Dünya genelinde, ezilen, hakki elinden alinan, özgürlükleri gasp edilen, ne yazik ki hep haklilar olmustur. Yasama hakki dahil her türlü hakkin elinden alindigi, baskalarini yasatmak ugruna birilerinin öldürülmesine göz yumacak veya tesvik edecek barbarlik ve hak ihlallerinin yasandigi, yakin tarihe bakildiginda görülecektir.
Tüm savaslarin kirli bir yüzü vardir. Her savasta masum insanlar mutlaka can verir; Halepçe’de Hama’da, Bosna’da, Dogu Türkistan’da, Kosova’da, Çeçenistan’da, Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de ve bugün Libya’da oldugu gibi.
Bugün, 20. yüzyilda tüm insani degerlere karsi olarak gelistirilen en korkunç vahsetlerden biri olan “Halepçe Katliami”nin 23. yildönümü. 16 Mart 1988’de Irak’in Halepçe kentinde savunmasiz ve masum insanlar, Hirosima ve Nagazaki’den sonra gerçeklestirilen en korkunç kitle imha saldirisinin hedefi olmus; çogu kadin, yasli ve çocuk 5 bini askin kisi hayatini kaybetmisti. Bu vahsi saldiri, tüm insani degerlere oldugu gibi, özü itibariyle dogaya ve bütün canlilarin hayat hakkina da yönelikti aslinda. Çünkü 16 Mart 1988’de Halepçe’de nefes alan her canli hayatindan oldu.
Bugün, o katliami yapan Saddam Hüseyin ve adamlari yok ama basta Ortadogu olmak üzere dünyanin çesitli bölgelerinde hala kan akitiliyor, katliamlar yapiliyor. Bu durum, toplu katliam ve savas gibi insanlik suçlarinin; bir ülkeye, bir diktatöre ya da bir döneme özgü olmadigini göstermektedir.
Egitim-Bir-Sen olarak, savasa, katliamlara, baski ve zulme hep karsi olduk, bundan sonra da karsi olmaya devam edecegiz. Zulüm kimden gelirse gelsin, kime karsi yapilirsa yapilsin, biz hep haklidan ve mazlumdan yana olacagiz.
Halepçe’de katledilenleri rahmetle aniyor, dünyanin neresinde olursa olsun, zalimleri nefretle kiniyor; insanlik tarihine yeni utanç sayfalarinin eklenmemesini ve yeni Halepçelerin yasanmamasini diliyoruz.