Insan Için En Büyük Nimet Beyindir
Insanlar beyinleri disinda baska bir organlariyla düsünmeye, agizlari disinda farkli bir uzuvlariyla konusmaya, kulak- larini devre disi birakarak içgüdüleriyle duymaya basla- diklarinda o insanlari ciddiye almak, muhatap kabul etmek üçüncü sahislara zulümdür. Böyle bir tartismayi deger- lendirmek, dogru bir kanaate varmak; konunun disindaki insanlar için gerçekten çok güçtür. Aslinda böyle bir tartismaya girme konusunda ehl-i akil, insanlari uyarmistir: “Aptallarla tartismayiniz; çünkü dinleyenler, aradaki farki fark edemeyebilirler.”
Bizim düsüncelerimizi paylasacagimiz bu konu da aslinda yukaridaki uyarinin kapsam alanindadir ve endisemiz de, farkin fark edilemeyecegi noktasindadir.
Anayasa degisikligiyle ilgili yapilacak referandumda Egitim-Bir-Sen olarak, basindan beri tavrimizi, nedenleriyle beraber açikça ortaya koyduk. Darbelerle olusturulan vesayet kurumlarina bir nebze olsun çekidüzen verecek bu degisiklige “Evet” diyecegiz. Ve bu çerçevede de çesitli çalismalar içerisinde olacagimizi teskilatimizla paylastik. Teskilat mensuplarimizin tamaminin zihniyet olarak antidemokratik olusumlara ve anlayislara karsi olmasi nedeniyle bu tavrimiz teskilatimizca alkislarla kabul gördü ve bütün üyelerimizin bulunduklari yerlerde bu kampanyaya bütün güçleriyle katildigini ve çalismalar yürüttügünü gözlemlemekte ve bunun memnuniyetini de yasamaktayiz.
Bu çabadan olmak kastiyla Hatay Subemiz de olayin önemini ifade etmek için; ancak akli, izani olanlarin anlayabilecegi sekilde bir slogan üretmis ve bunu pankartlastirmistir.
Sanat, mizah ancak akilli adamlarin isidir ve muhatabi da zeki insanlardir. Kaba saba tiplerin ve zekâ yoksunu beyinlerin sanattan, hele mizahtan anlamalarini bekleyemeyiz. Bu tiplerin ezber tutma yetenekleri zayiftir.
Hatay Subemiz, “Nikah masasinda bile bu kadar istahla ‘evet’ dememistik” diye bir pankart hazirlamis. Bu sloganla anlatilmak istenen açik olmasina ragmen, varliklarini illegaliteden alan, güçlerini antidemokratik ortamlara borçlu olan, pankarttaki bu ifadeyi bile ezberlerinde tutma yeteneginden yoksun olup, “Kendi nikâhimda bile bu kadar rahat ‘evet’ diyememistim” diye hatirlayip, bunun üzerine akla ziyan yorumlarda bulunmuslar.
Bu yorumlarin son paragrafinda da, ‘Biz çok temiz adamlariz, nikâhimiz da kavi’ manasina gelecek sözler söyleyip, bunu sitelerinde haber yapmislar. Aslinda bu yaptiklarinda çok da sasiracak bir durum yok. Bu tiplerin zihin yapilari ancak bu kadarini kaldirabilir, bunu biliyoruz. Sasirdigimiz; bu zekâ, mantik, bilgi yoksunu yazinin altina çiziktirilen yorumlar. Bu yorumlar için merak ettigimiz tek noktaysa, “Bu adamlar gerçekten ögretmen mi” sorusunun cevabidir. Yoksa gerisine “eyvallah” deyip, zekânin ne büyük nimet olduguna olan inancimizi artirarak, sükrümüzü devamli kilariz.
Bu tür tartismalarla ilgili genel tavrimizi zaten kamuoyu bilmektedir. Bizim için önemli olan, kervanin yürümesidir. Arkamizdaki sesleri muhatap kabul etmemiz zaten esyanin tabiatina aykiridir.
