Memur-Sen, Gazze’de yüzlerce masum Filistinliyi katlederek savas suçu isleyen Israilli yöneticilerin, Uluslararasi Savas Suçlari Mahkemesi kurularak, yargilanmasi için Birlesmis Milletler (BM) Türkiye Temsilciligi’ne dilekçe verdi.
Burada konusan Genel Baskanimiz Ahmet Gündogdu, Israil’in Gazze’de Filistin halkini yok etmeye çalistigini ifade ederek, “Memur-Sen olarak, bu insanlik disi uygulamalara seyirci kalmamiz mümkün degildir” dedi.
Terör devleti Israil’in, kan dökme odakli isgalci anlayisi sebebiyle BM orijinli belgelerde tanimlanan ‘savas suçu’ eylemini olagan bir eylem olarak kullandigina dikkat çeken Gündogdu, Israil’in Filistin halkina yönelik katliam eylemlerinin, Filistinli kardeslerimize katlanilmasi zor bir zulüm yasattigini, yapilanlara seyirci kalinmasinin Cenevre Sözlesmesi hükümlerinin de kagit üzerinde yazi olmaktan baska bir anlam ifade etmedigini söyledi.
Bütün dünyanin yasanan katliama seyirci kaldigini kaydeden Gündogdu, “Israil’in 28 Aralik’ta Gazze’de gerçeklestirdigi vahset ve katliam; Birlesmis Milletler’in ‘Soykirim Suçunun Önlenmesi ve Cezalandirilmasi Sözlesmesi’ ile ‘Cenevre Sözlesmesi’ hükümlerini bütün yönleriyle ihlal eden, insanliga, insana ve insani degerlere yönelik bir Devlet Terörü’dür. Gazze vahseti basta olmak üzere Filistin halkina yönelik soykirim eylemleri nedeniyle Israilli yetkililer için bir yargilama sürecinin baslatilmasi, insanlik ailesinin ortak ve mutlak sorumlulugudur. Bu sorumlulugun yerine getirilmesi görevi de, hiç süphesiz ki Birlesmis Milletler’e aittir” diye konustu.
Filistin Devleti’ni ve halkini hedef alan oldukça kabarik soykirim ve savas suçu eylemlerini gerçeklestiren Israil’e karsi, devletler, devletlerarasi kuruluslar ve aralarinda Birlesmis Milletler’in de yer aldigi devletlerüstü olusumlarin insanligin bekledigi tepkiyi gösteremediginin altini çizen Gündogdu, “Diger bir ifadeyle, katil, zalim ve küçük Israil, durdurulamamistir. Terör devleti Israil’e karsi tepki gelistirme sorumlulugunu üzerinde en çok hissetmesi gereken BM, ne yazik ki, bugüne kadar bu tepkisizligin merkezinde yer almistir” ifadelerini kullandi.
Sirp Lider Radovan Karadziç’i yargilamak için Uluslararasi Savas Suçlari Mahkemesi’nin olusturuldugunu hatirlatan Gündogdu, Karadziç’i bu mahkemeye götüren cürümlerin Israil tarafindan kat be kat islenmesine karsin Birlesmis Milletler’in hiç bir adim atmamasinin anlamli oldugunu vurgulayarak, sözlerini söyle sürdürdü:
“BM, Gazze saldirisini Israil yöneticilerini yargilamak için hukuki bir gerekçe olarak degerlendirerek, yargilama sürecini ivedilikle baslatmalidir. Memur-Sen olarak, Birlesmis Milletler’in bu konuda karar vermesini kolaylastiracak bu basvuruyla, dünya insanliginin Israil’e yönelik lanetinin sözcülügünü yaptigimiza inaniyoruz.” 
Yaptiklari basvuruyla; ellerinde ve içlerinde sevginin barinmasinin mümkün olmadigini bildikleri Israil Cumhurbaskani Simon Peres, Basbakani Ehud Olmert, Savunma Bakani Ehud Barak ve Genelkurmay Baskani Gabi Askenazi olmak üzere söz konusu fiillere istirak eden Israilli sivil ve askeri diger yöneticilerin yargilanmasini talep eden Gündogdu, yargi sürecini baslatacak mahkemenin kurulmasi için gereken islemi baslattiklarini bildirdi.
Gazze saldirisi sonrasinda Basbakan Recep Tayyip Erdogan’in gerek ülke içinde gerekse bölge ülkeleriyle birlikte Israil vahsetine karsi anlamli tepkiler üretmesi ve bu çerçevede Ortadogu ülkelerini, sorunun çözümüne yönelik sorumluluk almaya yönlendirmesini takdirle karisladiklarini da belirten Gündogdu, Israil’in uyguladigi insanlik disi eylemlere karsi gösterilecek tepkileri ise söyle siraladi:
-Israil Büyükelçisini istenmeyen adam ilan etmeli,
-Israil Büyükelçimizi geri çagirmali,
-Islam Konferansi Teskilati’ni özel gündem maddesi ile toplantiya çagirmali,
-Basta Arap ülkeleri olmak üzere, Israil disindaki bölge devletlerinin ortak bir tutum takinmasini saglayacak diplomatik süreçler üretmeli,
-BM Güvenlik Konseyi Üyesi olmaktan kaynaklanan gücünü kullanarak, konunun BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi nezdinde Israil vahsetini durduracak girisimlerde bulunmali,
-Israil’le yürütülen ve yürütülmesi planlanan askeri ve ekonomik isbirligi süreçlerini sona erdirmeli,
-Israil vahsetinden etkilenen Filistin devleti ve halkina yönelik sosyo-ekonomik destek faaliyetleri gerçeklestirmelidir.
Gündogdu, konusmasini sonunda boykot çagrisi yaparak, sözlerini söyle tamamladi:
“Bu ülkenin insanlari Israil’e besledikleri nefreti, Israil mallarini boykot ederek mutlaka somutlastiracaktir. Biz bugünden itibaren Israil menseli ürünler ile Israil’i destekleyen ülkelerin ürünlerini almamak ve kullanmamak kararini uyguluyoruz. Biz biliyor ve inaniyoruz ki, kanli ellerinden ve vahset içeren eylemlerinden baska dünya insanligina bir katkisi olmayan Israil, insanlik vicdaninin olusturacagi büyük gücün kararliligiyla yok olacaktir.”
Gündogdu, daha sonra Gazze katliamindan sorumlu olan Israilli yöneticilerin yargilanmasi talebiyle hazirladiklari dilekçeyi BM yetkilisine verdi.
Memur-Sen’e bagli sendikalarin yöneticileri, Sube baskanlari, Yönetim Kurulu üyeleri ile çok sayida üye de BM Türkiye Temsilciligi önünde toplanarak, Israil’i protesto etti.
Genel Sekreterimiz Halil Etyemez, Genel Mali Sekreterimiz Ahmet Özer, Genel Egitim ve Sosyal Isler Sekreterimiz Esat Tektas’in da aralarinda bulundugu grup, sik sik Israil, ABD ve BM aleyhinde slogan atti.
