayağı var. Eğitim camiasıyla bu proje üzerinde çalıştık. Öğrencilerimizin ekstra bir eğitime ihtiyacı yok” diyen Tekin, “Gelin enerjilerimizi birleştirip Türk Eğitim Sistemine beraber hizmet edelim. Bu çağrımıza olumlu cevaplar alıyorum. Bu reform yıllar önce hazırlanmış bir projedir. Şu anda liselerden üniversiteye geçiş için aynı proje üzerinde çalışıyoruz. FATİH Projemiz bütün dünyaya örnek olmuş bir eğitim reformudur” ifadelerini kullandı. 
 

10 Gün İçinde Alan Değişikliği ve Norm Kadro Problemini Çözmek İçin Uğraşıyoruz

Konuşmasında alan değişikliği ve norm kadro konusuna da değinen Tekin, şunları kaydetti: “Biz yaz aylarını diken üzerinde geçirdik. 4+4+4 eğitim sisteminden doğacak dönüşümlerden kaynaklı İstanbul için tedirgindik. Ancak bizi, el ovuşturanlara rağmen, sıkıntıdan kurtaran İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ediyorum. Alan değişikliği ve norm kadro fazlalığından doğan problemleri de beş on gün içinde çözmek için çalışıyoruz.”
 

Tarihi Yasağı Tarih Yaparak Tarih Yazdık
 

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, tarihi yasağı tarih yaparak tarih yazan bir teşkilat olduklarını vurguladı.
 

Kamusal alan yalanının arkasına gizlenmiş, kendi medeniyet değerleriyle ters düşen, devlet eliyle kadına yönelik şiddetin resmi olan kamuda başörtüsü yasağı için; çeşitli eylem ve etkinliklerden sonra “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” sloganıyla yola çıkıp stantlar kurarak, ev ev, fert fert dolaşarak bir ayda ana muhalefet partisinin oyundan daha fazla olan 12 milyon 300 bin imzayı toplayan, 8 ay boyunca yürüttüğü Sivil İtaatsizlik eylemiyle başörtüsü zulmünü fiilen bitiren, resmen bitirmesi için hükümete her daim çağrıda bulunan ve sonunda tarihi yasağı tarih yapan ve tarih yazan bir teşkilat olduklarının altını çizen Yalçın, “Bu ülkede can yakan ve kana dokunan ne kadar vesayet atığı uygulama varsa tamamının kalkmasında yol olan, yol açan ve yol alan; çoğu insanın sekülerleştiği ve âli menfaatleri için reflekslerini kaybedip dibe vurduğu bir zaman diliminde dibe vurmayıp dik duran bir teşkilat ve onun gönül dostlarıyla birlikteyiz” dedi.
 

Okulların bütçesizliğine ve eğitimcilerin tahsildarlığa isyanına, norm kadro yönetmeliğinin bir an önce güncellenmemesinin yaşattığı sorunlara, ek ders esaslarındaki adaletsizliklere ve iki gün gelmeyene üç gün daha gelmene gerek yok diyen bonuslu çarpık düzenlemeye, uygulamalarda meydana gelen hatalara ve oluşan mağduriyetlere parmak basılmasını bekleyenler olduğunu dile getiren Yalçın, “Ayaküstü konuşmalarda, Müsteşar Bey buradayken az önce altını çizdiğim konulara ve başka sorunlara dikkat çekmemi bekleyen arkadaşlarımız oldu. Bu toplantıyı ağlama duvarına çevirmenin, bu salonda bulunan eğitim liderlerine haksızlık olacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
 

Dershaneleri Gelecek Nesiller Açısından Tartışmalıyız
 

Dershane tartışmalarının uzun süredir gündemin ilk maddesi olduğunu dile getiren Yalçın, “Sendika olarak dershanelerin kapatılmamasından yana değiliz. Bu konuda muhalefet partileri dahil, herkes hemfikir. Eğitim sistemindeki sorunlar çözüldüğünde, dershaneler kendiliğinden ortadan kalkacaktır” diyerek, şöyle devam etti: “Eğitim-Bir-Sen olarak ‘dershaneler kapatılmamalı, kapanmalı’ diyerek bu konuda sistemin sorunlarının öncelenmesi ve onlar tadil edildikten sonra dershanelerin kendiliğinden kapanacağına dair düşünceyi kamuoyu ile paylaştık. Bizim buradaki temel tespitimiz; okullar eğitimin ana unsurudur. Dershaneler sorunların sonucu olarak ortaya çıkmış paralel yapılanmalardır. Eğitimde paralel yapılanmalar değil, eğitimin kendi içinde takviye unsurlar olmalıdır. Eğitimde yarıştıran değil, yetiştiren bir sistemi inşa ettiğimizde, değerler eğitimine önem verdiğimizde, çocuklarımıza karakter aşılayabildiğimizde, test ile tost arasından kurtarabilecek bir adımı attığımızda; dershaneleri ise gelecek nesiller açısından tartıştığımızda çoğu şeyi rahatlıkla aşmış olacağız.” 
 

Herkes Dikkatli Olmalıdır
 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın sektör temsilcileri ile düzenlediği toplantılara da değinen Yalçın, “Ama görüyorum ki bir tıkanıklık söz konusu. Bakanlığın çözüm mekanizması olarak aynı masada buluşalım önerisinin gardlaşmalara kurban edildiğini görmek bizi üzüyor. Dershane tartışmasının geldiği ve kilitlendiği nokta, tartışıldığı ve üretildiği dil bizi kaygılandırıyor. Fitne fücurun kol gezdiği, sosyal tabanın fay hattının harekete geçirilmeye çalışıldığı ve fesatçıların cirit attığı bir zeminde herkesin dikkatli olması gerektiğinin altını çizmem gerekiyor” şeklinde konuştu. 

 

Tertip Komitesi adına Eğitim-Bir-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Erol Ermiş’in açılış konuşması yaptığı programda, Başbakanlık Eğitim Müşaviri Muhterem Kurt, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün, İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği Başkanı Duran Cankatar da birer selamlama konuşması yaptı. Konuşmaların ardından, Yusuf Tekin, Ali Yalçın, Muhterem Kurt ve Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem adına Başkan Yardımcısı Avukat Şeyma Döğücü’ye birer plaketin verildiği toplantıda, üç bayan öğretmen, Yusuf Tekin, Ali Yalçın, Muhterem Kurt ve Muammer Yıldız’a birer çiçek takdim ederek, 28 Şubat mağduru olup hakları iade edilen öğretmenler adına teşekkürlerini ilettiler.