Haber
2013-11-07 06:43:47
GÜNDOĞDU: Yalan Söylemek İftira Atmak Sendikacılık Değildir

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, İftira atmak, yalan söylemek sendikacılık değildir dedi.

Gündoğdu, Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bir konuşmasında, Memur-Sen Genel Başkanı 4/Clileri toplu sözleşme masasına getirmedi iftirasında bulunuyor. Ben de  Genel Başkan Koncuk’a hodri meydan diyorum. 4/Cliler ile ilgili Toplu Sözleşme Tutanaklarını birlikte açıklamaya var mısın? Yalan hangi ahlakta var diye sordu.

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, Kanal A Televizyonunda Çerçeve programına katıldı.Gündoğdu, Memur-Senin toplu sözleşmede 4/Clilerin sorunlarını masaya getirmemekle suçlayan Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncukhodri meydan dedi.

4/Clilere kadro verilmesi için mücadele ettiklerinin altını çizen Gündoğdu, Memur-Senin mücadelesini yok saymanın ve iftira atmanın ahlak ilkeleriyle bağdaşmadığını vurgulayarak,şunları söyledi:

4/Clilerin şu anki hakları elde etmelerinin ve memur sendikalarına üye olmalarının önü, bize bağlı olan Büro Memur-Senin açtığı dava sonucu açılmıştır. Biz asla 4/Clilere başka sendikanın üyesi, şu kadar üyemiz diye bakmayız. 23 bin 4/C’li var. Bunun içerisinde bizim üye sayımız 5’te 1 bile değil. Biz toplu sözleşme masasına  4/Clilerin sorununu taşıdık. Bu konu tutanaklarda da yer alıyor, herkes bakabilir. Bizim amacımız, onların ekmeklerini büyütmelerini ve kadroya geçirilmelerini sağlamak. Kadro almaları için elimizden gelen mücadeleyi verdik, vermeye de devam edeceğiz. Atılan iftiraların yanında ahlaktan bahsedilmez. Bizim toplu sözleşme masasındaki kazanımlarımız sonucu 4/C’lilerin bekar olanlarının tamamına 253 TL net, evli, 2 çocuklu olanlara da 493 TL net zam aldık. Kadro mücadelemiz devam ediyor. Ben daha önce 300 bin kişinin kadroya geçişine öncülük ettim. Tabiki bunlar bizim istememiz ve elde etmemizle bitmiyor. Bunun yasa ayağı var, Meclis ayağı var, başka ayakları var. Bunlar var diye de biz bıkıp bir köşeye çekilmeyeceğiz,mücadelemize devam edeceğiz. Üniversite çalışanları için de mücadele ediyoruz. Toplu sözleşme masasında derece sorunu üzerinde uzlaştık. Biz gece-gündüz kamu çalışanlarının haklarının peşindeyiz. Ama iftira atmak, çamur atmak sendikacılık değil. Toplu sözleşmenin birinci günü ilk söz, Heyet Başkanı olarak bendeydi, çünkü yasal yetkili biziz. Fakat Kamu-Sen ve KESK genel başkanları, biz de taleplerimizi dile getirelim, biliyoruz, yasa olarak pazarlığa esas talepler değil, sadece dillendirelim dediler. Ben de Heyet Başkanı olarak bu taleplerini kabul ettim. Önce Memur-Senin taleplerini dile getirdim. Orada birçok talep dile getirdik. Bunların içerisinde, önceden ekmeği olan, KPSS ile atanan 4/C’lilerin memuriyet haklarını kaybettiklerini, önce ekmeği varken işsiz kaldıklarını gündeme getirdik. İsmail Bey,toplu sözleşme masasında söz alınca da, Ahmet Bey’in dediği gibi diye başladı, o da aynı oranda 4/C’lilere kadro verilmelidir, maaşı artırılmalıdır dedi. Şimdi İsmail Bey, arife günü Memur-Sen Genel Başkanı toplu sözleşme masasında 4/C’ye kadro meselesini gündeme bile getirmedi diyor. Ya yalan hangi ahlakta var? Peki var mısın İsmail Bey tutanakları basın önünde birlikte açıklayalım?

Müdür, müdür yardımcılığı sınavında ayrımcılık yapıldığı iddialarına da cevap verenGündoğdu, “Önceki sınavı 2007’de Danıştay iptal edince, sınavla olsun diye bakana gidip teklif eden benim. Ama 67 bin kitap basıp, 300 ilçede ve bütün illerde seminer düzenleyerek üyelerimizi yetiştiren de biziz. Yani bir ilde sınava çağrılan 70 kişinin 60’ı Eğitim-Bir-Sen üyesiyse zaten doğal olarak yüzde 70’i, 80’i oradan oluyor. Şimdi de bir şube müdürlüğü sınavı var, bence üyeleri yetiştirerek burada yer almak lazım. Ama şunu da unutmamak lazım: 2007’de Danıştay kararından sonra sınavla başlandı, bu iktidar zamanında idarecilik sınavı;yeni sınav artı mülakat ve KPSS var. Bu iktidardan önce işte Kamu-Senin yakın olduğu veSayın Başkan’ın belediye başkan aday adayı da olduğu o partinin koalisyon ortağı olduğu dönemde sınav, mülakat yok; sen, sen gel deniyordu ama biz adaletli olsun, sınav olsun, mülakat olsun, yani rekabetle yetiştirerek hazırlansın diyoruz” ifadelerini kullandı. 

Geçmişte öğretmenlerin çalışmamakla suçlandığını, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydeden Gündoğdu, okullardaki uyuşturucu ve sigaraya başlama yaşının düştüğü yönündeki haberlerle ilgili değerlendirmelerde de bulunarak, “Sendikayı kurarken bile çocukları cezalandırarak sendikacılık yapmayacağız dememize rağmen ek ödemenin verilmemesi, ‘öğretmen çalışmıyor’ ithamı, itibarsızlaştırmaya yönelik üslup ve tavırlardolayısıyla toplu sözleşmenin bittiği gece 20 dakikada iş bırakma eylem kararı alıpGüvenpark’ta, CHP’li milletvekillerinin bile halaya katılıp sabah 8’den akşam 5’e kadar iş bırakma eylemi yaptığımızda, kızgınlıkların büyük çoğunluğu o nedenleydi. Ama biraz öncebaşkanın ifade ettiği örneği ben kendisine bunu nasıl dersiniz dediğimde, gençlerle sohbet ederken ihtiyacımız şu kadar, işte 150 bin, mezun 300 bin; tamamınız, ihtiyacın tamamını karşılasak bile boşta kalıyorsunuz, çünkü böyle bir sorun var. İşte dağdaki güvercinler kendi gıdalarını kendi arıyor, bu örnek doğru mu? Değil. Ama ona bağlı olarak kurduğum bir cümle, gidenin arkasından konuşmama adına bunu söylüyorum. Anketi abartılı bulduğumu söyleyeyim. Biraz arkadaşla da bugün inceledik, geçmişte bizim yaptığımız anketlerle karşılaştırdık, sanırım anketi yapanlar iyi niyetle, kamuoyu oluşturmak, dikkat çekmek içinBen Bakırköy Ticaret Lisesi’nde 14 yıl öğretmenlik yaptım, Bakırköy’ün merkezinde oranın en popüler okullarından, disiplininden, emniyetinden, şusundan, busundan Az çok konuların içindeydik, İsmail Bey de öğretmenlikten geliyor. 32’si, 45’i sigara, 32’si alkol, 9’u uyuşturucu olduğunda eyvah Türkiye bitmiş demektir. Ama buradan çağrım, bilimsel verileri yerine koyacak bir araştırmaya, ciddi bir araştırmaya ihtiyaç var. Biz de bu doğrultuda bir hazırlık içerisindeyiz. Öteden beri eğitim sistemimizin sistem sorunu var, yani bizde sistem salt adı değişse bile ortak adı sınav olan; SBS, ÖSS, SYS, LYS, LGS, adı ne olursa olsun…” diye konuştu.

Üzerinde çalışılan yeni sistemin öğrenciyi merkeze alan, hayata hazırlığı, değerler eğitimini öne çıkartan bir yaklaşım olduğunu belirten Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani bugün kamuoyu, öğretmenler, veliler çocuklarımızın başarısını, komşunun çocuğunu bir soru da olsa fazla soru çözerek geçmesine bağladığımız için, çocukların önüne koyduğumuz değer sınavda çözdüğü soruya bağlı. Ahlaklı olma, erdemli olma gibi bir şey yok. Hal böyle olunca öğretmenin o inşacılığı ikinci planda kalıyor. Eğer öğretmenin branşı o seneki sınavdan çok soru sorulan bir öğretmense çok değerli öğretmen, hiç soru sorulmayansa geç hocam diyor. İşte matematik Bir sınıfta çok soru var, lise sonda soru azalmışsa, bir sene önce çok önemli olan matematik öğretmeni gelecek sene önemsiz olabiliyor. 

Türkiye’nin, okulun diploma hazırlama yerine, öğretmenin diploma doldurma memuriyetineindirgendiği bir anlayıştan kurtulmaya başladığını vurgulayan Gündoğdu, şöyle konuştu: “Burada din eğitiminin hiç olmaması, Batı’dan bahsediyoruz; Amerikası, İngilteresi, şusu, busu, bizde şu anda seçmeli de olsa, yani Anayasa’nın 24. maddenin 2. şıkkına göre,ebeveynler isterse çocuklarına din eğitimi aldırabilir.’ Halbuki, birinci sınıftan itibaren Batı’da din eğitim var. Şu anda seçmeli olan hali bile OECD ortalamasının neredeyse 2-3 saat gerisinde. İdeolojik ve siyasi bir sistemin içerisindeyiz. Şunu söylemek istiyorum: Dünya görüşü ne olursa olsun, Kamu-Sen’li, Memur-Sen’li, CHP’li, MHP’li, AK Partili, BDP’li,çocuklarımızın yüzde 99’unun Müslüman olması hasebiyle, dinin kültürünü kaynağındanöğrenmesi lazım. Dini eğitimin bu zamana kadar öcü olarak gösterilmesi, 28 Şubat gibi süreçlerin dinin ve dindarın üzerinden silindir gibi geçmesiyle, çocuklarımızı da sınavlar arasında eleyen bu sistem içerisinde öğütmüş olduk.”

Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde çok sayıda öğretmen açığının bulunduğunu,bunun da öğrencileri mağdur ettiğini dile getiren Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen’in bölge toplantılarına gidiyorum. Gen hafta sonu Diyarbakır’daydım. Bugün sadece Güneydoğu Anadolu Bölgemizde acil olarak 14 bin 450 öğretmene ihtiyaç var. Oradaki mevcutöğretmenlerimizin de yüzde 90’ı genç. Şırnak yönetimiyle bir araya geldim. Şube müdürlüğüne müracaatta 10 yıl öğretmenlik yapmış olma şartı var. Şırnak’ta 10 yıl öğretmenlik yapmış olan kimse kalmamış. Dolayısıyla, bu öğretmen açığının bir an evvel kapatılması ve mezun olmuş, sınavı kazanmış gençlerimizin kadrolu olarak atanması gerekir.Bu işin ücretlisi, vekili olmaz. Bölgelerarası öğretmen dağılımında adaleti sağlamak için negatif unsur taşıyan yerlere, pozitif ayrımcılık yapmak gibi devletin, sosyal devlet ilkesini hayata geçirmesi lazım. Aksi takdirde bir, çocuklarımızın dersi boş geçiyor. Boş geçmesin diye derslere ya vekil ya ücretli öğretmen giriyor. Derslere giren öğretmenlerin pedagojik formasyonu dahi yok. Bir başka önemli konu, sınavı kazanmış gençlerimiz atanmayı bekliyor ve bunların tümünü bir araya getirdiğimizde, Türkiye ağır bir faturaylkarşı karşıya. Bunu niçin söylüyorum? Türkiye’nin düne kadar en önemli iki sorunu vardı: Demokratikleşme ve eğitim sistemi. Demokratikleşmedereferandumdan sonra milletin istikametinde ilerliyoruz, paket paket demokrasi geliyor. Eğitim sisteminde; öğretmeni, öğretmenin inşacılığını öne çıkaracak, öğrenciyi merkeze alacak müfredatöğrencilerin rehberi olacak kadrolu öğretmen istihdamını yapmadan başarılı olma şansımız yok diye konuştu.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen