Gündoğdu'dan Teşkilata Hüzünlü Veda

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel başkanı Ahmet Gündoğdu, “Bu bir veda değildir. Bu, milletimizin özgürlüklerini genişletme, ülkemizin vizyonunu, ekonomisini, etki alanını büyütme yolunda yeni bir başlangıçtır” dedi.

Memur-Sen 21. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı Başkent Öğretmenevi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda Memur-Sen ve bağlı sendikaların yönetimleri, Memur-Sen İl Temsilcileri ile istişareler yapıldı. İstişareler sonucunda Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, 7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlerde AK Parti’de siyaset yapacağını açıkladı. Gündoğdu’nun teşkilata hitaben yaptığı veda konuşması, salondakilere duygulu anlar yaşattı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya, Memur-Sen’in kamu çalışanlarının sorunlarını her mecrada dile getirdiğini hatırlattı. Kaya, Memur-Sen’in büyük sivil toplum kuruluşu olmasında teşkilatın her ferdinin emeği olduğunu ifade ederek, “Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, çok daha büyük fedakârlık örneği göstermiş, Memur-Sen’in bugünlere gelmesini sağlamıştır. Fedakârlıklardan ötürü kendisine çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Hedefe Doğru Hızla Yol Alıyoruz

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, Türkiye’nin 2002’den bu yana birçok alanda ‘yeni’ olarak isimlendirilen süreçleri ve buna dayalı sessiz devrimleri hayata geçirdiğini belirten Gündoğdu, “Bugün geldiğimiz noktada milletimizin büyük çoğunluğunun ortak iradesi ile ‘Yeniden Büyük Türkiye’ hedefi ortaya konmuştur. Millet olarak bu hedefe doğru hızla yol alıyoruz” ifadelerini kullandı.

Örgütlü gücün ve örgütlenmenin büyük bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gündoğdu, şöyle devam etti: “Biz sendikacılığımıza başlarken, sağa sola bakmadan, ‘ben varım’ demeyi ama bireysel olarak değil, örgütsel olarak ‘varım’ demeyi ilke edinmiştik. 800 bin üyeyle Memur-Sen Türkiye’nin en büyük konfederasyonu, dünyanın değerler adına en sancılı ve en nitelikli örgütü olmuştur. Sizin gibi güzide dava arkadaşlarına sahip olduğum için Allah’a hamd ediyorum. Yüzlerce saat konuşulacak zaferlerimiz, duruşumuz var. Ortak Akıl mitinglerine öncülük ederek demokrasimize sahip çıktık. Birileri Ergenekon’a ev sahipliği yaparken, ‘darbe olsun da postal yalasak’ dedikleri o günlerde Memur-Sen milli iradeye sahip çıkmıştır ve tarihe geçmiştir.”

Özgürlüklerin Yanında Yasakların Karşısında Olduk

“Biz 1992’den beri bu hedefin sendikal ayağında, sivil toplum kulvarında sorumluluk aldık, görev yaptık, paydaşı ve öncüsü olduk” diyen Gündoğdu, şunları söyledi: “1992’de başlayan özgür, sivil ve demokratik Türkiye mücadelemizde bir yandan vesayeti tasfiye ederken, diğer yandan da Türkiye’yi küreselleşen dünyanın kenar mahallesi olmaktan kurtarmanın ve yeni bir dünya düzeninin öncü ülkesi yapmanın gayreti içerisinde olduk. Katsayı adaletsizliğine son veren, başörtüsünü yeniden özgürlükle tanıştıran, kamu görevlilerini toplu sözleşme hakkıyla buluşturan, vesayetin bütün retoriklerine karşı demokrasinin pratiklerini öneren bir duruşun liderliğini üstlendik.”

Çözüm Süreci ile Türkiye’nin iç sorununu çözeceklerini, Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın kavga etmesine son verip, Yeniden Büyük Türkiye’yi inşa edeceklerini kaydeden Ahmet Gündoğdu, “Bu sevda, Türk’ün ve Kürt’ün Çanakkale kardeşliğini yeniden temin etmesi açısından çok önemlidir. Taksim Gezi Parkı olaylarıyla barışımız hedef alınmıştır, milletin iradesine kastedilmiştir. Daha sonrasında gelen 17-25 Aralık küresel darbe girişimleri asıl amaçları ortaya çıkmıştır. Şu iyi bilinmeli ki, biz devletin paraleline de, dikeyine de karşıyız. Tek bir devlet vardır, o da millet iradesinin hâkim olduğu devlettir. 6-7 Ekim olayları ile kardeşlik süreci hedef alınmıştır. Bizler inadına kardeşlik, inadına barış, diyerek, bu olayları yöneten üst akla gerekli cevabı verdik” diye konuştu.

Ötekileştirmelere Son Verdik

Sadece dünyevi ve maddi kaygılarla sendikacılık yapmadıklarını, Memur-Sen’in zulme, zalime direnişin merkezi olduğunu dile getiren Gündoğdu, şöyle konuştu: “Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen bizim için dünyevi ve maddi kazançları elde etmenin merkezi olmadı, olamazdı. Sendikacılığımızı, sivil toplum örgütçülüğümüzü bir yandan ülkemizin mütedeyyin insanlarını özgürlüklerine vurulmuş prangalarından kurtarmak, milletimizin büyük bir kısmını yok sayan ötekileştirme çukurlarını kapatmak, kadim kardeşliği hâkim kılarak kucaklaşmak için kullanırken, diğer yandan da insanlığın mazlum ve mağdur kitlelerinin yardım eli olmanın, zulme ve zalime direnişin merkezi yaptık. Yüzde 99’u Müslüman bir ülkede, başörtülü kızlarımızın okuyamadığı bir ortamda, imam hatip okullarının siyasetçiler eliyle kapatıldığı bir ortamda,  katsayı sistemiyle, başta imam hatipler olmak üzere, meslek lisesi öğrencilerinin önü kapatıldı. Bu ortamda, şûra kararlarıyla din eğitiminin önünü açan, 12 milyon 300 bin imzayla da eğitim hakkı, çalışma hakkı, siyaset hakkı boyutuyla başörtüsü özgürlüğünü hayata geçiren Memur-Sen ve bağlı sendikaları tarih yazmıştır.”

Yeniden Büyük Türkiye Yolunda Çalışacağım

Gündoğdu, sendikal mücadeleyi, “Yunus’un deyimiyle, ‘Hamdık’ soylu mücadelenin neferliğiyle ve medeniyet değerlerinin yol göstericiliğiyle ‘Piştik.’ Milletimizin, dava arkadaşlarımızın, gönüldaşlarımızın yol arkadaşlığı ve desteğiyle misyonunun hakkını veren, vizyonuyla da ufkunu büyüten özgürlükçü bir medeniyet hareketi inşa ettik” ifadeleri ile özetledi.

Hakkınızı Helal Edin

Sendikal mücadelede edindikleri birikimi Yeniden Büyük Türkiye hedefi doğrultusunda milletin ve dünya mazlumlarının hizmetine sunmak için siyasete adım attığını söyleyen Gündoğdu, “Şahsıma yapılan siyaset kulvarı davetini arkadaşlarımla, teşkilatımla ve desteğini her an yanımda hissettiğim ailemle istişare ederek, Yeni ve Büyük Türkiye ideali adına bizim için yeni bir kulvar pozisyonundaki siyaset sahnesinde sorumluluk almaya karar verdim. Bu çerçevede ‘AK Parti’den şahsıma yapılan kurumsal teklifi kabul ederek sivil toplumdan sivil siyasete geçiş yapma kararı almış bulunmaktayım. 7 Haziran 2015’de gerçekleşecek 25. Dönem Milletvekilliği seçimleri için halen yürüttüğüm Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanlığı görevlerimden ayrılmak durumundayım. İstişare sonucunda alınan bu kararın milletimiz, ülkemiz ve dünya mazlumları için hayırlara vesile olmasını, hayırlı hizmetlere kapı aralamasını temenni ediyor. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’deki görevlerim süresince dostluktan öte bize kardeşliklerini gösteren büyük Memur-Sen ailesine teşekkür ediyorum. Haklarını helal etmelerini rica ediyorum” şeklinde konuştu.

Bunun bir veda olmadığını, milletimizin özgürlüklerini genişletme, ülkemizin vizyonunu, ekonomisini, etki alanını büyütme yolunda yeni bir başlangıç olduğunu vurgulayan Gündoğdu, “Bu, kamu görevlilerinin, işçilerin, emeklilerin, kısacası bütün emek sahiplerinin ekmeğini büyütme, işsizlerin ve dar gelirlilerin sıkıntılarını sona erdirme yolculuğudur. Bu, Yeniden Büyük Türkiye ve medeniyet tasavvurunu inşa etme yolculuğunda yeni bir adımdır. Başta paralel yapılanmalar olmak üzere, vesayet yapılanmalarına karşı verdiğimiz mücadele, siyaset kulvarında da devam edecektir. Allah, hepimizi kendi hükmünün icrasına vekil kılsın, yâr ve yardımcımız olsun” dedi.

Milletin Sözcülüğünü Yapmayı Sürdüreceğim

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ahmet Gündoğdu, “Nereden milletvekili adayı olacağı ve Meclis’te ilk çalışmanın ne olacağı” yönündeki soruya şu karşılığı verdi: “Bu teklif, seçim işleri başkanının Memur-Sen’e ziyaretiyle gelen bir teklif. Akabinde Sayın Başbakan’la yüz yüze görüştüğümüz bir teklif. Dolayısıyla bir il konuşulmadı. Ankara’da ikamet ediyorum ama böyle bir konuşma olmadı. Neresi düşünülür, ne olur bilemiyorum. Doğrusu Meclis’e gidince sivil toplum, siyaset ve farklı bir kulvara geçmiş olacağız. İstifa dilekçesini pazartesi, salı verip ondan sonra hazırlık yapmayı düşüyorum. Ama emin olmanız gereken bir şey var ki, nerede olursam olayım işsizlerin, çalışanların, emeklilerin, dar gelirlilerin, mazlumların, milletin sözcülüğünü yapmaya ve emrinde olmaya devam edeceğim. Kurumsal sıfatım değişecek ama hizmet ve adanmışlık sıfatım değişmeyecek. Elbette burada Türkiye’nin en büyük konfederasyonunun genel başkanı olarak hizmet etmeyi Allah bana nasip etti. Ama davet edildiğimiz yerde elbette o siyasi partinin, hükümetin, üst organlarının alacağı kararlar, vereceği görevler olacaktır. Bunu da kendi kulvarı içerisinde değerlendirmek lazım. Ama bir kez daha söylüyorum. Sıfatımız, titrimiz, makamımız ne olursa olsun görevimiz millete hizmet olacak, bundan başka bir görevimiz de olmayacak.”

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer de bir konuşma yaparak, Eğitim-Bir-Sen’in ve Memur-Sen’in Türkiye’nin en büyük sendikası ve konfederasyonu olmasındaki emek ve katkılarından dolayı Gündoğdu’ya teşekkür etti. 

Gündoğdu’nun bundan sonraki süreçte de güzel hizmetler yapacağına inandığını kaydeden Özer, şunları söyledi:

“Yetiştirdiğiniz kadroyla, bıraktığınız ekiple Allah’ın izniyle, geride kalanlar bu gemiyi sulh ve selametle limana ulaştıracaktır. Gerek Eğitim-Bir-Sen’de gerek Memur-Sen’de bu konuda yeterli kadrolar vardır. Allah sizden razı olsun ki, bu insanları yetiştirdiniz. Bu kadroları geride bıraktınız. Hocayla doktorun emeklisi olmaz derler. Liderin de emeklisi olmaz. Siz şüphesiz ki gittiğiniz her yerde liderlik vasfınızı, öncülük vasfınızı, dava adamlığı vasfınızı sürdüreceksiniz. Bu konuda endişemiz, şüphemiz yok. Bundan sonraki süreçte de güzel hizmetler yapacağınıza inanıyorum.”