KAMU İŞVERENİNİN YETERSİZ TEKLİFİNİ 81 İLDE PROTESTO ETTİK
Milyonlarca kamu görevlisi ve emeklisinin 8. Dönem Toplu Sözleşme masasına taşıdığımız adalet, hakkaniyet ve insanca yaşam talebi karşısında Kamu İşvereni’nin adeta “görmüyorum” “duymuyorum” ve “bilmiyorum” diyerek yaptığı ilk teklifini protesto ettik.
Memur ve memur emeklilerinin ekonomik ve özlük haklarını iyileştirmek için yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti’nin açıkladığı ilk teklif, Memur-Sen tarafından “yetersiz ve adaletsiz” bulunarak reddedildi.
Memur-Sen Başkanlar Kurulu, ilk teklifin ardından 81 ilde eylem kararı aldı; kamu işvereni pazarlığa uygun, hakkaniyetli ve gerçekçi bir teklif getirene kadar ülke genelinde gerçekleştireceğimiz Eylem Takvimini açıkladı.
Takvime göre, bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı dahil 81 ilde eylemler gerçekleştirdik.
Yarın Memur-Sen’e bağlı sendikalar tarafından müstakil eylemler düzenlenecek.
15 Ağustos Cuma günü gelecek yeni teklife göre ise15-16 Ağustos’ta81 ilde “Memur/Emekli Nöbette” Eylem Çadırları kurulacak.
18 Ağustos Pazartesi de iş bırakma, yürüyüş ve Ankara mitingi düzenlenecek.
İlk eylem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde gerçekleştirildi
Memur-Sen Başkanlar Kurulu kararı gereği ilk olarak 81 ilde eş zamanlı eylemler gerçekleştirildi. Ankara’daki eylemin adresi ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı oldu.
Memur-Sen İl Temsilciliği tarafından Konfederasyona bağlı tüm sendika üyelerinin katılımıyla düzenlenen eylemde, “Yetersiz teklife hayır”, “Gelirde adalet, ücrette denge istiyoruz”, “Alım gücü yerlerde, geçim derdi bitmeli” “Refah payı gelmeli, geçim derdi bitmeli”, “Memuruz haklıyız, kazanacağız” şeklinde sloganlar atıldı, dövizler taşındı.
Basın açıklaması, Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Nevzat Öylek tarafından okundu.
Kamu İşvereni’nin dün sunduğu ilk teklifte 2026 yılı için yüzde 10+6, 2027 yılı için yüzde 4+4 zam önerisinde bulunduğu hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Öncelikle İşveren Heyeti’nin bu teklifini yok saydığımızı ve gerçekçi bulmadığımızı belirtiyoruz. Görüyoruz ki işveren, tutmayan enflasyon hedeflerini baz alarak kamu görevlisine bu teklifi layık görmüştür. İşverenin teklifinde refah payı ve taban aylığa zam yoktur, gelirde adaleti sağlayacak oran yoktur, emekliyi ve emekçiyi gözeten bakış açısı yoktur. Kamu İşvereni’nin bu teklifi memurun yaşadığı zorlukların görmezden gelindiğini gösteriyor. Teklif, kamu görevlilerinde hayal kırıklığı oluşturmuştur.”
“Market pazar fiyatları, işverenin teklifine yansımamıştır”
Kira artış oranının yüzde 41 olduğu bir zeminde, düşük belirlenmiş enflasyon hedefi kadar zam teklif edilmesinin kabul edilebilir olmadığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu teklif yetersiz ve geçersizdir. Yıllarca dirsek çürütmüş, gecesini gündüzüne katmış, daha kaliteli kamu hizmeti için kariyer yapmış memurlarımızın niteliğini ve emeğini değersizleştiren bir teklif olarak görüyoruz. Kamu çalışanları arasında oluşan huzursuzluğu, ücretlerde oluşan adaletsizliği bu teklif gidermez. Sayın Cumhurbaşkanımızın, kamu çalışanları arasında ücretlerin dengelenmesi hassasiyetinin dikkate alınmadığı açıkça görülmektedir. Geçmiş kayıplarımız, yüksek enflasyon, market/pazar fiyatları, gelecek kaygılarımız işverenin teklifine yansımamıştır. Görüyoruz ki, Kamu İşvereni 7. Dönem Toplu Sözleşme’deki hatasını tekrar ediyor. Altını çizerek ifade ediyoruz ki, memurların ve emeklilerin kaybedecek iki yılı daha yok. Biz, tutmayan hedeflerin, adaletsiz Hakem Kurulu’nun, maliyenin sıkılaşma politikalarının sonucunda kaybeden taraf olmak istemiyoruz”
“Milli gelir artarken memurun refah düzeyi de artsın”
Memur-Sen’in 2026 yılının birinci altı ayında yüzde 10 refah payı, 10 bin TL taban aylığa zam, yüzde 25 oransal zam; ikinci altı ayında yüzde 20 oransal zam; 2027 yılının birinci altı ayında 7 bin 500 TL taban aylığa zam, yüzde 20 oransal zam ve ikinci altı ayında yüzde 15 oranında artış teklif ettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Refah payı istedik, çünkü geçmiş dönem kayıplarımızın giderilmesi gerekiyor. Taban aylığa zam istedik, çünkü görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki dengenin yeniden kurulması gerekiyor. Oransal zam istedik, çünkü kamu görevlilerinin yüksek enflasyon altında ezilmemesi gerekiyor. Enflasyon oranında zammın zam olmadığını işverenin kabul etmesi gerekiyor. Bu hususlara ilave olarak, ilave bir derece verilmesini, aileyi koruyacak tekliflerimizin kabul edilmesini, birinci dereceye 3600 ek gösterge verilmesini istiyoruz.
Akademisyenlerin, şube müdürlerinin, şef ve amirlerin mali ve özlük haklarının düzeltilmesini, mühendis ve teknik personelin mali haklarının iyileştirilmesini, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak uygun hizmet sınıfına geçirilmesini istiyoruz. Bayram ikramiyesi verilmesini, kira desteği sözünün yerine getirilmesini, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesini istiyoruz. Seyyanen ödemenin emekliliğe yansıtılmasını, bütün gelirlerimizin emekliliğe esas sayılmasını, 4688 sayılı Kanun’un revize edilmesini istiyoruz. Türkiye büyürken alım gücümüz de büyüsün, milli gelir artarken memurun refah düzeyi de artsın istiyoruz.”
“Adil ve acil teklif bekliyoruz”
Açıklamada, toplu sözleşme masasının adaleti tesis edecek, bu dengeyi kuracak, eşitliği sağlayacak güce sahip olduğu kaydedilerek, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“8. Dönem Toplu Sözleşme uzlaşma ile tamamlanmalı, büyük ve güçlü Türkiye hedefine, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır şekilde imzalanmalıdır. Toplu sözleşme masasının bir haftadan az süresi var. Bunun için Kamu İşveren Heyeti zaman kaybetmeden çalışma barışını sağlayacak, müzakereye uygun, adil teklifi masaya sunmalıdır. Aksi takdirde, Memur-Sen Başkanlar Kurulumuzun almış olduğu kararlar neticesinde ‘Memur-Emekli Nöbette Eylem Çadırı Kurulması’, İş Bırakma, Yürüyüş ve Ankara Mitingi eylemlerimizle tepkimiz devam edecektir. Son sözümüz şudur: Adil ve acil teklif bekliyoruz.”
