Haber
2010-03-08 06:20:38
Kadinlarin Egitim ve Çalisma Hayatinda Yer Almasinin Önündeki Engeller Kaldirilmalidir

Kadinlarin dogustan sahip oldugu hassasiyet, zarafet, letafet, sefkat ve incelik gibi özellikleri alt unsur olarak kabul eden hâkim anlayis, erkege mahsus güç, kuvvet, cesaret ve hâkimiyet gibi meziyetleri öne çikararak aslinda birbirini tamamlamak üzere yaratilan iki cinsten kadini erkekten daha alt statüye iterek negatif ayrimciliga muhatap kilmistir.

 

8 Mart Dünya Kadinlar Günü’nün kadinlara sasi bakan erkek egemen toplumlarin yasadigi cografyalarin icadi olduguna ‘Dünya Erkekler Günü’ adiyla bir günün bulunmayisi en büyük delildir. Bu manada medeniyetimiz, sahip oldugu meziyetlerle kadinla erkegi birbirinin tamamlayicisi olarak gören, kadinla erkegi esit kabul eden, hatta “cennet annelerin ayaklari altindadir” umdesiyle kadini yücelten bir anlayisa sahiptir.

 

Hayata anlam yükleme çabamizin yön degistirdigi zamana kadar erkekle kadin omuz omuza, yasamin mücadelesini birlikte vermis, aciyi tatliyi birlikte paylasmistir. Insanimizin medeniyet algisi, temelinde kadinin insan olup olmadiginin tartisildigi, tarih boyunca da kadinlara yönelik uygulamalar bakimindan sicili bozuk Bati medeniyetinin cilasina aldanip ona öykünmeye baslayinca bin yillik medeniyetimizin yücelttigi kadina bakis olumsuzlasmis, sorunlar bas göstermis ve 8 Mart bir fenomen olarak karsimiza çikmistir.

 

8 Mart Dünya Kadinlar Günü, bir sapmanin tezahürüdür. Bizi biz yapan degerlerimizle tekrar kucaklastigimizda Anneler Günü, Babalar Günü, Kadinlar Günü, Sevgililer Günü gibi ilgi ve sevginin bir güne indirgendigi, sonra da yil boyu ilgisizligin, sevgisizligin, samimiyetsizligin egemen oldugu sapmanin yansimasi uygulamalar sona erecek, analar, babalar, kadinlar her dakika bas taci edilecektir.

 

Bir toplumu insa etmek kadinlar eliyle mümkün olur. Çünkü kadinlarin yetistirdigi çocuklar, gelecegin toplumunu olusturmaktadir. Kadinlarin ihmal edildigi toplumlar, sagliksiz ve niteliksiz toplumlar olmaya mahkûmdur. Yasamin her alanina kadin elinin degdirilmesi, yasam kalitesinin yükseltilmesini saglayacaktir. Bu bakimdan sadece birikimlerine ve üretimlerine bakmak suretiyle kadinlara toplumsal yasamin her alaninda yer verilmelidir. Kadinlarin egitim ve çalisma hakkini kisitlayan tüm engellemeler derhal kaldirilmalidir. Üniversiteler basi örtülü ögrencilerle basi açik ögrencilerin kol kola nese içerisinde bilimsel çalisma yaptigi bilim yuvalarina dönüstürülmeli, resmi kurumlarda basörtülüler de emek ve hizmet üretebilmeli, TBMM’de basörtülü kadinlar da toplumsal yasam organizasyonunun öznesi olarak milletvekili sifatiyla yer bulabilmelidir.

 

Bugün ülkemizde kadinlar, hala egitim ve çalisma hayatinda ayrimciliga tabi tutulmaktadir. Kadinlari birikim ve üretimleriyle degil, görünüsleriyle degerlendiren sakat bakis, kerameti kendilerinden menkul bir görünüs ve kiyafet biçimini dayatmakta, buna uymayanlari egitim ve çalisma hayatinin disina itmektedir. Basörtülü kadinlarin basörtüleriyle ögrenim görememeleri, çalisma hayatinda yer alamamalarini doguran zihniyetin kadinin insan olup olmadigini tartisan zihniyetten farki yoktur.

 

Egitim hakki, çalisma hak ve özgürlügü, din ve vicdan hürriyeti gibi birçok hakkin ihlali sonucunu doguran basörtüsü yasagi, yasaga hayat ve destek verenler tarafindan dahi hukuki bir gerekçeyle açiklanamamaktadir. Bu yasak, kapsami ve içerigi belirsiz ‘kamusal alan’ yalaniyla yüksekögretim kurumlarinin ve kamuya ait isyerlerinin zulüm alani olmasina kaynaklik etmistir. 2010 yili Dünya Kadinlar Günü’nde hala kadinlarin çalisma hayati önündeki engellerini ve basörtüsü yasagini konusuyor olmak ayibina hayat verenler kadar, bu ayiba son vermeyenler de bu ihlalin hukuki ve vicdani sorumluluguna ortaktir.

 

Kadinlari kategorize eden anlayistan bir an önce vazgeçilmeli, kadinlarin birikimlerini, yeteneklerini, hassasiyetlerini degerlendiren, kadini insan olarak gören bir anlayisa geçilmelidir.

 

Bugüne kadar hakki ihlal edenin ya da hakki ihlal edilenin kimligine bakmaksizin insan haklari ihlallerine sessiz kalmadik, kalmayacagiz. Zulmü sona erdirmek adina zalimle mücadele etmek, ayaga kalkmasi için mazluma destek vermek konusundaki kararliligimizi Dünya Kadinlar Günü vesilesiyle bir kez daha tekrar ediyor; kadinlarin sorunsuz yarinlara kavusmasi temennisiyle tüm kadinlarin 8 Mart Dünya Kadinlar Günü’nü kutluyoruz.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen