Haber
2012-04-12 07:30:17
ILKSAN’da Marifetlerini(!) Anlatamayanlar Hakarete Sariliyor

Egitim-Bir-Sen olarak, ILKSAN’in usulsüzlüklerini ve yönetsel beceriksizliklerini sürekli gündeme getirerek kamuoyunu belgelerle bilgilendirmeyi bir görev bildik. Sorumlu sendikacilik anlayisimiz geregi, nerede bir usulsüzlük varsa üzerine gittik. Bu durusumuz ve mücadelemiz, egitim çalisanlari tarafindan takdirle karsilandi ve destek gördü.

Egitim çalisanlarinin her ay maaslarindan kesilen aidatlardan olusan bir bütçenin skandallarla ve usulsüzlüklerle batirilmasina sessiz kalmamizi kimse bizden beklemesin. Sendikamizin rahatsizligi budur. Malum sendika, halen konuyu baska alanlara çekerek kamuoyunu yaniltmaya çalisiyor.

Malum sendikanin genel sekreteri, “ILKSAN Yönetim Kurulu, iftiralari hak etmiyor. Onlar övgüye layik insanlar. Sayin Baskan’in atilan itiraflara cevabi vardi. Söyleyemedi. Merak etmeyin. ILKSAN’i bilen birisi olarak benim söyleyeceklerim olacaktir: Merak etme Baskan, biz sizlere inaniyoruz, güveniyoruz”, “1996 yilindan itibaren güvenilir, iyi yönetilen bir ILKSAN vardir” diyor. Ama biz sunu iyi biliyoruz ki, 1996 yilindan önce solumuzdakilerin yönettigi bir ILKSAN ile 1996 yilindan sonra Türk Egitim-Senli üyelerin yönettigi ILKSAN arasinda bir fark yoktur. Gerçekleri söylemek ne zaman iftira oldu. Agzi bozuk sendikaci “seref” ve “siz” sözcüklerini birlikte söylemisse, muhakkak aynaya bakarak söylemistir.

“1996 yilindan önce sicili bozuk olan ILKSAN’i düzeltmek, Türk Egitim-Sen delegelerinin seçtigi yönetimlere nasip olmustur” diyor. Sicili bozuk olan ILKSAN’i, muhasebe kayitlari ile oynayarak mi düzelttiniz?

Su ifadeler denetleme kurulu raporunda ne ariyor: “…Kurumun 2005’te 5,8 milyon YTL zarar ettigi, Ulus Ögretmenevi’nin aslinda zarar ettigi, gece bekçisinin bir kadinla idare binasinda gönül eglendirmesinin cezalandirilmadigi, DE-HA A.S.’nin tasfiyesinin gerektigi, muhasebe kayitlariyla oynandigi...” Raporda geçen bu ifadeleri hatirladiniz mi? Muhasebe kayitlari ile neden oynandi? Yoksa rakamlari denklestirmediginiz için mi?

Ankara Yenikent arsasini, 11 milyon TL deger tespiti yapilmasina ragmen, 6 milyon TL’ye peskes çektiren ayni zihniyetin yöneticileri degil miydi?

6 milyon TL harcanarak dag basina yaptirilan, ne satilabilen ne de kiralanan, yine her ay üyelerin birikimleri ile istihdam edilen özel güvenlikçiler tarafindan korunan is merkezinin paralari üyelerin cebinden çikmiyor mu? Buna hiç vicdaniniz sizlamiyor mu?

Geçen hafta yapilan ILKSAN Genel Kurulu’nda Tük Egitim-Senli delegeler tarafindan zorunlu üyeligin devamina iliskin karar alinmasi ile ne amaçlanmistir. Her ay üyelerin iradesi disinda (zorunlu üyelik) maaslarindan 30 TL zorunlu kesinti yapilmasini demokrasi ile nasil bagdastiriyorsunuz? Hangi medeni ülkede vatandaslar zorla bir yardim sandigina üye yapilmaktadir. Böyle bir örnek var midir?

2009 yili Genel Kurulu’nda ILKSAN Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yurt, çok büyük sikintilar yasadiklarini, kafalarina silah dayandigini söylemisti. ILKSAN, hangi karanlik güçlerle is yapmistir ki, kafalarina silah dayatilmistir?

Türk Egitim-Sen, ILKSAN ile ilgili çizdigi pembe tablolara karsi, Egitim-Bir-Sen olarak rakamlarla, belgelerle, somut kanitlarla ortaya koydugumuz gerçekler karsisinda ne yapacagini sasirmis vaziyettedir. Alanlarda ögretmenlere söyleyecek söz bulamayan Türk Egitim-Sen, simdi de kötü yönetimin suçlusu olarak ILKSAN Yönetim Kurulu’ndaki dört bakanlik görevlisini göstermektedir. Biz ILKSAN’nin kötü yönetildigini söylüyoruz. Bakanlik yöneticileri yönetiyor olsa da kötü yönetildigi gün gibi ortadadir. Ama bilinmesi gereken bir husus daha var, bunun da herkesçe bilinmesinde fayda vardir.

TES Genel Sekreteri konuyu çarpitmaya devam ediyor: “ILKSAN yönetiminde Türk Egitim-Sen delegelerinin seçtigi Yönetim ve Denetleme Kurulu üyelerinin disinda, Milli Egitim Bakanligi yetkilileri de bulunmaktadir. Yönetim Kurulunda 3 ILKSAN delegesi, 4 Bakanlik yetkilisi; Denetleme Kurulu’nda 1 ILKSAN delegesi, 2 Bakanlik yetkilisi vardir. ILKSAN’da ‘hirsizlik var’ deniliyorsa, Milli Egitim Bakanligi da bu hirsizligin, yolsuzlugun içindedir demektir. Bakanligin buna bir cevabi olmalidir.”

Biz öncelikle bu seçimler ve yönetim hakkinda da bilgi verelim. Milli Egitim Bakanligi’nin önerdigi 8 kisi arasindan 4 kisinin seçimi Türk Egitim-Senli delegeler tarafindan yapilmistir. Seçilenler, Bakanlik yetkilileri olsun, Türk Egitim-Senli yöneticiler olsun, Türk Egitim-Senli delegeler tarafindan tam desteklenmis, alinan oylar birbirlerine yakin oylar olmustur. Kisacasi Bakanlikça teklif edilenler arasindan Türk Egitim-Sen delegeleri kendi üyelerine verdikleri destegi ayni oranda MEB yetkililerine de vererek seçmislerdir. Bunlari da seçenlerin kendileri oldugu bilinmelidir. 120’nin üzerinde oy verip MEB yöneticilerini seçen Türk Egitim-Senli üyeler degil mi? Mademki MEB yöneticilerinin yönetmesine karsisiniz; 4 yönetim, 2 denetleme kurulu üyesine 120’nin üzerinde oyu neden verdiniz? Karsi idiyseniz, bu yöneticilere neden blok oy verdiniz. Neden özellikle bu yöneticileri seçtiniz? Bu durum izahata muhtaç degil mi? Kötü yönettiginiz bir kurumun faturasini Bakanlik yöneticilerine kesmeniz sizi kurtaracak mi? Siz önce suna karar verin: Bu kurum kötü yönetiliyor mu, yönetilmiyor mu? ILKSAN Yönetim Kurulu Baskani’nin açiklamalarina ve hazirlanan raporlara baktigimizda, 1996 yilindan sonraki dönemde de kötü yönetildigi kabul edilmistir. Kötü yönetildigini, zarar ettigini, usulsüzlüklerin yapildigini raporlariniz söylemiyor mu? Bir yönetimde basarisizlik var ise, bu bir bütün olarak yönetim kurulunundur. Özellikle de yönetim kurulu baskaninindir. ILKSAN Yönetim Kurulu içinde profesyonel olarak görev yapan tek kisi baskandir. Diger yöneticilerin kamudaki görevlerinin yaninda yürüttükleri ikinci bir görev oldugu açiktir. Bu durumda da ILKSAN’da olup bitenlerin tümünden haberdar olmasinin mümkün olmayabilecegi açiktir. Bununla birlikte gerçeklerin tam olarak anlasilmasi için asagidaki hususlara da sizin tarafinizdan cevap verilmesi gerektigini düsünüyoruz.

Yönetimde bulunan dört bakanlik görevlisi de 120’nin üzerinde Türk Egitim-Senli delegeler tarafindan oy verilerek seçilmedi mi?

Bu bürokratlar Türk Egitim-Senli delegeler tarafindan hangi kritere dayanilarak desteklendiler?

Yedi kisilik yönetim kurulunda, çogunluk Bakanlikta olmasina ragmen profesyonel yönetici ve ayni zamanda baskan Türk Egitim-Senli degil mi?

Bakanlik bürokratlari hangi güzel isinize veya büyük projenize engel olmustur?

Bakanlik bürokratlarinin eger yanlis yapmis oldugu isler varsa, Türk Egitim-Senli yöneticiler ne yapmistir? Bu yanlis karsisinda susmak, suça ortaklik degil midir?

Aslinda bu sorularin cevaplarini Türk Egitim-Sen yöneticileri çok iyi bilmektedir.

“Karalama kampanyalari ile toplumun ögretmenler hakkindaki düsünceleri olumsuza dönüstürülmektedir” diyerek, ögretmenlerin duygularina hitap ederek, aklinizca defolarinizin ortaya dökülmemesi için ögretmenleri basarisizliginiza alet etmek istiyorsunuz. Ögretmenlerin buna alet olmayacak kadar birikimli ve aydin insanlar oldugunu 28 Nisan’daki seçimlerde görmüs olacaksiniz. 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen