Haber
2012-12-11 06:34:00
Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı’dan Önemli Açıklamalar

Toplu Sözleşme ve Mevzuattan sorumlu Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı ile kamuya yönelik haber yapan AJANSKAMU.COM internet sitesinin yaptığı röportajda Ramazan Çakırcı, önemli açıklamalarda bulundu.

 

Ajans Kamu:Sayın Başkanım. Kamuya yeni bir soluk getiren ve yaptığı haberleri gündeme bomba gibi düşen sitemiz ajanskamu.com olarak öğretmen takipçilerimiz adına son günlerde merak edilen konular hakkında bazı sorular sormak istiyorum, öncelikle röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.

                                

Ramazan Çakırcı: Ben teşekkür ederim. Özellikle eğitim çalışanlarının cesur sesi olduğunuz için.

 

Ajans Kamu: Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki mevzuata çok hâkimsiniz. Bakanlıkla sık sık görüşmeler yapıyorsunuz. Bakanlığın son yaptığı mevzuat değişiklik çalışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz?

 

Ramazan Çakırcı: Son dönemde Milli Eğitim Bakanlığı temel mevzuatında köklü değişiklik yaptı. 652 sayılı kanun hükmünde kararname ile teşkilat yasası değişti daha sonra 6287 sayılı kanunla İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklikler yapıldı. Bu kanunlar Milli Eğitim Bakanlığının teşkilat yapısında olsun eğitim sisteminde olsun köklü değişikliklerdir. Bu değişikliklerin önemli kısmını olumlu bulmakla birlikte düzenlemelere veya uygulamalara bağlı olarak çalışanları olumsuz etkileyen sonuçları da oldu. Örneğin teşkilat yasasındaki değişikliğin olduğu Eylül 2011’den beri itiraz ettiğimiz öğretmenlerin özür durumuna bağlı yer değişikliği meselesi vardır. Daha önce yılda iki defa yapılan özür durumuna bağlı yer değişikliği bir defaya indirildi. Bunu biz kazanılmış hakkın gasbı olarak görüyoruz. Benzer durumu Anadolu liselerine öğretmen seçiminde görebilirsiniz. Yine Unvan değişikliği sınavında görebilirsiniz. Tabi ki bu listeyi uzatmak mümkün.

Ajans Kamu: Bakanlık yetkililerine değişiklikler ile ilgili ilettiğiniz sıkıntılar neler?

 

Ramazan Çakırcı: Eğitim çalışanlarını ilgilendiren her konuyu bakanlığa iletiyoruz. Her dönem farklı farklı sorunlar oluyor. Biz sendika olarak şuna dikkat ediyoruz. Bakanlığın yaptığı düzenlemelerin ve uygulamaların öncelikle eğitim çalışanlarının aleyhine olmaması için gayret sarf ediyoruz. Yani sorun çıkmadan, sorun oluşmadan müdahale ediyoruz. Geçen yıl öğretmen rotasyonu gündeme geldi. Öğretmenler için kavimler göçü olarak adlandırılan rotasyonu biz engelledik.

 

Ajans Kamu: Konuyu biraz daha açabilir misiniz?

 

Ramazan Çakırcı: Bu konuyu açacak olursak. Mesela bakanlığın eğitim çalışanlarının aleyhine olabilecek bir çalışmasının olduğunun duyumunu veya bilgisi aldığımızda eğitim çalışanlarının huzursuz olmaması için Bakanlığın ilgili yetkilileri ile görüşüyoruz. Basına sızmadan engellemeye çalışıyoruz. Bu sorunu basına yansıtarak bazı sendikaların yaptığı gibi sendikal rant devşirme gibi bir derdimiz yok. Bağcıyı dövmek gibi de hiçbir zaman bir çabamız olmadı. Olmazda. Burada önemli olan tehlikeyi yerinde ve zamanında bertaraf etmektir. Temel gayemiz öğretmenlerimizin öncelikle huzursuz olmaması, motivasyonlarının bozulmamasıdır. Üyelerimiz herhangi bir konuda sorun yaşandıklarında sendika olarak Bakanlık yetkilileri ile bire bir görüşüp konuyu çözüyoruz. Bazen konuyu Bakanlığa taşımamıza ve bakanlık yetkilileri ile görüşmeler yürütmemize rağmen haberleştirmediğimiz oluyor. Oysa diğer sendikalar Bakanlığa bu konuda yazı gönderdik diyor. Konuyu çözmek için sanki ciddi çaba sarf ediyorlar. Görüntüsünü veriliyor. Yani miş gibi yapmak. Bakanlığa gönderilen yazıların akıbetinin ne olduğunu biliyoruz. Bu yazıların bazen okunmada dosyalandığını da. Ama sorun çözülecekse ilgili yetkililerin yakasına yapışmaktan geçiyor. Sendikal baskı oluşturmadan geçiyor. Bakanlıkta hiçbir yetkili ile görüşemeyeceksin sorunu gönderdiğin yazı ile çözdüm diyeceksin. Buna hangi öğretmen inanır. Allah aşkına...

 

Ajans Kamu:  Milli Eğitim Bakanlığı ile öğretmenler arasında bir iletişim sorunu var. Milli Eğitim Bakanlığı ile sendikanız arasında da bir iletişim sorunu var mı? İletişiminiz nasıl?

 

Ramazan Çakırcı:Bizim Milli Eğitim Bakanlığı ile iletişimimizin, Bakanlığın öğretmenlerle olan iletişimi oranındadır dersem politik bir cevap mı olur? Bazı hususlarda  MEB ile yaşadığımız sorunlar elbette oluyor. MEB ile yüzde yüz her konuda mutabık kalsaydık. Hiçbir öğretmenin, memurun, hizmetlinin sorunu kalmayacaktı. Sorunlar olduğu sürece bakanlıkla sorun yaşamamız doğaldır. Biz okul koridorlarında, öğretmenler odasında yaşanan sorunları ya bizzat yaşıyor yada görüyoruz. Olaylara buradan bakıyoruz. Bizim baktığımız yerden bakanlık bakmadığı sürece bize göre sorunların asgariye inmesi, çözülmesi mümkün değil.

 

Ajans Kamu:  Nimet ÇUBUKÇU döneminde çıkarılması düşünülen yönetmelik ve mevzuat daha önceleri taslak halinde hazırlanır ve görüş için sendikalara ve kamuoyuna iletilirdi?

 

Ramazan Çakırcı:Bakan Ömer DİNÇER döneminde bu uygulama devam ediyor mu? Mevzuatta değişiklik öncesi sizden görüş soruluyor mu?

Önceki bakanlar Nimet hanım olsun sayın Hüseyin Çelik olsun özellikle personeli ilgilendiren düzenlemeler bizimle ile paylaşılıyordu. Bizde bu düzenlemelerde önemli katkılar sunuyorduk. Düzenlemelerde yüzde yüz mutabık kalmasak da eğitim çalışanlarının  önemli bir oranın memnuniyeti söz konusu idi. Örneğin Eğitim Kurumları yönetici atama yönetmeliği; düşünün 2003 yılından 2009 yılına kadar yargı kararlarından dolayı sağlıklı bir şekilde yönetici ataması yapılmamış. Sendikamızın paydaş olarak görüşü alınarak büyük katkılarımız ile adil ve şeffaf bir yönetmelik çıkarılıyor. Şuan yürürlükte olan bu yönetmeliğe paydaş olarak sendikamızın katkıları son derece önemliydi. Bu düzenlemenin tüm önemli süreçlerinde yer alan biri olarak söylüyorum. Ama Sayın Dinçer döneminde ise Ortaöğretim Kurumları Yönetmelik Taslağının sendikalara gönderilmesi üzerine basının resmi gazetede yayımlanmış bir yönetmelikmiş gibi taslak üzerinden eleştirilerinin yer almasından sonra Bakan Dinçer bunu izah etmede zorlandı sanırım. Oysa bu bir taslaktı. Bu taslak tüm paydaşlarla paylaşılmıştı. Biz paydaş olarak olumsuz olabilecek hususlarda gerekli önerilerde bulunduk. Son derecede yararlı olduğunu da düşünüyorum. Neticede bir düzenleme yapıldığında paydaşların katkısı önemlidir. Farklı bakan bir gözün olması çalışmaya zenginlik katar.  Olabilecek muhtemel sorunları da asgariye indirir. Bakanlık için de eleştiriyi azaltır.  Ama maalesef daha sonraki süreçte Bakanlık daha çok temkinli yaklaştı. Bu temkinli yaklaşım yeni sorunlar üretti ve üretiyor.

 

Ajans Kamu:  Bu taslakla ile ilgili Bakan DİNÇER sendikalara siteminden sonra mevzuat konularında görüş alışverişiniz oldu mu?

 

Ramazan Çakırcı: Öncelikle sayın Bakanın sitemine bir anlam veremedim. Neticede daha taslak olan bu metinin eleştirilmesi çok doğaldı. Yetkili sendika olarak yapılan düzenlemeler ile ilgili olsun uygulamalarla ilgili olsun görüş ve önerilerimizi paylaşıyoruz. Burada şunu açıkça ifade etmek istiyorum. Bakanlık hangi konuda zamanında bizim görüş ve önerilerimizi dikkate alıp çalışma yaptıysa eğitim çalışanları ya hiç mağdur olmadılar yâda olduysa mağduriyet asgari düzeyde oldu. Çünkü biz bakanlığın attığı bir adımın bir yıl sonra ne getireceğini görebiliyoruz. Bir yıl önce hiç gerek yok iken MEB Anadolu Liselerine öğretmen seçme sınavı yaptı. Peki sınav yapılmadan önce biz o dönem ne dedik. Sakın sınav yapmayın dedik. İki buçuk sayfalık bir şerh yazık. Sınav yapılmasın diye.  Peki, bir yıl sonra ne oldu? Durum malum. Kaç kişi atandı veya atanacak? Kaç kişinin mağduriyeti giderildi? Yeni mağdurlar oluşmadı mı? Her tür Anadolu liselerine öğretmen seçme yönetmeliği var mı? Yok. Düşünün düzenlemesi bile olmayan bir konuda atama yapıyorsunuz. Öyleyse bu atamayı nasıl yapıyorsunuz bunu sormazlar mı?

 

Ajans Kamu: Sitemiz ajanskamu.com’un dile getirdiği Ek Ödeme Konusunda Ek Ödemeyi Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’in engellediği iddiasına ne diyorsunuz?

 

Ramazan Çakırcı:Buna fazla yorum yapmayayım. Şu engelledi veya bu engelledi diye bizim elimizde bir delil yok. Ama şunu söyleyebiliriz; 666 sayılı KHK ile öğretmenlere ek ödeme verilmedi. Öğretmenlere ek ödeme verilmediği için Eğitim Bir Sen bu konuda ciddi anlamda kamuoyu oluşturdu. Bunun için meşru her türlü mücadelesini verdi. Eylemler yaptı. Sokakta bir vatandaşa dahi sorduğunuzda vatandaşta öğretmenlerin ek ödeme mağduriyetinin olduğunu söyler. Şimdi böyle bir durum ortada iken Bakan duyarsız kaldı mı? Engelledi mi? Bunu bilmiyorum. Ama şunu açıkça ifade etmek gerekir ki; sayın bakan ek ödeme mevzusunu ciddi anlamda gündemine almalıydı. Ek ödeme benim öğretmenimin hakkıdır demeliydi. Böyle bir çıkışının olmayışı ve daha sonra sayın Başbakanın da açıklamaları da olunca sayın Dinçer’in ek ödemeyi engellediği yönünde algı oluştu sanırım.

 

 

Ajans Kamu: Ek Ödeme altında verilecek olan paranın kariyer sitemi düzenlemesi altında verilecek olması ne anlama geliyor?

 

Ramazan Çakırcı: Ek ödeme olayı farklı bir konu kariyer sistemi ile karıştırmamak lazım. Ek ödeme mevzuasunda; kurum içinde oluşan bir ücret dengesizliğinden bahs ediyoruz. Oysa kariye sisteminde öğretmenin en az yedi yıl hizmet süresi aranıyor. Ben ek ödeme mağduriyetinin kariyer sistemi ile giderilme gibi bir garabetin olacağına ihtimal vermiyorum.  Kariyer sisteminde ücret artışı yapılabilir. Ama bu hiçbir zaman ek ödeme olarak karşılık bulmaz. Bunu ne Allah razı olur ne de biz kabul ederiz.

 

Ajans Kamu: Geçtiğimiz günlerde Öğretmenlere Memurluk Yolu Göründü Başlıklı Haberimiz gündeme bomba gibi düştü. Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlere getirmeyi düşündüğü kariyer basamakları sisteminde Uzman öğretmenlerin uzmanlık sınavına girip kazanamazsa elinde öğretmenliğin alınması ve uzman olmak için sınava giren öğretmenlerden sınavı kazanamayanların memurluğa çekilmesi gibi düzenlemeleri yapabilmesi sizce mümkün mü?

 

Ramazan Çakırcı: Birileri akıllarından geçen her şeyi hayata geçirme gibi bir düşünceleri olabilir. Böyle bir düşüncenin eğitim camiasında karşılığı olur mu? Türkiye’nin kuruluşundan bugüne uygulanan kamu personel istihdam politikalarına uygun mu?  Bu konuda Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası ne der bunun iyi hesaplanması gerekir.

 Milli Eğitim mevzuatında öğretmenlik; özel ihtisas mesleği olarak tanımlanmış. Bu tanım öylesine yazılmamış. Öğretmen olarak göreve başlayan bir kişi, belli bir eğitimden alarak öğretmen olmuş. Öğretmenlik mesleğinin tüm inceliklerinin eğitimini almış. Alanında yeterli bilgiyle kendini donatmış, pedagojik formasyon eğitimini alarak öğretmen olmuş. Sizde çok şahit olmuşsunuz velilerin itirafına ‘hocam Allah yardımcınız olsun biz evde bir çocuğu zapedemiyoruz. Siz o kadar çocuğu nasıl bir arada eğitebiliyorsunuz?’ Öğretmenliğin özel ihtisas mesleği olduğu aslında bu cümlede gizli. Şimdi gelelim sorunuzun cevabına “sınava giren öğretmenlerden sınavı kazanamayanların memurluğa çekilmesi gibi düzenlemeleri yapabilmesi sizce mümkün mü?” Bunu ben size sorayım sizce mümkün mü? Tabi ki değil?

Bakanlığın bir öğretmeni değil geri hizmete almasını, bunu tartışmaya açmasına bile müsaade etmeyiz. Bu kadar kısa ve net ifade ediyorum.

 

Uzman Öğretmen unvanı kazandıktan sonra bu unvanın geri alınmasına gelince; Şöyle söyleyeyim; bir akademisyen; doçent veya profesör kazandığı unvan geri alınıyor mu? Hayır. Bu bir defa kazanılmış bir hak, kazanılmış hakkı nasıl geri alacaksınız. Kusura bakılmasın sendikamız buna da izin vermez.

 

 

Ajans Kamu:  Son zamanlardaki değişiklikler “Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Çalışanlarından ya da tüm memurlardan Devlet memurluğu güvencesini kaldırmak mı istiyor” sorusunu akla getiriyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

 

Ramazan Çakırcı: Hükümetin memurların iş güvencesini kaldırmaya niyetlenmiş yanlış yaklaşım içinde olduğunu hissediyoruz. Bu durum bizi son derece rahatsız ediyor. Ama şunu açık açık belirtelim ki sendikamızın bu konuda duruşu nettir. Memurun iş güvencesini tartışmaya açmaya çalışanların zemin yoklaması olarak adlandırılan bu tür girişimlerle gelinmek istendiği nokta, memurun iş güvencesinin tartışmaya açmaksa buna şiddetle tepki gösterir ve tartışmaya açtırmayız. Kamuda çalışan 4/B sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini sağlamış bir sendika olarak, 70 bin sözleşmeli öğretmeni kadroya geçirmiş bir sendika olarak keyfiliklere kapı aralayacak, amirin iki dudağı arasında yaşamı dayatacak yaklaşımlara müsaade etmeyiz.

 

 

Ajans Kamu: Hükümet Devlet Memurunun İş güvencesini kaldırabilir mi? Bunun ne gibi sonuçları olur? Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

 

Hükümet uzun yıllardır bunu dillendiriyor. Bunun karşısında Memur Sen gibi etkin örgütlü bir güç var. Ama bu güce rağmen yapabilir mi? Hiç sanmıyorum. Hükümetin personel istihdam sisteminde memurun aleyhine olabilecek bir değişiklik düşüncesi veya memurun iş güvencesine dokunma söz konusu olursa vereceğimiz tepkinin dozu maksimum düzeyde olur. Eğitim Bir Sen’in, Memur Sen’in varlık sebeplerinden biride kazanılmış haklara dokundurtmamak değil mi? Öyleyse burada kaygı duyulacak bir durum yok.

 

Ajans Kamu: Hükümet eğer Memurun İş Güvencesini kaldırmak isterse Türkiye’nin en büyük sendikası Memur Sen’in ve Eğitim Bir Sen’in buna tavrı ne olur?

 

Ramazan Çakırcı:Yine de belirteyim. Hükümetin memurun iş güvencesini kaldırmak gibi bir girişimi vuku bulursa  vereceğimiz tepki maksimum dozda olur.

 

Ajans Kamu: 2013 yılı toplu sözleşmelerinde 2014 ve 2015 için ilk hedefiniz ne olacak?

 

Ramazan Çakırcı:2013 toplu sözleşmelerine şimdiden hazırlık yapıyoruz. Bir öğretmenin bir akademisyenin, bir hizmetlinin, bir memurun çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve yaşam standartlarının geliştirilmesi için ne gerekiyorsa bu konular ana gündemizde olacak. Burada on kişiyi de ilgilendiren konular olabilir. Yüz binlerce kişiyi ilgilendiren konular olabilir. Geçen yıl toplu sözleşme masasına taşıdığımız bazı konulardan örneğin Sivil Havacılık Meslek Yüksek Okullarında çalışan itfaiyecilerin yardımcı hizmetler sınıfından genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi hususu yüz kişiyi bulmuyordu. Diğer yandan yüz binlerce kişiyi ilgilendiren taleplerimiz oldu. Bura da  toplu sözleşme masasına taşıdığınız her sorun önemli olduğu için taşıyorsunuz. Geçen toplu sözleşmede ek ödeme merkeze oturdu. Ek ödemeyi alamadık ama eğitim çalışanlarını ilgilendiren 18 konuda önemli kazanımlar sağladık.

 

Ajans Kamu: 2013 Toplu sözleşmesinde yine ilk hedefiniz ek ödeme mi olacak?

 

Ramazan Çakırcı: Önümüzdeki toplu sözleşmede; ek ödemeyi, ödemesi hükümet tarafından geciktirilmiş bir borç olarak taşıyacağız. Bu elbette önemli çünkü ortada bir haksızlık var. Hükümet bir yıl geç de olsa bu borcunu mutlaka ödemelidir.

 

Ajans Kamu: Sendikanızın uzun bir süredir kamuda başörtüsü özgürlüğü çalışmaları gündeme geliyor. Son olarak İnsan hakları gününde 81 ilde eylem yaptınız. Sonraki adım 81 ilde başörtüsüyle sınıflardayız olabilir mi? Sonraki çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

 

Ramazan Çakırcı:Kamuda başörtüsü meselesi vicdanları yaralamaya devam ediyor. Bu sorunu çözmek için bu güne kadar her tür demokratik tepkiyi gösterdik. Göstermeye devam ediyoruz. Burada yeter ki sonuç alalım. Biz bu konunun da gündemden düşmesini istiyoruz. Gündemden düşmesi ise hayatın normalleşmesi ile olur. Yasağın kalkması ile mümkün olur. Farklı tepki gösterme şeklini ise yönetim kurullarımız da değerlendirerek karar alıyoruz. Burada amacımız kamuoyunu oluşturmak, toplumsal baskı oluşturmak, TBMM’yi baskılamaktır. Yoksa birileri bize lütufta bulunmayacağını iyi biliyoruz.

 

Ajans Kamu: Kamunun en doğru ve en etkili haber sitesi olan sitemiz ajanskamu.com hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

 

Ramazan Çakırcı:Sitenizin; özellikle kamu çalışanlarını ilgilendiren önemli meselelerde duyarlık oluşturduğunu görüyoruz. Olayları da son derce tarafsız ve objektif yansıtmanızda çok önemlidir. Bu konuda da sizleri tebrik ediyorum ve çalışmalarınızda da başarılar diliyorum.

 

Ajans Kamu: Teşekkürler.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen