İslam Coğrafyasının Bir Karışı Bile Emperyalistlere Terk Edilemez

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 24 Tv ve TRT Haber’de İsrail’in Gazze saldırıları ve Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Canlı yayınlarda Gazze’de yaşanan insanlık dışı tabloya dikkat çeken Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “İsrail ırkçılığın temsilcisidir. Hitler’in izindeler. Artık uyanma, arınma, dirilme ve ayağa kalkma vaktidir. Filistin, Doğu Türkistan, Keşmir, Telafer, Halep ve Kahire’nin bir karışı bile emperyalistlere ve diktatörlere terk edilemez” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin Türkiye açısından tarihi önemi olduğunu belirten Gündoğdu, “Suya sabuna dokunmayan değil, dünya mazlumlarının sesi olan bir cumhurbaşkanı istiyoruz” diye konuştu.

“Müslüman Zulme Boyun Eğmez”

Gazze’de yapılan insanlık dışı tabloya dikkat çeken Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, İsrail’in Ortadoğu’da bir çıban başı olduğunu söyledi. Bir buçuk milyar İslam aleminin İsrail’in yaptığı zulme sessiz kalmasına tepki gösteren Gündoğdu, “İsrail ırkçılığın temsilcisidir. Hitler’in izindeler. Artık uyanma, arınma, dirilme ve ayağa kalkma vaktidir. Gazze, Doğu Türkistan, Telafer, Musul, Kerkük, Arakan, Orta Afrika, Suriye ve Mısır’a sahip çıkmazsak; yaşanan zulümler bir gün bizi de bulur.  Müslüman zulme boyun eğemez. Filistin direnişine sahip çıkmak, ümmete sahip çıkmaktır. Filistin, Doğu Türkistan, Keşmir, Telafer, Halep ve Kahire’nin bir karışı bile emperyalistlere ve diktatörlere terk edilemez” dedi.

“Gazze Özgür Olmadıkça Ümmette Olmaz”

Gündoğdu, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın özgür olması gerektiğine dikkat çekerek, “Biz biliyoruz ki Müslümanlar topyekun ayağa kalktığında sömürü sistemi son bulacak, Filistin özgür olacaktır. Gazze özgür olmadığı sürece ümmet özgür olmaz. Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesidir. Bu nedenle Filistin’in özgürlüğü ümmetin meselesidir. Bir buçuk milyar İslam âleminin gözü önünde, bir buçuk milyon Siyonist, ümmete acılar yaşatıyor. Proje çok büyük. Elbette içerisinde Müslümanlarda var. Bunlar hangi Müslümanlar? Bazı İslam ülkelerinin diktatörleri var, Arap Baharı yaygınlaşırsa, halkım beni sorgulamaya başlar, babadan oğula, oğuldan toruna, torundan ebediyen krallık sona erer korkusuyla Mursi’ye değil, Sisi’ye yardım eden diktatörler var. Zaten azmettirici emperyalizmin ve Siyonizm’in baş aktörü Amerikan yönetimi… Sponsorluğunu yapan İngiltere, Almanya, Fransa” ifadelerini kullandı.

“Soykırıma Göz Yumdular”

Yapılan soykırıma tepki göstermeyenleri eleştiren Gündoğdu,  “Soykırım konusunda AB, BM ve ABD sınıfta kaldı. Batı İsrail’in katliamlarına göz yumuyor, ortak oluyor. İsrail’i kınamak yerine katledilen masum insanları kınıyor. Bizim artık Birleşmiş Milletlere değil birleşmiş yüreklere ihtiyacımız var. Terörist devlet İsrail’in öldürdüğü 421 Gazzeli çocuğumuz var. 421’in, 400’nü silelim 21 tane İsrail vatandaşı, çocuk öldürülseydi dünya ne yapardı? Amerika, Avrupa ne derdi? Bu çifte standartlı Batı’nın derdi ne? sorusunu sormak lazım” şeklinde konuştu.

Gazze’ye Yardım Kampanyası

Memur-Sen Konfederasyonu olarak “Gazze’için bende varım” yardım kampanyası kapsamında Gazze’ye medeniyet ve şifa kapısı açmak istediklerini dile getiren Gündoğdu, “Gazze’de Mehmet Akif İnan Mescid-i Aksa Okulu ve Memur-Sen şifa hastanesi açmak istiyoruz. Öte yandan Gazze’ye genel başkanların katılımıyla bir heyet gönderilecek. Doktor, hemşire, ilk yardım uzmanlarından oluşan Şifa ekibi, imam, öğretmen, sosyal danışmanlardan oluşan rehabilitasyon ekibi ve su, elektrik teknisyenlerinden oluşan teknik ekip gönderilecek. Bu yardımlarla Gazzeli kardeşlerimizin acılarını hafifletmek istiyoruz” diye konuştu

“Rabia Gününde Alanlardayız”

14 Ağustos Dünya Rabia Gününde gençlerle birlikte alanları dolduracaklarını açıklayan Gündoğdu, “14 Ağustos Perşembe günü Türkiye genelinde Rabia’nın yıl dönümünde tüm dünyadaki darbelere,zulümlere, katliamlara karşı çıkıp, yeni bir dünya özlemiyle, Genç Memur-Sen öncülüğünde alanlara çıkıyoruz. Buradan Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i ben insanım diyen, mazlumdan yanayım diyen herkesi davet ediyorum. Soykırımcıları, darbecileri beraber kınayalım” dedi.

“Algı Operasyonları Sürüyor”

“Paralel yapı tarafından yürütülen algı operasyonlarının devam ediyor” diyen Gündoğdu, “Paralel medya bir haber yapıyor, bir gün sonra Kemal Kılıçdaroğlu Memur-Sen’e o haber üzerinden sataşıyor. Bir gün sonra Kılıçdaroğlu bir rapor yayınlıyor paralel medya bunu haber yapıyor. Biz bu ülkede ne yaptığımızı biliyoruz, toplu sözleşmede neye imza attığımızı, öğretmene, 4-C’liye ne kazandırğımızı, bundan sonra neler kazandıracağımızı,  taban aylığa 5 bin 250 TL emekli ikramiyesi alırken ne yaptığımızın farkındayız. Paralel medyada 8 Ağustos’ta memura çifte bayram diye manşet haber yapmıştı, onu unuttular kendilerini yalanlıyorlar. Dün dini değerlerle yola çıkanlar, bugün 18 yıl bu ülkede camileri ahıra dönüştürenlerle, kanka olmuşsa söylenecek söz yoktur” şeklinde konuştu.

Tarihi Seçim

Cumhurbaşkanlı seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Gündoğdu, şu şekilde konuştu: “Bu seçim sürecinin çok önemli görüyorum. Selahattin Demirtaş’ın aday olmasını çözüm sürecinin başarısı olarak değerlendiriyorum. Eşit yurttaşlık açısından bir kazanım olarak görüyorum. Dün öteki sayılan Kürtler bugün ülkenin Cumhurbaşkanlığına aday olmuşsa bu açık bir başarıdır. Ekmeleddin İhsanoğlu’na zulüm edildiğini düşünüyorum. Zulüm edenler aday gösterenler. Ama muhalefet açısından önemli, çünkü 14 parti bir adayda birleşti. Öte yandan İhsanoğlu’nu aday göstererek kendi varlıklarını korudular. Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı ülke için çok önemlidir. Bu adaylık ile çözüm süreci, kamuda başörtü özgürlüğü, kat sayı, din eğitimi, demokratik devlet, normalleşme, sivilleşme gibi kazanımlar daha da taçlanacaktır. Davos’ta çıkan ‘one minute’ sesinin dünya mazlumları adına önemli olduğunu, 27 Nisan e-muhtırasına karşı dik duruşun her darbede şapkasını alıp giden siyasetçi yerine, darbecilere apoletlilere, işine bak diyen, siyasi bir duruş geleneğini başlatılması adına önemli olduğunu biliyoruz. Bu sebeplerle suya sabuna dokunmayan değil, dünya mazlumlarının sesi olan bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Bu kapsamda bizlerde büyük Türkiye ideali için milli iradeye sahip çıkıyor, vesayetin karşısında duruyoruz.”