Haber
2012-03-10 06:29:45
Kadina Yönelik Siddetin Toplumsal Etkileri Panelde Tartisildi

Genel Merkez Kadinlar Komisyonumuz ve Memur-Sen Kadinlar Komisyonu tarafindan düzenlenen panelde, “Insan Hakki Ihlali Olarak Kadina Siddet ve Toplumsal Etkileri” ele alindi. Moderatörlügünü Doç. Dr. Erdinç Yazici’nin yaptigi panele konusmaci olarak Merve Kavakçi Islam, Abdullah Abdulkadiroglu, Ilkim Öz Tan, Yadigar Gökalp ve Emel Anar katildi. 

Yazici: Herkes Söylüyor, Kimse Yapmiyor

Panelin açilisinda konusan Doç. Dr. Erdinç Yazici, insanoglunun hayatin her alanina dair hazirladigi metinlerde kadinin özel bir paragrafta yer almasina ve ona hak ettigi degeri verme iddiasini tasimasina karsin bunun bir türlü gerçeklesmedigini söyledi. Yazici, kadinlari bu kadar öven, ona hak ettigi degeri verecegini söyleyen bu metinlere karsilik doguda ve batida, modern tarih ve modern tarih öncesinde kadina yönelik siddetin bilumum fotograflarini görmenin mümkün oldugunu belirterek, “Kadin, bütün toplumsal tarihin en gururlu figürlerinden biridir. Savaslarda binlerce erkek ölürken, kadinlar ve çocuklar ayakta ölür” dedi.

Kadina siddetin erkek güçsüzlügünün sembolü oldugunu ifade eden Yazici, sözün bittigi yerde siddetin, saldirganligin basladigini dile getirdi.  

Emel Anar: Magdurlara Her Türlü Yardimda Bulunuyoruz

Ilk olarak konusan Ankara Büyüksehir Belediyesi Kadin Siginma Evleri Koordinatörü Emel Anar, siddete maruz kalmis kadinlara yönelik çok sayida siginma evi açtiklari bilgisini verdi. Kendilerine basvuran kadinlarin barinma ihtiyaçlarinin karsilanmasinin yani sira, yasal olarak hak aramalarina da yardimci olduklarini bildiren Anar, TBMM’de kabul edilen kadina yönelik siddetin önlenmesine iliskin kanunun, hizmet sunarken kendilerine yeni haklar verdigini kaydetti. 







Ilkim Öz Tan: Siddetin Önlenmesinde Ilk Adim Ailede Atilmalidir

Psikolog Ilkim Öz Tan ise, kadinlara yönelik siddetin hayatin her alaninda konusulup bahsedilmesine karsin, bu tür toplantilarda ele alinmasinin daha faydali oldugunu söyledi. Siddetin topluma etkisini ele alirken, toplumu bireylerin olusturdugu gerçegine dikkat çeken Tan, “Toplumu bireyler olusturuyor. Her bireyin kisiliginin 0-6 yas arasinda olusup sekillendigini düsünürsek, bizim kiz çocuklarimizin bu yas içinde babasindan, agabeyinden, abisinden, ablasindan ve maalesef annesinden siddet görmesi, kisiliklerinin örselenmesine yol açiyor” seklinde konustu.

Türkiye’nin çocuk gelinler konusunda dünya siralamasinda Gürcistan’in ardindan ikinci sirada yer aldigini vurgulayan Tan, kendisi çocukken çocuk sahibi olanlarin sorunlarina dikkat çekti. 

Yadigar Gökalp: Mobbing Görmezden Geliniyor

Daha sonra konusan SGK Baskan Yardimcisi Yadigar Gökalp, siddetin bir diger türünün mobbing oldugunu dile getirdi. Fiziksel siddet kadar görünmediginden göz ardi edilen mobbingin, kadinlarin yani sira erkekleri de etkiledigini belirten Gökalp, çalisma barisinin bozulmasina yol açan bu konunun da ele alinmasi gerektigini ifade etti.







Abdullah Abdulkadiroglu: Siddetin Önlenmesinde Medya Rol Alabilir

Samanyolu Yayin Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroglu, konusmasina, katilimcilarin Dünya Kadinlar Günü’nü kutlayarak basladi. Kadina yönelik siddetin olusmasina katkida bulunan bazi medya kuruluslarinin varligina dikkat çeken Abdulkadiroglu, “Siddet yok da biz mi var dedik, hayir. Siddet var. Peki var olani yayinlamayalim mi? Bu durumda medya kuruluslari olarak iki arada bir derede kalmis oluyoruz” diye konustu.

Medyanin 28 Subat sürecinde olusturulan bazi kadin tipleri üzerinden basörtülü bayanlara siddet uyguladigini söyleyen Abdulkadiroglu, sunlari söyledi: “Bu siddet onlarin hayatlarinda hiç bir zaman silemeyecekleri travmalar meydana getirdi. Bu yüzden, hastanelerde psikolojik tedavi gören kizlarimiz var. Bunun altyapisini o dönemde medya olusturdu. Basörtülüler linç edilmeye çalisildi, onlarin çok kötü insanlar olduguna dair bir bilinç olusturulmaya çalisildi. Gündüz sokaklarda, üniversite kapilarinda bu siddet körüklenirken, aksamlari da televole programlarinda kendilerine göre ideal kadinin nasil olmasi gerektigi anlatiliyordu. Bunlarin hepsi bir medya siddetidir, kadina yönelik siddettir.”

Bütün bu sorunlarin çözümünün dik duran ve siddete dur diyecek devletten geçtigini kaydeden Abdulkadiroglu, toplumsal bir bilinçle siddetin önlenmesine yönelik çalismalar yapilmasinin önemine dikkat çekti.

 

Merve Kavakçi Islam: Iade-i Itibar Bana Degil, TBMM’ye Yapilmalidir

Merve Kavakçi Islam ise, “Size, 28 Subatiniz bitti mi diye sormayacagim. 12 Eylülünüz bitti mi diye soracagim. 12 Eylül ki, basörtüsü yasaginin bu ülkede resmi anlamda baslatildigi ilk dönemdir. Basörtüsü yasagi 90’larin sorunu degildir. Ben, 1988 yilinda, tip fakültesi ikinci siniftan bu sebepten dolayi ayrildim” degerlendirmesinde bulundu.

Basörtülülere karsi yapilan ayrimciligin siddet olarak kabul edilmesinin, bu sorunu çözmek için ilk adim olacagini dile getiren Islam, “Ben ruhlara yapilan siddetten söz ediyorum. Itibarimiza yapilan siddetten söz ediyorum. Bu, basörtülü kadinin insanlik onuruna yapilan siddet” ifadelerini kullandi.

Milletvekilliginin elinden alinmasiyla ilgili iade-i itibar konusuna da deginen Islam, söyle konustu: “Iade-i itibar konusu gündemde. Iade-i itibar verilmesi gereken ben degilim. Itibari verilmesi gereken Meclis’tir. Meclis’in itibari milletin gözünde zedelenmistir. Milletin devlete olan güveni sarsilmistir, onun onarilmasi gerekir. O milletten özür dilenmesi gerekir en basta. Bu, takdir edersiniz ki, silahli güç olan ordunun gölgesinde DSP müfrezesince yürütülen bir darbeydi. Adi konmamis darbeydi. Bunun hukuki anlamda yüzlesmesi mutlaka olacaktir.”

Merve Kavakçi Islam, türban duvarlari ortadan kalkmadikça toplumsal barisin saglanamayacagini belirterek, “Ben kendi adima, millet adina bana uygulanan hukuksuzlugun hesabini yargi önünde soracagim.  28 Subat sürecinde ikna odalarinda basörtülü kizlara siddet uygulandi. 28 Subat’in asçilari simdiden magdurlardan merhamet diliyor” dedi.  

Milletvekili Adayligi Düsünmüyorum

Bir katilimcinin, ‘Türkiye’de artik çok sey degisti. Milletvekili adayi olur musunuz’ sorusunu cevaplayan Kavakçi Islam, “Ben Türkiye’de çok seyin degistigini düsünmüyorum. Milletvekilligini düsünmüyorum, böyle bir talebim yok. Basi örtülü ve basi açik kadinlarin Meclis’te temsili iyi rakamlarda degil. Bir ülkede 3’te 2’si basini örtüyorsa, onlari o kiyafetleriyle temsil eden kadinlarin olmasi gerekir. Son seçimlerde de basi örtülü kadinlarin rencide edildigi düsüncesindeyim” seklinde konustu.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen