Gündoğdu: Yargı Başta Olmak Üzere İlgili Kurumlar Harekete Geçmelidir
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, dinlemelerle ilgili Meclis’i, Adalet Bakanlığı’nı ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nı (TİB) göreve davet etti. Gündoğdu, toplumda dinlemelerle ilgili ‘konuştuğum her şey dinleniyor’ algısının oluştuğunun altını çizerek, böyle bir algının toplumun devlete olan güvenini sarsacağını, toplumu tedirgin edeceğini vurguladı.
Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, TGRT, Kanal 24 ve Ülke TV’de, 7 bin kişinin dinlendiği iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gündoğdu, dinlenenler arasında kendisinin de olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Son birkaç aydır tanık olduğumuz dinleme tartışmalarını görünce elbette dinlenenler arasında benim de olabileceğimi düşündüm. Çünkü dinleneceğimizi beklemek demokratik, hukuk devleti ilkesine inanmamayı da beraberinde getirir. Ama bugün ortaya çıkan tablo tam da burada soru işaretleri içeriyor. Nedir bu soru işaretleri? Bizi kim dinledi, kim adına dinledi, kim dinletti? Devlet mi? Eğer devletse, dinlemesi istisnadır, yasaya, anayasa göre belli bir konu üzerine dinler. Devlet adına dinlenmediğimize göre, ortada bir dinleme çetesi var, çetenin de ne yapacağı belli olmaz.”
Kendisinin de içerisinde yer aldığı dinlemelerle ilgili bir dinleme çetesinin olduğunu kaydeden Gündoğdu, “Şimdi dinlemelerle ilgili 7 bin kişinin ismi ortaya çıktı, kimi telefon açıyor, ‘Başkanım, geçmiş olsun’ diyor. Kimi telefon açıyor, ‘ya üzgünüm, benim ismim orada çıkmadı’ diyor. Böyle garip bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.
Bu dinleme çetesiyle ilgili Meclis’i, Adalet Bakanlığı’nı ve TİB’i göreve davet eden Gündoğdu, “Toplumun tamamında dinlemelerle ilgili şöyle bir algı oluştu: ‘Konuştuğum her şey dinleniyor.’ Böyle bir algı devlete olan güveni sarsar, toplumu tedirgin eder” ifadelerini kullandı.
Dinlemelerle ilgili hukuki yollara başvuracağını söyleyen Gündoğdu, şöyle devam etti: “Dinlemelerle ilgili hukukçularımız gerekli işlemleri başlattılar. Bir hukuk devleti normları içerisinde özel hayatın gizliliği, telefon görüşmelerinin gizliliği gibi gizli olması gereken ya da iki kişi arasında geçen şeylerin tapeleri oluşturuluyor. Bunları yargıya taşıyacağız.”
Dinlemelerle psikolojik bir algının oluşturulduğunu belirten Gündoğdu, “Şimdi beni dinlemişler. İşte Sayın Başkan, seni dinledik, elimizde senin şöyle bir konuşman var, onun için sesini çıkarma mı diyecekler. Memur-Sen’in 750 bin üyesi var, ne bu tür blöflere Memur-Sen Genel Başkanı ikna olur ne de 750 bin üye bu tür oyunlara gelir. Bize üye olamayıp dua eden milyonlarca da Ahmet Gündoğdu vardır. Ben bu sefer her açıdan sert kayaya çarptıklarını düşünüyorum. Türkiye’yi, ortak kazanımlarımızı yok etmeye yönelik projenin milletten, Memur-Sen’den, vicdan sahiplerinden döneceğini biliyor ve bekliyorum” şeklinde konuştu.
Selam Terör Örgütü diye bir örgütün bulunduğunu ve bu örgütün üyesi olduğu gerekçesiyle kendisinin de içerisinde bulunduğu 7 bin kişinin dinlenildiğini kaydeden Gündoğdu, “Selam Terör Örgütü diye bir örgütün üyesi olduğumu bugün öğrendim. Selam Terör Örgütü ne demekse, kim kurmuşsa? Baktım ki örgütte kimlerle beraberiz? Ömrümde hiç bir araya gelmediğim, dünya görüşü olarak asla bir araya gelemeyeceğiz, birçoğuyla belki KCK olayında, PKK olayında, Ergenekon olayında, 28 Şubat davasında yüzde yüz karşı karşıya geldiklerimizle bir araya gelmişiz. Yapılan işte ahlak olmayınca, edep olmayınca, insanlık olmayınca, demokrasi olmayınca, hukuk olmayınca, hukuksuzluk baş gösterince artık bunun gerisinde doğruluk aramanın bir anlamı yok” değerlendirmesinde bulundu.
“Bütün dinlemeler illegaldir. Dinlemeyi yapan çirkeftir” diyen Ahmet Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin anayasası, yasası bellidir. Bir dinleme olacaksa, bir konuya has, o konunun içeriği için, onu açıklığa kavuşturmak için hukuk adına yargı kararıyla olmalıdır. Burada görüyoruz ki, devlete rağmen, yargıya rağmen, yargı görevini Türk milleti adına değil, başka yerlerden aldığı emirler adına kullanan bir çirkeflik var. Dolayısıyla toplumun tamamını tedirgin eden, özel görüşmeleri artık herkesi suçluluk psikolojisi içerisinde yapmaya sevk eden bir yanlışlık var.”
