İslam Ülkeleri Ortak Pazarı'nı kurmalıyız

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İslam ülkeleri olarak, orta teknoloji tuzağını aşıp yüksek ve ileri teknolojiye geçmeleri gerektiğini belirterek, “İslam ülkelerinin AR-GE birimleri ortak çalışmalıdır. Ekonomik kapasitemizi artırmak için rahmetli Erbakan Hocamın büyük hedeflerinden biri olan İslam Ülkeleri Ortak Pazarı kurulmalı, ortak para birimi oluşturulmalıdır. İslam ülkeleri arasındaki gümrükleri tamamen kaldırmalı; mal, sermaye ve emek dolaşımını serbest bırakmalıyız” dedi.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) düzenlediği ve Memur-Sen’in paydaşı olduğu “25. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi” 50’den fazla ülkeden yaklaşık 150 ilim ve fikir insanı, siyasi parti lideri, sivil toplum kuruluşu başkanı ve yöneticisinin katılımıyla İstanbul’da başladı.

Kongrede konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği kongrelerinin Müslüman toplulukların meselelerine ortak çözüm üretme zemini oluşturduğunu, topluluklar arası dayanışma ve iş birliği ortamını geliştirdiğini, İslam dünyasının sosyal, kültürel ve ekonomik potansiyeli hususunda devletler ve uluslararası toplum nezdinde farkındalık oluşturduğunu söyledi.

Sorunların kaynağını tespit ettik, şimdi sıra çözümde

İslam dünyasının yaşadığı sorunların tenkit, tespit ve çözümü için önemli bir aşamanın kat edildiğinin altını çizen Yalçın, “Sorunların tetkik, tespit ve teşhis aşaması büyük ölçüde tamamlanmış, çözümler üretilmiş ve üretilmeye devam edilmektedir. Su, un, şeker var. Artık helva yapma zamanı gelmiş, hatta geçmektedir. 57 İslam ülkesi var. Nüfusları 2 milyarı buluyor. Bu nüfusun ağırlığını gençler oluşturuyor. 57 ülke dışında dünyanın tamamına dağılmış, yani 200’den fazla ülkede Müslüman topluluklar yaşıyor. Müslümanlar, kadim medeniyet ve kültüre sahipler. Güçlü ortak tarihleri var. Üç kıtada büyük medeniyetler inşa etmişler ve diğer kıtalarda ortaya çıkan medeniyetleri etkilemişler. Müslümanlar, dünyanın tamamında önemli nüfusa sahiptir. Bu diasporanın lobi yapması, iş birliği içinde olması bile dünyada birçok değişimin öncülüğünü yapacaktır” şeklinde konuştu.
 

Irkçılık, mezhepçilik ve terör fitnesi son bulmalı

İslam coğrafyasının en büyük problemlerinin başında ırkçılık, mezhepçilik ve terör fitnesinin geldiğini vurgulayan Yalçın, “Bu sorunları aşmak için ümmet bilincini ve şuurunu geliştirmeli, kardeşlik hukukunu ihya etmeliyiz. Öte yandan bu üç fitnenin yayılmasına destek veren emperyalist akımlara karşı da ortak hareket etmeliyiz. İslam dünyasının tüm sorunlarını kolektif bir şuurla birlikte çözebiliriz. Başta İslam dünyası olmak üzere, tüm dünyada barış düzenini kurabiliriz. Bunun için ümmetin uyanışa, dirilişe ihtiyacı var. Kendine gelmesi, potansiyelini fark etmesi gerekiyor. Bu kongreler seti bu uyanışın, dirilişin, ümmetin dağınıklığının giderilmesinin öncü çalışmalarıdır. Bu kongreler, yönetme tecrübemizin artırıldığı, istişare zeminlerimizin güçlendirildiği ortak mekânlardır” ifadelerini kullandı.

İslam dünyasının büyük bir nüfusa sahip olmasına rağmen halen emperyalizmin ürettiği sorunlarla boğuştuğuna dikkat çeken Ali Yalçın, İslam coğrafyasının refaha ermesi için izlenmesi gereken yolun İslam Birliği’nden geçtiğini dile getirdi. Eksik olan alanların acilen kapatılması gerektiğini belirten Yalçın, “İslam ülkeleri olarak, orta teknoloji tuzağını aşıp yüksek ve ileri teknolojiye geçmeliyiz. İslam ülkelerinin AR-GE birimleri ortak çalışmalıdır. Ekonomik kapasitemizi artırmak için rahmetli Erbakan Hocamın büyük hedeflerinden biri olan İslam Ülkeleri Ortak Pazarı kurulmalı, ortak para birimi oluşturulmalıdır. Katma değeri yüksek ve ileri teknoloji gerektiren ürünleri birlikte üretmeli, dünya piyasalarına birlikte sürmeliyiz. İslam ülkeleri arasındaki gümrükleri tamamen kaldırmalı; mal, sermaye ve emek dolaşımını serbest bırakmalıyız” diye konuştu.

Ortak tehditlere karşı birlikte mücadele etme çağrısında bulunan Yalçın, şunları söyledi: “Öncelikle, iki milyar Müslüman’ın aklını ortaklaştırmalıyız. Müslüman toplulukların ortak aklını stratejik akla dönüştürmeli ve harekete geçirmeliyiz. Bu güçlü stratejik akılla geleceği planlamamız, bu planı birlikte uygulamaya dönüştürmemiz elzemdir. Bütün bunları yapmak için de güçlü bir siyasi irade ve bu projelerin arkasında duracak yönetimler gerekiyor. Bunu başardığımızda Müslüman topluluklar olarak yeni bir dünya kurabilir, adil bir dünyayı inşa edebiliriz.”
 

Sorunların çözümü bizim elimizde

Memur-Sen olarak, ümmet coğrafyasında sendikal çalışmalara ağırlık verdiklerini, vermeye de devam edeceklerini kaydeden Yalçın, “Tüm ümmet coğrafyasında yüksek kaliteli kamu görevlilerinin var olması için ortak çalışmalar yapıyoruz. Kamu görevlilerinin sendikal örgütleriyle birlikte güçlü sivil toplum birlikleri inşa ederek adil yönetimlerin ortaya çıkmasında, dünya siyasetinde söz sahibi olacak siyasi iradenin gelişmesinde etkin olmayı hedefliyoruz. Sendikal hareket olmamız hasebiyle, kaliteli üretimin ortaya çıkarılması, tam güvenceli istihdamın sağlanması, gelir dağılımı adaletinin gerçekleştirilmesi için birlikte çalışmalar yürüteceğiz. Ümmet coğrafyasının sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarının sorumlulukları bunlarla sınırlı olamaz. Bunun farkında ve bilincindeyiz. Coğrafyanın mazlumlarına birlikte el uzatacağız. Ahlaki yozlaşmalara karşı birlikte çözümler üreteceğiz. Kadın ve gençlik hareketlerini inşacılık süreçlerine daha aktif devreye sokmalıyız. Biz, bu konularda yoğun çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

İslam coğrafyasında acıların son bulması için Memur-Sen’in büyük bir gayret sarf ettiğini ifade eden Yalçın, “Kudüs ve Filistin Destek Birliği’ne yoğun destek veriyoruz. Suriye için sayısız eylem ve yardım kampanyası yürüttük. Suriye’ye milyonlarca liralık nakdi, yüzlerce TIR’lık ayni yardım yaptık” şeklinde konuştu.

Yalçın, konuşmasının sonunda, yeryüzünün yeniden hakka ve adalete dayalı olarak imar edilmesi ve yeni bir dünyanın kurulması hususunda çalışmalar yapmak ve yürütmek üzere “Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi”ni düzenleyen ESAM’a ve Başkan Recai Kutan’a teşekkür etti.