Kadınlar, Sorunlarının Çözümünü Erkeklere Havale Etmemelidir

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen İstanbul 6 No’lu Şube’nin, kadın üyeler için Beyoğlu Öğretmenevi’nde düzenlediği programa katıldı. Burada konuşan Ahmet Gündoğdu, kadınların toplumdaki önemine ve yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekti.

Kadının cinsel ve ticari bir meta olarak kullanılmasının önüne geçilmesi gerektiğini ifade eden Gündoğdu, kadınlara yönelik ayrımcı anlayışı meşrulaştıran, yasal metin haline getirilmiş bütün düzenlemelerin iptal edilerek, Meclis İç Tüzüğü dahil, kadınların çalışma ve sosyal hayatta önlerine konulan bariyerlerin kaldırılması çağrısında bulundu.

Şiddet gören kadınların korunması gerekliliğinden, kayıt dışı çalıştırılan, eş durumundan tayinleri yapılmayan kadınlara, ayrımcılığı körükleyen her türlü neşriyata kadar, kadını ilgilendiren birçok soruna değinen Gündoğdu, “Özellikle başörtüsü konusunda yaşadıkları sıkıntı nedeniyle kadınlarımız ikinci sınıf muameleye maruz bırakılmaktadır. 28 Şubat zihniyetinin referandumla yerle bir olduğunu görmek bizi ne kadar mutlu etse de, bu zihniyetin en büyük kalıntısı olan kadına kıyafet dayatması halen varlığını sürdürmektedir. 1930 yılında seçme, 1934 yılında seçilme hakkı verilen kadın, günümüzde kıyafetini seçme, ne giyeceğine karar verme hakkından mahrum bırakılmıştır. Başörtülü kadın, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, devlet memuru eşi olabilir ancak bunların kendisi olamaz. Bu ayrımcılık, eş kontenjanından birey olma anlamına gelmektedir. Bu utançtan kurtulmalıyız” dedi.

Eğitim, çalışma ve siyaset hakkının cinsiyet ve inanca göre şekillenecek bir hak olmadığını dile getiren Gündoğdu, “Cinsiyet ayrımcılığının sona ermesini istiyoruz. Başını açan kadınlarımızın yararlandığı haklardan, başını açmayan kadınlarımızın yararlanamaması, kadın-kadına eşitsizliği beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.

Kadına karşı pozitif ayrımcılık sağlayan Anayasa değişikliğine öncülük eden Memur-Sen olarak, gerçekleşen bu değişikliğin hayatın her alanında yaygın biçimde uygulanmasını istediklerini belirten Gündoğdu, şöyle devam etti: “Göstermelik yerine kalıcı uygulamalar yapılmalı, gelip geçici, gündem oluşturma amaçlı çalışmalardan vazgeçilmelidir. Kadınların çalışma hayatında gerek kamu gerekse özel sektörde, doğum izni, süt izni gibi haklarını kullanması güvence altına alınmalı, bu konudaki istismar ve engellemelerin önüne geçilmelidir.”

Kadın örgütlenmesine önem verdiklerini belirten Gündoğdu, kadına dair sorunları ancak kadınların çözebileceğini, kadınların kendilerine ait sorunların çözümünü erkeklere havale etmemesi gerektiğini dile getirdi.

Gündoğdu, özgürlük mücadelesinin öncülüğünü yapmaya, sorun çözülünceye kadar kararlılıkla mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.

Konuşmasında sendikal anlayışlarına da değinen Gündoğdu, yaptıkları sendikacılığın teklif sendikacılığı olduğunu, bunun, gerektiğinde tepkiyi de beraberinde getirdiğini vurgulayarak, şimdiye kadar hep yanlış yapanların karşısında olduklarını, yapılan doğru işleri ise desteklediklerini söyledi.

“Sendikacılığımız, millet adına, gelecek adına, değerler adına, mazlumlar ve mağdurlar adına sözcülük yapma sendikacılığıdır” diyen Gündoğdu, teklifi önemsediklerini ama hak edenlere de en şiddetli tepkiyi göstermekten geri durmadıklarını kaydetti.

Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen’in temel misyonunun, özelde eğitim çalışanlarının genelde ise milletin ekonomik ve sosyal imkânlarını arttırmak, geliştirmek, saygınlığını korumak olduğunu dile getirerek, eğitim çalışanları adına elde edilen birçok kazanımın altında Eğitim-Bir-Sen’in imzasının bulunduğunu ifade etti.

Şekerci: Kadınların Birçok Sorununun Çözümüne Öncülük Ettik

İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı İdris Şekerci ise, yüreğinde koşulsuz anne sevgisi, emeğinde sınırsız fedakarlık olan kadının elinin değdiği yerde bereket, huzur ve samimiyet olduğunu ifade etti. Kadınlar için özel bir program yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Şekerci, kadınların, özellikle çalışan kadınların birçok sorununun çözümünde öncülük eden, çözülmeyi bekleyen sorunlarını da kamuoyunda en çok gündeme getiren ve çözülmesi için en çok mücadele eden Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’yu ağırlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Şekerci, İstanbul’un en güzel ama en zor yerinde sendikacılık yaptıklarını, buna rağmen insanı, milli ve manevi değerleri merkez alan, insanın dışındaki her şeyi teferruat olarak algılayan, bitmeyecek özgürlük mücadelesinin yanında, özlük haklarından da asla taviz vermeden sendikacılık yapma gibi, sendikacılığa yeni bir anlayış getirdiklerini belirtti.